09/10/2025 | Yazar: Kaos GL
ILGA Europe, stratejinin kabul edilmesinin önemli olduğunu ancak önceki dönem hedeflerinin gerisinde kaldığını vurguladı.
Avrupa Birliği Komisyonu, 2026-2030 LGBTİQ+ Eşitlik Stratejisi’ni kabul etti. LGBTİ+ eşitliğinin tüm AB politikalarında yaygınlaşmasını sağlamak için kabul edilen belgede, LGBTİ+ haklarına ilişkin toplumsal kabulün son beş yılda arttığı ancak buna rağmen LGBTİ+’ların orantısız ve kabul edilemez düzeyde nefret, şiddet ve ayrımcılığa maruz kalmaya devam ettiği vurgulandı.
Belgede, her dört LGBTİ+’dan birinin fiziksel veya cinsel şiddet, sözlü taciz ve aşağılamaya maruz kaldığına dikkat çekildi.
Strateji belgesi, LGBTİ+’lara yönelik nefretle mücadeleyi vurgulayarak LGBTİ+’ları her türlü şiddetten korumayı, ayrımcılıktan uzak yaşamalarını ve hayatın her alanında eşit haklara sahip olmalarını sağlamayı ve bu konuda toplumun her düzeyinde katılım sağlamayı amaçlıyor.
Siber zorbalığa karşı eylem planı benimsenecek, onarım terapisi uygulamaları izlenecek
Belgeye göre; komisyon, üye devletlerin onarım terapisinin uygulamalarını yasaklaması için söz konusu uygulamaların niteliğini, yaygınlığını ve LGBTİ+’lar üzerindeki etkisini değerlendirecek. Bununla beraber, komisyon LGBTİ+’lara yönelik çevrimdışı ve çevrimiçi nefretle mücadele etmek üzere de çalışmalar yapacak; çevrimiçi nefret hakkında bilgi toplamak için bir merkez kuracak. Komisyon ayrıca, LGBTİ+ gençleri korumak için siber zorbalığa karşı bir AB eylem planı benimseyecek.
LGBTİ+’ların istihdama eşit katılımı da strateji belgesinin temel gündemlerinden birisi. Komisyon, 2026 yılında İstihdam Eşitliği Direktifi'nin uygulanmasına ilişkin bir rapor da yayınlayacak.
Ayrıca komisyon, eşitliği korumak, cinsiyete dayalı şiddetle mücadele etmek ve demokratik katılımı teşvik etmek için 3,6 milyar Euro’ya kadar kaynak da sağlayacak.
“Yeni strateji, AB’nin nefrete ve ayrımcılığa karşı durduğunun kanıtı”
AB Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Komiser Hadja Lahbib, strateji belgesinin hakkında “AB her zaman bireysel özgürlüğün savunucusu olacaktır. Yeni LGBTİQ+ eşitlik stratejisi, AB’nin nefrete ve ayrımcılığa karşı kararlılıkla durduğunun açık bir kanıtıdır” ifadelerini kullandı.
ILGA Europe: Belge, önceki dönem hedeflerinin gerisinde kalıyor
Ancak Avrupa’daki LGBTİ+ derneklerinin çatı kuruluşu olan ILGA Europe, strateji belgesine ilişkin yayınladığı açıklamada, belgenin 2020-2025'in hedeflerinin gerisinde kaldığını vurguladı.
ILGA Europe, belgenin LGBTİ+’ların temel haklarının korunması için gerekenleri karşılamaktan uzak olduğuna ve stratejide yer alan birçok eylemin yüzeysel kaldığına dikkat çekti:
“Eşitlik ve temel haklar alanında gerilemenin yaşandığı değişken bir siyasi ortamda etkili olabilecek bir stratejinin, tüm LGBTİ+’lar ve aileleri için serbest dolaşım hakkına ilişkin yasal boşlukları gidermeye yönelik planları ve AB hukukunda trans, interseks ve non-binary kişilerin tam olarak korunmasını sağlamak üzere somut adımları içermesi gerekirdi. Dahası ve en önemlisi, üye devletler LGBTİ+’ların temel haklarını ihlal ettiğinde, komisyonun elindeki tüm araçları kullanma konusunda net bir taahhüt ortaya koymalıydı. Bunun yerine, stratejideki birçok eylemin yüzeysel kalması ve LGBTİ+’ların yaşamlarını somut biçimde etkilememesi olası görünüyor.”
İnterseks hakları konusunda atılmamış adımlara dair ifadeler strateji belgesinde yer almadı
ILGA-Europe’un açıklamasına göre, önceki AB LGBTİ Stratejisi interseks insan haklarının korunmasına yönelik somut adımlar öngörse de bu taahhütler hayata geçirilmedi. Kuruluş, yeni stratejide de bu konuda atılmamış adımların, özellikle AB genelinde interseks insan haklarına ilişkin planlanan araştırmanın, tamamlanmasına dair bir ifade yer almadığını belirtti.
Açıklamada ayrıca, bu durumun Avrupa Konseyi üyesi devletlerin interseks insan haklarının korunmasına ilişkin Avrupa genelinde ilk tavsiye kararını kabul ettiği bir döneme denk geldiğine dikkat çekildi.
“Strateji bazı konulardan kaçınıyor”
ILGA-Europe Savunuculuk Direktörü Katrin Hugendubel, “Bu strateji, AB genelinde LGBTİ+’ların karşı karşıya olduğu artan tehditlerle başa çıkmak için yeterince güçlü mü?” diyerek şunları söyledi:
“Son beş yılda, hem AB kurumları içinde hem de üye devlet düzeyinde siyasi güçlerin, önceki AB LGBTİ+ Stratejisi’nde belirlenen temel hedefleri nasıl engellediğini gördük. Yayınlanan strateji ise, olası siyasi tepkileri önceden tahmin ederek bazılarınca ‘tartışmalı’ olarak nitelendirilebilecek konulardan kaçınıyor gibi görünüyor. Bu temkinli yaklaşım, AB genelinde artan ayrımcılık, şiddet ve devlet destekli düşmanlıkla karşı karşıya kalan LGBTİ+’ları korumayacaktır. Şu anda ihtiyaç duyulan şey, siyasi cesaret ve eşitliğin pazarlık konusu olamayacağına dair net bir mesajdır.”
“Etkisi, komisyonun nasıl hareket edeceğine bağlı olacak”
Hugendubel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu stratejinin etkisi komisyonun uygulamada nasıl hareket edeceğine bağlı olacak. Antlaşmaların koruyucusu olarak rolünü nasıl kullanacağına, mevcut hukuki araçlardan nasıl yararlanacağına ve tüm üye devletlerin LGBTİ+’ların temel haklarını koruyan AB Adalet Divanı içtihatlarına saygı göstermesini nasıl sağlayacağına. Tutarlılık ve güvenilirlik, niyet beyanlarından değil, AB hukukunun ve değerlerinin kararlı biçimde uygulanmasından geçiyor.”
Etiketler: insan hakları, yaşam, nefret suçları, çalışma hayatı, eğitim, kent hakkı, barınma, sosyal hizmet, aile, sağlık hakkı, dava, özel haber, araştırma, inceleme, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
