21/07/2025 | Yazar: Suay Yüksel
Trans Bolivyalı senato adayı tarihe geçmeyi umuyor: “Kimliğimle değil, kapasitemle değerlendirin beni.”
Luna Humérez, Bolivya’da ülkenin senatosuna aday olan ilk trans kadın olarak tarihe geçti. Humérez, Washington Blade’e verdiği demeçte, “Biz tarih yazıyoruz, adaylığım insan haklarına dair bir iddiadır” dedi. Humérez, başkan adayı Manfred Reyes Villa’nın da içinde yer aldığı merkez sol siyasi hareket SÚMATE çatısı altında La Paz eyaletini temsil etmeyi umuyor.
Humérez, “Bu alanları doldurmak ve kimliğimizin ötesinde bir kapasiteye sahip olduğumuzu göstermek oldukça önemli,” dedi. Bolivya’da trans hakları aktivisti olarak 15 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Humérez, kamusal alanda yeni tanınmış bir figür değil. Mesleği avukatlık olan ve Organization of Transvestites, Transgender and Transsexual Women of Bolivia’nın (OTRAF) başkanı olan Humérez, ülkedeki trans hakları yasasının başlıca savunucularından biri. Ayrıca, cinsiyet kimliği resmi olarak tanındıktan sonra evlenen ilk trans kadın olarak da Bolivya’da bir ilke imza attı.
Humérez, La Paz’daki bir sığınak ve topluluk merkezi olan Casa Trans Pamela Valenzuela’nın da kurucusu. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği çeşitliliklerine yönelik koruma önlemlerinin ilerletilmesi gerektiğinin farkında olan Humérez, yasaların denetimi ve etkin uygulanmasına odaklanan bir yasama programı öneriyor.
“Bolivya yasalarla, yönetmeliklerle dolu ama bunların çoğu artık geçersiz; yine de bunlara uymak zorunlu,” diyen Humérez, yapılacak reformların erişilebilirliği artırması ve dışlanan grupların özel ihtiyaçlarına yanıt vermesi gerektiğini vurguladı.
Humérez’in yasama programı, “cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği ne olursa olsun herkes için tam haklar” ilkesi üzerine kurulu. Tarihi olarak dışlanan bir kimlikten gelen bir aday olarak kampanyasını yürüten Humérez, karşılaştığı direncin farkında; ancak aynı zamanda gördüğü desteği de kutluyor.
Humérez Blade’e, “Adaylığım aynı zamanda, ayrımcı önyargılar nedeniyle geride bırakılmış çok sayıda Bolivyalı olduğunu da gösteriyor,” dedi. “Anlatacak çok hikayem var, bu hikayeler bana güven duyan insanlarla başlıyor. Bu insanların arasında mücadele yoldaşlarım, insan hakları aktivistleri, siyasi aktivistler, hayvan hakları savunucuları, çevreciler ve bağ kurduğumuz diğer kişiler var. Çoğu gençlerden oluşuyor; onlar da kanatlanmak ve ülkeyi daha iyiye dönüştürmek istiyor. Bu insanlar benim diğer ailem ve onlara çok minnettarım.”
Humérez, toplumsal cinsiyet hakları ve çeşitliliği gündeminin yanı sıra yedi odağı içeren bir program öneriyor; hukuki, siyasi, ekonomik, üretimsel, sosyal, ahlaki ve bölgesel. Ayrıca beş acil eylem planı da sunuyor. Acil eylem planları arasında şunlar yer alıyor:
– Ekonomiyi istikrara kavuşturmak ve döviz akışını sağlamak amacıyla “acil olarak 10 milyar dolarlık bir kaynak aktarımı”
– Tüm ülkede düzeni yeniden tesis etmek; protesto özgürlüğünü garanti altına alırken ekonomik kalkınmaya engel olmamak
– “Yetenekli gençlerin” ülkede kalmasını sağlayacak şekilde “insanca ve iyi ücretli bir milyon iş” yaratmak
– Yolsuzlukla kararlı biçimde mücadele etmek
– Hükümeti yerinden yönetime açacak şekilde “her departmana gerçek yetki kazandırmak”
Avukat ve aktivist Humérez, Bolivya’daki LGBTİ+ gençlerin geleceği konusunda, “her insanın cinsel yönelimini ve cinsiyet kimliğini eşit fırsatlarla deneyimleme özgürlüğünün garanti altına alınması gerektiğini” öngörüyor.
“Bugünün gençlerinin bunu anladığını fark ediyorum ve şimdi erişilebilirlik ve katılımın hiçbir koşula bağlı olmadan sağlandığı alanlara ihtiyaç var,” dedi Humérez. “Devlet, bu erişilebilirliği kurumları aracılığıyla garanti etmelidir. Daha çoğulcu, kapsayıcı ve kardeşlik içinde yaşayan bir Bolivya’ya ihtiyacımız var.”
Humérez, röportajı şöyle sonlandırdı:
“Nelerin yoksunluk olduğunu ve ağza koyacak ekmeğin bile yetmemesinin nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Hayatım mümkün olduğunca çok insana yardım etmekle geçti, orada olursam çok daha fazla insana yardım edebileceğim. Ben, zorlukların üstesinden gelmenin ve her şeyin mümkün olduğunu göstermenin bir örneğiyim. Kimliğimle değil, kapasitemle değerlendirin beni.”
Ülkenin genel seçimleri 17 Ağustos’ta yapılacak.
Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, siyaset, dünyadan
