02/09/2025 | Yazar: Kaos GL

Siyasetçi Sebahat Tuncel, Türkiye’de İfade Özgürlüğü, Gençlik ve Üniversite röportaj serisi kapsamında ÜniKuir gönüllüsü İris’e konuştu.

Sebahat Tuncel: Komisyondan kadınlar, LGBTİ+’lar ve işçiler lehine bir toplumsal sözleşme çıkmalı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

ÜniKuir’in Enes’e özgürlük, gençler için özgürlük diyerek başladığı Türkiye’de İfade Özgürlüğü, Gençlik ve Üniversite röportaj serisinin konuğu siyasetçi Sebahat Tuncel oldu.

ÜniKuir gönüllüsü İris’in yaptığı röportajda Tuncel, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eş genel başkanlığını yaptığı süreçte partinin LGBTİ+ politikaları, kadın hareketi ile LGBTİ+ hareketi arasındaki ilişkiler ve LGBTİ+ haklarının Türkiye’nin barış ve demokrasi iklimine katkısı hakkında konuştu.

Tuncel, LGBTİ+ haklarının Türkiye’de az konuşulan ve “sorun” olarak nitelendirilen bir konu olduğuna değinerek HDP’nin eş genel başkanlığını yaptığı süreçte LGBTİ+ haklarını nasıl ele aldıklarını şöyle anlattı:

“Halbuki LGBTİ+ varlığı ve mücadelesi, ötekileştirici, ayrıştırıcı, yaşamın dışına iten politikalara itirazla birlikte, en temel yaşam hakkı, insan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkı bağlamında düşünülmesi gereken bir konu. Biz siyasetin ikili cinsiyet rejiminde sadece kadınlar ve erkekler açısından değil, ikili cinsiyet rejimi ötesinde ve toplumun her kesimi için bir hak olduğu gerçeğini o süreçte tartışıyorduk. Temel insan hakları herkes içindir. Düşünce ifade özgürlüğü herkes içindir.”

Kadın ve LGBTİ+ örgütlerinin, erkekliğin kamusallaşmasını daha derinden deneyimlediğini belirten Tuncel, “Kadınları ve LGBTİ+’ları hedef alan baskı ve saldırının derinleşmesinin arkasında iktidarla sınırlı kalan bir politikadan değil, iktidarın politikasını toplumun yeniden üretmesinden söz ediyoruz” dedi.

“Barış taleplerinin görünür kılınması, LGBTİ+’ların taleplerinin masanın bir parçası haline getirilmesiyle mümkün”

Mecliste kurulan süreç komisyonunda LGBTİ+’ların temsiliyeti hakkında da konuşan Tuncel, komisyondan toplumun tüm kesimleri için özgürlükler lehine bir toplumsal sözleşmenin çıkması gerektiğini belirtti:

“Mecliste kurulan komisyonun esas görevi Türkiye'de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü konusunda gerekli hukuki ve siyasi adımların atması, yani demokratik siyaset alanının genişletilmesi. Orası tüm toplumsal sorunların çözüleceği bir yer değil ama Kürt sorununun çatışma zemininden çıkartılması aynı zamanda Türkiye'nin demokratikleşmesiyle doğrudan bağlantılı. Ve demokratikleşme ancak bütün kimliklerin kendisini örgütleyebileceği, var edebileceği bir düzlemde mümkün. Esasında kadınların da işçilerin de başka toplumsal kesimlerin de o masada yeterince temsil edilmediğinden söz edebiliriz. Bu koşullarda elzem olan, o masada bütün toplumsal kesimlerin temsil edilemediği durumda dahi, o buluşmadan kadınlar lehine, LGBTİ+’lar lehine, işçi sınıfı lehine, köylüler lehine, özgürlükler lehine bir toplumsal sözleşmenin çıkmasını sağlamak. Bu konuda biz kadın örgütleri olarak, TJA olarak çalışmalar yürütüyoruz. Barışa İhtiyacım Var İnisiyatifi de bu konuda kendi taleplerini görünür kılmak istiyor. O masada barış, eşitlik, özgürlük, demokrasi taleplerinin görünür kılınması, aslında kadın örgütlerinin, LGBTİ+’ların, işçi sınıfının taleplerinin görünür kılınması ve o masanın bir parçası haline getirilmesiyle mümkün.”

Röportajın tamamını okumak için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, kadın, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, barış
İstihdam