21/08/2025 | Yazar: Kaos GL
“Mahkeme gerekçe göstermeden başvurumu reddetti. Tecavüze uğrarsak erkek kriz merkezlerine yönlendiriliyoruz.”
İngiltere’nin ilk trans kadın hakimi Victoria McCloud, biyolojik cinsiyetle ilgili Yüksek Mahkeme kararına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurarak davanın yeniden görülmesini talep etti. McCloud, mahkemenin kendisinin ve diğer transların sunduğu delilleri dinlemeyi reddederek adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini savunuyor.
“Temel haklarımız ihlal edildi”
Emekli hakim ve şu anda W-Legal’de dava stratejisti olarak çalışan McCloud, başvurusunda Yüksek Mahkeme’nin kendisine ve trans topluluklarına söz hakkı tanımamasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6., 8. ve 14. maddeleri uyarınca temel haklarını ihlal ettiğini belirtti:
“Bu maddeler, kim olduğuma, aileme, varoluşuma ve özgürlüklerime saygı gösterilmesini ve adil yargılanma hakkını kapsıyor.”
Bu başvuru, Yüksek Mahkeme kararını gündeme taşıyan ve davayı açan trans karşıtı grup For Women Scotland’ın, Nisan ayında verilen karara uymadığı gerekçesiyle İskoç hükümetine dava açacağını açıklamasının hemen ardından geldi.
Yüksek Mahkeme, adeta translara savaş açtı
Yüksek Mahkeme, Nisan ayında, 2010 tarihli Eşitlik Yasası’nda “kadın” tanımının cinsiyet tanıma belgesi (GRC) olan trans kadınları kapsamadığına hükmetmişti. Bunun ardından eşitlik denetleme kurumu tarafından yayımlanan yönergeler, transların kendi cinsiyet kimlikleriyle uyumlu tuvalet ve diğer hizmetleri kullanmasını fiilen engelleyen bir genel yasağa dönüşmüştü.
Geçen yıl McCloud, Yüksek Mahkeme’de For Women Scotland tarafından açılan davaya katılmak istemiş, ancak başvurusu reddedilmişti. Mahkeme, bunun yerine trans karşıtı gruplardan, Sex Matters ve LGB Alliance, The Lesbian Project ile Scottish Lesbians’tan oluşan üç örgütün müdahalesini kabul etmişti.
Kararın etkileri
McCloud, Trans Legal Clinic ve W-Legal tarafından destekleniyor. Başvurusunu şöyle özetliyor:
“Mahkeme gerekçe göstermeden başvurumu reddetti. Kadın anatomisine sahip olduğumuz halde erkek soyunma odaları ve tuvaletleri kullanmak zorundayız. Tecavüze uğrarsak erkek kriz merkezlerine yönlendiriliyoruz. Polis aramalarında erkek polisler tarafından aranıyoruz; muhtemelen kadın polisleri korumak gerekçesiyle.”
Kararın kamu kurumları, hizmet sağlayıcılar ve işletmeler üzerinde geniş etkileri bulunuyor. Çoğu kuruluş, Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu’nun (EHRC) güncellenmiş yönergesini bekliyor. Ancak sivil toplum kuruluşları ve hizmet sağlayıcılar, danışma süresinin kısa tutulmasını eleştiriyor.
Türkiye’de de benzer bir yasa taslağı gündemde
Türkiye'de de benzer bir gelişme yaşanıyor. Şubat 2025'te KaosGL.org, Medeni Kanun ve Ceza Kanunu'nda LGBTİ+’ları hedef alan değişiklikler öngören bir kanun teklif taslağına ulaştı. Bu taslağa göre:
- Cinsiyet Uyumu Süreci Zorlaştırılıyor: Medeni Kanun'un 40. maddesinde, cinsiyet uyum sürecine başlama yaşı 18'den 21'e çıkarılıyor. Ayrıca, “cinsiyet değişikliği” için Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen hastanelerin vereceği raporlar zorunlu kılınıyor.
- “Biyolojik Cinsiyet” Tanımı Ekleniyor: Ceza Kanunu'na “biyolojik cinsiyet” ifadesi eklenerek, LGBTİ+ ifade biçimlerinin cezalandırılması öngörülüyor.
- Kamusal Alan Kısıtlamaları: Kamusal alanda LGBTİ+ ifade biçimlerinin cezalandırılması planlanıyor.
- Cinsiyet Değişikliği Prosedürleri Zorlaştırılıyor: Cinsiyet uyum sürecine ilişkin yasal prosedürlerin zorlaştırılması hedefleniyor.
Bu düzenlemeler, LGBTİ+’ların temel hak ve özgürlüklerini doğrudan tehdit ediyor ve varoluşlarını kriminalize etmeyi amaçlıyor. LGBTİ+ dernekleri, bu taslağa karşı tepkilerini dile getirerek, söz konusu düzenlemelerin kabul edilemez olduğunu belirtiyorlar.
Kaynak: The Guardian, 18 Ağustos 2025 (Libby Brooks)
Etiketler: insan hakları, yaşam, sağlık, dünyadan, dava, trans, lgbti
