19/10/2025 | Yazar: Kaos GL
KESK Kadın Meclisi, yaptığı basın açıklamasında LGBTİ+ karşıtı tasarıya karşı dayanışma çağrısı yaptı; “Yaşamlarımızdan, bedenimizden, kimliğimizden vazgeçmeyeceğiz!” dedi.

Basına yansıyan ve LGBTİ+’ları hedef alan düzenlemeleri içeren 11. Yargı Paketi’ne yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor. Milletvekilleri, insan hakları kuruluşları ve sivil toplum bileşenleri söz konusu düzenlemelerin LGBTİ+’ların yaşam hakkını ihlal ettiğini vurgulayarak mücadele çağrısı yapmaya devam ediyor; tasarının Meclis’e gelmemesi için dayanışma mesajı veriyor.
TIKLAYIN - Yargı paketine tepkiler çığ gibi büyüyor: “LGBTİ+ karşıtı yasa tasarısı çöpe”
TIKLAYIN - LGBTİ+’lar yargı paketine karşı dört bir yanda sokağa çıktı
KESK Kadın Meclisi de Ankara’da “11. Yargı Paketi: Kadınlara, Çocuklara ve LGBTİ+’lara Yönelik Yeni Hak İhlalleri Yasalaşmak Üzere” basın açıklamasını okudu.
Meclis, açıklamasında “Genel ahlak” ve “aile kurumunun korunması” gerekçesiyle getirilen düzenlemeler, aslında kadınların, çocukların ve LGBTİ+’ların yaşam alanlarını daraltılarak tek tip, itaatkâr bir toplum yaratmak istiyor” dedi.
“Kadınlara ve çocuklara gerçek koruma yok”
Yargı paketindeki LGBTİ+ karşıtı düzenlemelerin “ideolojik bir saldırı” olduğunu vurgulayan KESK Kadın Meclisi, şu ifadeleri kullandı:
“Hükümetin “adalet reformu” adı altında Meclis’e sunduğu 11. Yargı Paketi, kadınların, çocukların ve LGBTİ+’ların haklarını korumak yerine hedef haline getiren düzenlemelerle dolu. Bu paket, bir “reform” değil; tek tipleştirmeyi, toplumsal cinsiyet eşitliğini ortadan kaldırmayı ve yaşam tarzı farklılıklarını cezalandırmayı amaçlayan ideolojik bir saldırı niteliğindedir. Yasa teklifinde kadınlara yönelik şiddetin önlenmesine, nafaka hakkına, İstanbul Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklere dair tek bir adım yok. Buna karşın çocuklar için getirilen “cezai yaş sınırı” düzenlemeleri, çocukları korumaktan çok cezalandırmayı öne çıkarıyor. Çocukların yeniden topluma kazandırılması yerine, cezaevine kapatılmalarını kolaylaştıran değişiklikler yapılıyor. Bu yaklaşım, çocukların üstün yararına ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır.”
“Yaşamlarımızdan, bedenimizden, kimliğimizden vazgeçmeyeceğiz!”
LGBTİ+ karşıtı düzenlemeleri hatırlatan Meclis, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“En çarpıcı düzenlemeler, Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesi ve TCK 93/A ile 225. maddelerinde yapılan değişikliklerle görülmektedir: Cinsiyet geçişi için yaş sınırı 18’den 25’e çıkarılmakta, Üreme yeteneğinden yoksunluk şartı getirilmekte, İzin alınmadan yapılan tıbbi müdahalelere hapis cezaları öngörülmekte, Dahası, “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete aykırı davranmak” suç haline getirilmektedir. Bu hükümler, Anayasa’nın eşitlik ilkesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne aykırıdır. Devletin görevi bireylerin kimliklerini cezalandırmak değil, haklarını güvence altına almaktır. “Genel ahlak” ve “aile kurumunun korunması” gerekçesiyle getirilen düzenlemeler, aslında kadınların, çocukların ve LGBTİ+’ların yaşam alanlarını daraltılarak tek tip, itaatkâr bir toplum yaratmak istiyor. Bizler, KESK Kadın Meclisi olarak diyoruz ki: Bu paket geri çekilene kadar, Haklarımız güvence altına alınana kadar, Eşitlik, adalet ve özgürlük herkes için sağlanana kadar mücadeleye devam edeceğiz! Yaşamlarımızdan, bedenimizden, kimliğimizden vazgeçmeyeceğiz!”
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, aile, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, yargı paketi