01/09/2025 | Yazar: Kaos GL

HEVİ LGBTİ+ Derneği, “Kapsayıcı Barış, Eşit Yurttaşlık ve Demokratikleşme” çağrısında LGBTİ+’ların barış sürecine katılması gerektiğini vurguladı; "1 Eylül 2025 – 1 Eylül 2026 dönemini ‘Kapsayıcı Barış ve Onur Yılı’ ilan edelim” dedi.

HEVİ’den Dünya Barış Günü mesajı: “Süreci hep beraber inşa edelim” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü. HEVİ LGBTİ+ Derneği, 12. kuruluş yıldönümü de olan bu günde “Kapsayıcı Barış, Eşit Yurttaşlık ve Demokratikleşme” çağrısını kamuoyuyla paylaştı. Dernek, çağrının amacının LGBTİ+ hareketinin barış inşasındaki vazgeçilmez rolünü tüm boyutlarıyla ortaya koymak olduğunun altını çizdi.

EMEK Partisi tarafından komisyona davet edilen ancak komisyona çağrılma durumu belirsiz olan dernek, “Komisyonda yapacağımız konuşmayı bu çağrımızla bütünleştirdik” dedi.  

Dernek, açıklamasında barış sürecine dair temkinli yaklaşımı paylaştıklarını belirterek şunları söyledi:

“Bu coğrafyayı paylaşan tüm farklı toplulukları, insan hakları değerlerine bağlı, evrensel hakları merkezine alan yeni bir kapsayıcı barış anlayışını birlikte inşa etmeye ve bu sürece katkı sunmaya davet ediyoruz. Bu çağrı, yalnızca LGBTİ+ toplumuna değil; barışı konuşma, savunma ve inşa etme iradesi taşıyan tüm kamuoyunadır. Bizler LGBTİ+ toplumu olarak, kendi topluluklarımız içerisinde kapsayıcı barışı tartışmaya; demokratik toplumun inşasında eşit yurttaşlık, kapsayıcı adalet ve ortak yaşam kültürünü geliştirmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız. Bu iradenin somut bir ifadesi olarak, HEVİ LGBTİ+ Derneği olarak tüm demokratik kitle hareketlerine çağrımızdır süreci hep beraber inşa edelim: 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle 1 Eylül 2025 – 1 Eylül 2026 dönemini “Kapsayıcı Barış ve Onur Yılı” olarak ilan edelim.”

“Tanınma, saygı ve adalet”

LGBTİ+’ların toplumsal barışın inşasında bir köprü işlevi gördüğünü vurgulayan dernek, şöyle dedi:

“Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği çeşitliliği, toplumun her kesiminde mevcuttur: Türk, Kürt, Ermeni; Sünni, Alevi; genç, yaşlı ya da engelli fark etmeksizin her toplulukta LGBTİ+’lar bulunmaktadır. Bu gerçeklik, LGBTİ+ mücadelesinin toplumu yatay kesen bir niteliğe sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Heteroseksizm, cinsiyetçilik ve ırkçılığa karşı verilen mücadele, aynı zamanda farklı toplumsal grupları ortak bir demokrasi zemininde buluşturmaktadır. LGBTİ+’ların eşit yurttaşlık talebi, toplumdaki tüm ötekileştirilen grupların talepleriyle kesişmektedir: Tanınma, saygı ve adalet.” 

“Kürt sorununa demokratik çözüm arayışı LGBTİ+’ları da kapsamak zorundadır”

Açıklamasında Kürt, azınlık ve mülteci LGBTİ+’ların sorunlarına değinen dernek, şu ifadeleri kullandı:

“Kesişimsel kimliklere sahip kişilerin yaşadığı çoklu ayrımcılık, Türkiye’de toplumsal barışın inşasını doğrudan etkilemektedir. Kürt LGBTİ+’lar, bir yandan cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkla mücadele ederken, diğer yandan Kürt kimlikleri nedeniyle çatışmaların ve bölgesel eşitsizliklerin yükünü taşımaktadır. Uzun yıllar süren çatışma ortamı, Kürt illerinde yaşayan LGBTİ+’ların görünmez kılınmasına ve aynı anda iki cephede birden mücadele etmelerine neden olmuştur. Hem devletin sert güvenlik politikaları hem de kimi zaman kendi toplumları içerisindeki ataerkil ve heteronormatif baskılar, Kürt LGBTİ+’ların karşı karşıya kaldığı zorlukları katmerlendirmiştir. Bu nedenle Kürt sorununa barışçıl ve demokratik bir çözüm arayışı, LGBTİ+’ları da kapsamak zorundadır.”

