25/12/2025 | Yazar: Selin Mavi

Leyla Zana’ya yönelik açıkça cinsiyetçi ve bağlamı itibarıyla ırkçı da okunabilecek bir tezahüratın cezası neden 16 bin TL?

“Anlayan anladı”: Tribünlerde normalleştirilen nefret ve cezasızlık Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Çarpıcı bir gerçeği en baştan söylemek gerekiyor: Futbol Disiplin Talimatı’nda doğrudan cinsiyetçiliği cezalandıran herhangi bir madde yok.

Ayrımcılığı düzenleyen 42. madde mevcut, ancak bu madde cinsiyetçiliği bir ayrımcılık olarak anmıyor. Bu kadar yerleşik ve görünür bir cinsiyetçi tribün kültürünün olduğu bir ülkede, cinsiyetçiliği açıkça tanımlayan bir düzenlemenin olmaması “ilginç” mi, yoksa aslında hiç de şaşırtıcı değil mi, tartışılır.

Leyla Zana örneği, tribünlerde kadınların hedef alınmasının ilk örneği değil. Ancak ismiyle, cismiyle, doğrudan bir kadının tribünlerde hedef alınması bakımından istisnai bir yerde duruyor. Üstelik Leyla Zana’nın Kürt siyasetinin sembol isimlerinden biri olması, bu söylemin yalnızca cinsiyetçi değil, aynı zamanda siyasal bir bağlama da yaslandığını gösteriyor.

Futbol tribünlerinde cinsiyetçiliğin nasıl farklı biçimler alarak yeniden üretildiğini görünür kılmak için önemli bir örneğimiz daha var yakın tarihten.

2015 yılında Fenerbahçe–Galatasaray derbisinde, Fenerbahçe tribünleri Galatasaray forması giydirilmiş kadın formunda bir şişme mankeni yakmış ve olay yargıya taşınmıştı. Sonucunda bir taraftar bir yıl müsabakalardan men edilirken üç ay hapis cezası aldı. Dava, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin suç duyurusu üzerine açılmıştı.

Ancak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) bu olayı “taraftarların neden olduğu saha olayları” olarak sınıflandırmış ve kulübe yalnızca 15 bin TL para cezası vermişti.

Bir yandan yargının devreye girmesi ve failin ceza alması sevindiriciydi, öte yandan TFF’nin futbol alanlarında neyin kabul edilemez olduğuna dair tanımlarının ne kadar dar olduğunu da açıkça gösteriyordu.

Leyla Zana olayı 

PFDK, Leyla Zana’ya yönelik tezahüratı 53. madde, yani çirkin ve kötü tezahürat kapsamında değerlendirdi. Bursaspor’un 2. Lig takımı olması ve sezon içinde bu maddeden daha önce bir kez ihtar almış olması gerekçesiyle kulüp 16 bin TL para cezasına çarptırıldı. Başka bir ifadeyle, eğer bu tezahürat ilk kez yapılmış olsaydı, muhtemelen yalnızca bir ihtar ile geçiştirilecekti.

Ayrıca Bursaspor’un 2. Lig’de yer alması nedeniyle elektronik bilet (Passolig) uygulaması bulunmuyor. Bu yüzden, çirkin ve kötü tezahüratta bulunan bloklara giriş yapan seyircilerin kartlarının bloke edilmesini öngören 53/3. fıkra da uygulanamıyor. Zira bu hüküm yalnızca Süper Lig ve 1. Lig için geçerli.

Dahası, PFDK bu eylemi 53. maddenin en “zararsız” alt düzenlemesi olan 53/2’den cezalandırdı. Oysa kurul, tezahüratı örneğin ırkçı olarak nitelendirseydi 53/6 uygulanabilirdi. Bu durumda para cezası artacak, ayrıca kulübe en az bir maç seyircisiz oynama cezası verilecekti.

Ayrıca Leyla Zana gibi Kürt siyasi tarihinin sembolik figürlerinden birini hedef alan bu söylemin ırkçı olarak tanımlanması, hem bu olayın gerçek bağlamını görünür kılmak hem de içinden geçtiğimiz siyasal ve toplumsal süreç açısından önemli bir eşik olabilirdi. 

Cinsiyetçilik yok, ayrımcılık var ama kullanılmıyor

Başta da söylediğim gibi, Futbol Disiplin Talimatları’nda doğrudan cinsiyetçiliği işaret eden bir düzenleme bulunmuyor. 42. madde ayrımcılık ve ideolojik propaganda başlığını taşıyor; ancak bu madde ağır yaptırımlar içerdiği için PFDK tarafından genellikle uygulanmaktan özellikle kaçınılıyor. TFF’nin bu “topa girmek istemediği” çok açık.

TFF bu maddeyi uygulamak konusunda her zaman çekimser değil. 42. madde, yakın geçmişte şaşırtıcı olmayan bir şekilde Kürt futbolcu Deniz Naki’ye uygulanmış ve Naki futboldan men edilmişti.

Daha da geriye gidersek; 2012 yılında Emre Belözoğlu’nun Trabzonspor maçında Zokora’ya herkesin gözü önünde “f… negro” demesine rağmen, PFDK bu olayı ayrımcılıktan değil, hakaretten cezalandırdı. Kuruldaki bazı hukukçular Emre’nin ayrımcılıktan ceza alması gerektiğini savunsa da, sonuçta Emre’ye önce iki maç, itiraz üzerine üç maç men cezası verildi.

Zokora konuyu yargıya taşıdı ve Emre Belözoğlu’nun ırkçılıktan ceza almasını sağladı. Bu karar, Türkiye futbol tarihinde bir futbolcunun mahkeme tarafından ırkçılıktan cezalandırıldığı ilk örnek.

Peki bu Emre’nin futbol kariyerine zarar verdi mi? Hayır.

Anlayan anladı mı? 

Bursaspor, Leyla Zana’ya yönelik tezahüratın da dahil olduğu bu maçta, farklı kategorilerden olmak üzere toplam 342 bin TL para cezası aldı. Kulüp en alt para cezasını taraftarların Leyla Zana’ya yönelik sözlerinden almış oldu. 

Olayın ardından kulüp bir dayanışma çağrısı yaptı. Kısa süre sonra İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, kulübe 342 bin TL bağış yaptı.

Bursaspor taraftarları ise Gürban’a, sırtında 342 numarası ve arkasında “Anlayan Anladı” yazan bir Bursaspor forması hediye etti.

Bursaspor taraftarları kulübün daha fazla ceza almaması için fakat yine de aynı tezahüratı ima ederek “Anlayan Anladı” söylemini kullanmaya devam ediyor.

Son olarak

Söz konusu olan ceza PFDK’nın kendi düzenlemeleri çerçevesinde kulübe uyguladığı idari bir yaptırım. 

Bu, meselenin hukuken kapandığı anlamına gelmez. Nitekim geçmişte Fenerbahçe Galatasaray müsabakasında yaşanan olayda olduğu gibi, konu yargıya taşınabilir, tezahüratları atanlar hakkında 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında adli süreç işletilebilir.

Başka bir deyişle, futbol disiplin hukukunun dar ve isteksiz sınırları, nefret söylemlerinin hukuk önünde karşılıksız kalmasını zorunlu kılmaz. 

Mesele, yalnızca hangi maddenin uygulanacağı değil; hangi nefret biçimlerinin ve ayrımcılıkların “normalleştirileceği”, hangilerinin adının konulacağı ve tanınacağıyla ilgili. 

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, nefret suçları, spor, araştırma, inceleme, yorum, barış
GDTM