23/10/2025 | Yazar: Zeynep Esmeray Özadikti
Parkta el ele tutuşan siz, derede kuytu da samanlıkta bulduğunuz her alanda kibarlık bende kalsın sevişen sizsiniz. Sonra da kalkıp bize diyorsunuz ki aleni yerde birlikte olmayın, bir şey yapıyorsanız yatak odanızda yapın, gözümüze sokmayın. Şimdi sizlere soruyorum. LGBTİ olmaya mı özendiriliyor yoksa heteroseksüel olmaya mı zorlanıyor insanlar?
Fotoğraf: Özge Özgüner / csgorselarsiv.org
Anam bacım, yeniden merhaba! Keşke güzel bir haber için yeniden merhaba diyebilseydim ama bu coğrafyada artık bu namümkün hale gelmiştir. 11. Yargı paketi top gibi düştü gündeme! Hem de ne toplar! Maddeleri ilk okuduğumda yazanlar üzerine bir top güllesi olup fırlatılmak istedim.
Paketin içinde neler olduğunun yanında bir de deneyimlerimden bahsetmek istiyorum. Ben yıllar önce cinsiyet uyum ameliyatı geçirdim. Bu pakette var olan ve uygulanmak istenen 18 yaş sınırlamasının dışındaki maddelerin hemen hepsi fiilen uygulanıyordu zaten. En az iki yıl grup terapisi görme şartı ve grup terapisinden olumlu rapor alabiliyorsanız eğer mahkemeye başvurmanızın önü açılıyordu. Mahkemeye başvurduğunuzda direk sizi “sürekli bir biçimde üreme yeteneğinden yoksun” raporu almak için herhangi bir hastaneye sevk ediyordu. Beni Çapa Tıp Fakültesi’ne sevk ettiler. Birçok testten geçirdikten sonra en son sperm testine gönderdiler. On beş gün sonra heyet önüne çıktım ve orada raporun sonucunu direk mahkemeye göndereceklerini söylediler. Bir ay sonra ancak mahkemeye gidebilmişti rapor. Raporda aynen şöyle yazıyordu: “kişi transeksüel yapıdadır (aşırı derecede östrojen aldığı için) -bu aşırıdan neyi kastettilerse onu da anlamış değilim- ama üreme yeteneği azalmıştır.” Aklıma ilk gelen şu oldu: yetmez ama evet!
Mahkeme günü geldiğinde Hakim Hanım “bu raporu benim gönderdiğim hastane mi gönderdi?” diye sordu ve ekledi “ben bu raporu bu şekilde kabul edemem. Ben onlara üreme yeteneği var mı yok mu onu belgelemelerini istedim. Burada net bir şey yok” bende “hocam, biz de zaten itiraz edecektik” dedim. Sonrasında itiraz kabul edildi ve tercih ettiğim hastaneye yönlendirildim. Anam bacım orada da sperm testine tabi tutmadılar ama iki saat ultasonla hayalarımda bir şey aradılar ne aradılar bende anlamadım. Neyse sonuçta “üreme yeteneğinden yoksundur” raporu alabildim çok şükür.
Benim deneyimim bu fakat “üreme yeteneğinden yoksundur” raporu birçok transeksüel bireyin ameliyat sürecinin yıllarca uzamasına sebep oldu. Ben biraz şanslıydım transfobik olmayan bir hakime denk gelmiştim. Transfobik olana denk gelenin vay haline! Örnekleri yazarsam sayfalar yetmez.
Şimdi bu yeni getirilmek istenen yasanın içinde” cinsiyet değiştirme yaşının 18’den 25’e çekilmesi” bir de “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlâka aykırı tutum ve davranışta bulunma” şimdi bunlar ne? Trans bir birey 25 yaşına kadar mesela etek giyemeyecek mi? Ya da pantolon giyemeyecek mi? Kendini nasıl ifade edecek? 25 yaşında karşınıza çıktığında onun neyine bakarak karar vereceksiniz? Mesela hormon tedavisine ne zaman başlayacak? Biyolojik cinsiyete aykırı davranmak ne demek? Buradan şöyle bir sonuç çıkarıyorum; bu yasalar cinsiyet kimliğini tamamen yok saymaya yöneliktir. “Çok ciddi bir cinsiyetsizleştirme durumu ile karşı karşıyayız” diye LGBTİ hareketi için söylüyor iktidar ve hedef gösteriyor. Uluslararası sözleşmelerde var olan nefret suçunu işliyorlar aslında.
Ayol, cinsiyet uyum sürecinde sürekli bir biçimde üreme yeteneğinden yoksun koşulu getirerek cinsiyetsizleştiren siz değil misiniz? Getirmek istedikleri yargı paketi sadece LGBTİ + bireylere yönelik değildir. Bu paket meclisten geçerse eğer bunların belirlediği kalıplara uymayan herkes nasibini alacak. Adeta toplumun temeline koyulan dinamit gibi. Yıldız Tar’ın bir söyleşisinde dediği gibi, “bu şu an barış sürecini de provoke eden bir durum”
Bir de gelelim şu hayasızlık meselesine! Türk aile yapısına, Türk aile kurumu ve Türk aile örf ve adetlerine aykırı dediğiniz ne yapıyoruz biz mesela? Öpüşmek ise sizde öpüşüyorsunuz! El ele tutuşmaksa sizde yapıyorsunuz! Ama kalkıp bize diyorsunuz ki “siz eşcinselliğe özendiriyorsunuz” vallaha biz sizin yaptığınız gibi en hafif tabiri ile biz kukumuzun ya da pipimizin ucunu kesip davul zurna çalmıyoruz. Bunun için hayvan da boğazlamıyoruz. Biz LGBTİ olduğumuzu kanıtlamak için kimsenin eline silah verip zorla asker yapmıyoruz. Sadece bir cinsel birliktelik ve çocuk üretmek için söz, nişan, düğün, çeşitli ritüeller yaparak davul zurna ile ilk cinsel birlikteliğimizi silahlar eşliğinde duyurmuyoruz. Kanlı bir bez de çıkarıp büyüklerimize göstermiyoruz. Bütün bunları patriyarkal heteroseksüel düzen için siz yapıyorsunuz. Parkta el ele tutuşan siz, derede kuytu da samanlıkta bulduğunuz her alanda kibarlık bende kalsın sevişen sizsiniz. Sonra da kalkıp bize diyorsunuz ki aleni yerde birlikte olmayın, bir şey yapıyorsanız yatak odanızda yapın, gözümüze sokmayın. Ayol siz yaptığınızı gözümüze değil neredeyse mincomuza sokacaksınız ya! Şimdi sizlere soruyorum. LGBTİ olmaya mı özendiriliyor yoksa heteroseksüel olmaya mı zorlanıyor insanlar?
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, sağlık, siyaset, cinsellik, tarihimizden, araştırma, inceleme, yorum, trans, lgbti, eşcinsellik, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, yargı paketi