Talepler

Dernek, taleplerini ise şöyle sıraladı:

  • LGBTİ+ haklarının hukuki güvence altına alınması: Barış ve demokratikleşme sürecinin bir parçası olarak, LGBTİ+’ların yaşam hakkı, onuru ve özgürlüğü yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Ayrımcılık ve nefret suçlarına karşı kapsamlı ve bağlayıcı yasalar yürürlüğe konmalı; eğitim, sağlık, istihdam, barınma gibi temel hizmetlere erişimde eşitlik sağlanmalıdır. Hiçbir birey cinsel yönelimi veya cinsiyet kimliği nedeniyle ikinci sınıf muamele görmemelidir.
  • Nefret kampanyalarına son verilmesi ve ayrımcı girişimlerin durdurulması: Son yıllarda LGBTİ+ toplumu aleyhinde yürütülen karalama kampanyaları, “aileyi koruma” adı altında hazırlanan ayrımcı yasa tasarıları ve idari yasaklar derhal terk edilmelidir. “Aile Yılı” gibi temalarla LGBTİ+’ları toplumsal yaşamdan dışlamaya yönelik söylemler, barış ve toplumsal birlik duygusuna zarar vermektedir. Barışçıl bir gelecek için, herkesin aile ve toplum hayatında yer bulabileceği çoğulcu politikalar geliştirilmelidir.
  • Hakikatle yüzleşme ve adalet: Geçmişte yaşanan toplumsal acılarla samimi bir yüzleşme olmadan demokratikleşme mümkün değildir. Bu bağlamda, Roboskî katliamından Suruç ve 10 Ekim Ankara Gar katliamlarından yıllardır çözüm bekleyen nefret cinayetlerine kadar uzanan bir dizi olay, toplumsal hafızamızda adalet bekleyen yaralardır. Barışın tesis edilebilmesi için bu ve benzeri hak ihlallerinin üstü örtülmemeli, sorumlular hesap vermelidir. Kurulacak olası bir toplumsal barış ve kardeşlik komisyonu, bu hakikatleri açığa çıkarmak ve mağdurların yaralarını sarmak üzere mekanizmalar içermelidir.
  • İfade ve örgütlenme özgürlüğü: Demokratik bir barış ortamı için, basın ve ifade özgürlüğü ile sivil toplumun faaliyet alanı garanti altına alınmalıdır. LGBTİ+ derneklerine ve medya platformlarına (örneğin erişim engeli getirilen KaosGL.org gibi sitelere) yönelik sansür ve baskılar son bulmalıdır. Barış, toplumun özgürce tartışabildiği, eleştirebildiği ve örgütlenebildiği bir kamusal iklim gerektirir. Bu nedenle, toplantı ve gösteri özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması, Onur Yürüyüşü gibi barışçıl etkinliklere uygulanan yasakların sona ermesi şarttır.
  • Barış sürecine kapsayıcı ve eşit katılım: Yeniden canlandırılması düşünülen herhangi bir barış sürecinde veya çözüm komisyonunda kadın, LGBTİ+, gençlik örgütleri ve diğer sivil toplum temsilcilerinin eşit temsil edilmesi sağlanmalıdır. Özellikle Kürt sorununa yönelik barış çabalarında, bugüne dek sesi duyulmamış kesimlerin – mesela Kürt LGBTİ+’ların – talepleri görünür kılınmalı ve bu kesimlerin temsilcileri sürece dahil edilmelidir. 

Açıklamanın tamamına ulaşmak için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, kadın, aile, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, barış
İstihdam