05/09/2025 | Yazar: Kaos GL

Eren Keskin, ÜniKuir’in Türkiye’de İfade Özgürlüğü, Gençlik ve Üniversite röportaj serisinin konuğu oldu.

Eren Keskin: “Erkek egemen kültür, militer ve feodal akıl öncelikle kadınları ve LGBTİ+’ları hedef alıyor” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

ÜniKuir’in Enes’e özgürlük, gençler için özgürlük diyerek başladığı Türkiye’de İfade Özgürlüğü, Gençlik ve Üniversite röportaj serisinin konuğu Eren Keskin oldu.

Keskin, ÜniKuir gönüllüsü Şerife’ye verdiği röportajda yerleşik ahlak anlayışının, erkek egemen kültürün, militer ve feodal aklın öncelikle kadınları ve LGBTİ+’ları hedef aldığını belirtti ve şunları söyledi:

“Coğrafyamızda yerleşik resmî ideoloji maalesef halkı da biçimlendirmiş durumda. Bunu her zaman dile getiriyoruz. Yine de mücadeleyi daima sürdüren, biatsız bir kesim var; bu oran yaklaşık %15–20 civarında. Bu biatsız kesimin önemli bir bölümünü ise kadın hareketi ve LGBTİ+ hareketi oluşturuyor. Bu iki hareketin bu kadar güçlü ve biatsız olmasının en büyük nedeni, yerleşik devlet aklına karşı temelden mücadele eden kesimler olmalarıdır.

Yerleşik ahlak anlayışı, erkek egemen kültür, militer ve feodal akıl öncelikle kadınları ve LGBTİ+’ları hedef alıyor. Bu nedenle en hırsla verilen mücadeleyi bu iki kesim yürütüyor. Tabii ki bu mücadeleyi verirken çok ağır baskılara maruz kalıyorlar. Özellikle LGBTİ+’lar açısından nefret üreten bir devlet aklı söz konusu. Bu, daima böyleydi; ancak son 10 yıldır giderek artan bir nefret politikasıyla karşı karşıyayız.”

LGBTİ+’ların ağır saldırılara maruz kaldığına dikkat çeken Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle sokak eylemleri sırasında hem kadınlar hem de LGBTİ+’lar çok ağır ve hukuksuz saldırılara maruz kalıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, altına imza attığı bütün sözleşmeleri ihlal edercesine işkence uygulamaları yapıyor. En çok kullanılan yöntemlerden biri ters kelepçe. Ters kelepçe, insana büyük acı veren bir işkence biçimi. Hemen hemen herkes bu şekilde gözaltına alınıyor, saatlerce otobüslerde bekletiliyor, aç ve susuz bırakılıyor. Bunun dışında sözlü taciz ve fiili cinsel saldırılar en çok karşılaşılan yöntemler arasında.

Özellikle kadınlara ve LGBTİ+lara yönelik küçük düşürücü sözlü tacizler yoğun biçimde yaşanıyor. Ayrıca gözaltı süresi boyunca aç bırakma, susuz bırakma, temizlik ve hijyene erişimin engellenmesi gibi çok çeşitli sorunlar ortaya çıkıyor. Çıplak arama ise en başta gelen hak ihlallerinden biridir. Çıplak arama bir işkence biçimidir ve gerek gözaltında gerekse cezaevi girişlerinde dayatılmaktadır. Bunlar, en ciddi ve yaygın karşılaşılan sorunlardır.”

Tamamını okumak için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, kadın, medya, eğitim, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
İstihdam