09/07/2025 | Yazar: Kaos GL

Üniversiteli LGBTİ+ toplulukları, İsrail’in Tahran’daki Evin Hapishanesi’ne yönelik saldırısının ardından 100 trans mahkumun yaşamını yitirdiğine dair haberler üzerine bir açıklama yayınladı.

Üniversiteli LGBTİ+ toplulukları: “Ortadoğu’da katledilen, kaybedilen translar öfkemizdir!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İsrail'in İran'ın başkenti Tahran'ın kuzeyinde düzenlediği saldırılarda yıkılan Evin hapishanesinin ofis binasının dış görünümü, 1 Temmuz 2025 (Fotoğraf: Morteza Nikoubazl/NurPhoto)

New York Times'ın haberine göre İsrail'in 23 Haziran'da İran'a düzenlediği saldırıda öldürülenler arasında Tahran’daki Evin Hapishanesi’nde tutulan 100 transın da yer aldığı öğrenildi.

Ateşkes öncesinde İsrail, Evin Hapishanesi’ne hava saldırısı düzenlemişti. Saldırının etkilerini araştıran New York Times, İran’ın önde gelen insan hakları avukatlarından Reza Shafakhah’ın hava saldırısı sonucu 100 trans mahpusun kayıp olduğunu ve cezaevinde tutuldukları bölümlerin yıkılmasının ardından öldüklerinin varsayıldığını bildirdi.

Tıklayın- İsrail’in İran’daki hapishaneye saldırısında 100 trans mahpusun öldürüldüğü varsayılıyor

Türkiye’den üniversiteli LGBTİ+ toplulukları konuya ilişkin ortak açıklama yayınladı. Topluluklar, açıklamalarında “İsrail Devleti, katlettiği/kaybettiği translarla bir kez daha insan ayırt etmeksizin bir katil olduğunu açığa çıkarmış oldu” dedi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“Gazetecilerin, muhaliflerin, öğrencilerin, aktivistlerin ve LGBTİQ+ların tutulduğu ve insan hakları ihlalleriyle gündeme gelen Evin Hapishanesi’ne ateşkesten tam 1 gün önce, 23 Haziran tarihinde, mahkumları ziyaret eden insanların da olduğu bir saatte İsrail tarafından hava saldırısı gerçekleştirilmişti.

Gerçekleştirilen hava saldırısı sonucunda 71 kişi hayatını kaybetmişti. Hayatını kaybedenlerin yanı sıra insan hakları savunucularının ifadelerine göre 100’e yakın trans mahkumun da kayıp olduğu ve yetkililerin kayıp olan trans mahkumları ölü varsaydığı ortaya çıktı.

İsrail’in kendini medya aracılığıyla “LGBTİ+ dostu” göstermeye çalışarak biz LGBTİ+’ları “soykırım ürünü” haline getirmeye çalıştığı apaçık ortadadır. Eşit, özgür, adil, sınıfsız, sınırsız ve cinsiyetsiz bir dünya tahayyülüne sahip olan biz lubunyalar; en başından beri soykırımcı, katil İsrail Devletinin tam karşısında konumlandığımızı belirtiyoruz. Yaptığı “pinkwashing” ile biz lubunyaların onurlu mücadelesini onursuz kılmaya and içmiş İsrail Devleti, katlettiği/kaybettiği translarla bir kez daha insan ayırt etmeksizin bir katil olduğunu açığa çıkarmış oldu.

Üniversiteli LGBTİ+lar olarak biliyoruz ki: Batı medyasının Orta Doğu’da kaybedilen, katledilen translara dair koruduğu sessizliği tesadüf değildir. Orta Doğu’da el birliğiyle katledilen, kaybedilen translar öfkemizdir, isyanımızdır! Orta Doğu’da yaşamını sürdüren translara bir yaşam borçlusunuz! Her trans, her ezilen halk özgür olana dek mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz!”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset, dünyadan
İstihdam