15/09/2025 | Yazar: Suay Yüksel
İngiltere’de Yeşiller Partisi’nin yeni seçilen lideri Zack Polanski, trans haklarını desteklemenin kendisi için tartışılmaz olduğunu bir kez daha vurguladı.

İngiltere’de Yeşiller Partisi’nin yeni seçilen lideri Zack Polanski, trans haklarını desteklemenin kendisi için tartışılmaz olduğunu ve transfobik söylemlerin tolere edilmeyeceğini vurguladı.
42 yaşındaki Polanski’nin, Yeşiller Partisi’nin yeni lideri olduğu Eylül ayının başında duyurulmuştu. Daha önce trans haklarını desteklediğini açıklayan Polanski, The Canary’e verdiği demeçte komüniteye olan bağlılığını bir kez daha teyit etti:
“Transfobi, liderliğim altında kesinlikle tolere edilmeyecek ve Yeşiller Partisi’nde asla kabul edilmeyecek.”
Politikalar açısından, Yeşiller Partisi uzun süredir trans hakları konusunda öncülük ediyor; partinin 2024 genel seçimleri için hazırladığı manifesto, LGBTİ+ komünitesine yönelik birçok taahhüt içeriyor.
Manifesto; 2030 yılına kadar LGBTİ+’ların ruh sağlığı için “kolayca erişilebilir ve özel hizmetler” sunmayı, LGBTİ+’ları da ele alan “tam, kanıta dayalı ve yaşa uygun” bir cinsel eğitim müfredatını korumayı ve transların resmi belgelerindeki cinsiyet bilgisini ameliyat veya tıbbi tanı gerekmeksizin değiştirebilmelerini sağlayacak self-ID uygulamasını getirmeyi taahhüt ediyor.
İngiltere’deki sistem, transların yasal belgelerinde yazan cinsiyetlerini değiştirebilmeleri için önce cinsiyet disforisi tanısı almalarını gerektirirken, nonbinary kimlikleri ise yasal olarak tanınmıyor. Bunu dikkate alan Yeşiller Partisi, manifestosuna nonbinary ve interseksleri yasal belgelerde X cinsiyet işareti ile resmi olarak tanıyacağını da ekledi.
Ancak, Nisan ayında Eşitlik Yasası ile korunan cinsiyet kategorisinin yalnızca biyolojik cinsiyeti kapsadığını hükmeden Yüksek Mahkeme kararının ardından, Yeşiller Partisi yönetimi içinde görüş ayrılıkları ortaya çıktı.
Eski eş lider Adrian Ramsay, Yüksek Mahkeme kararının ardından trans kadınların kadın olduğuna inanıp inanmadığını sorgulayan soruyu yanıtlamayı reddetti; soruyu geçiştirdi ve Radio 4’ün Today programına kararın “Eşitlik Yasası açısından bir miktar netlik sağladığını” söyledi. Ramsay, “Burada önemli olan, bölünmelere ya da tanımlara takılı kalmamak,” diye ekledi.
“Geçen haftaki karar, bazı hizmetlerin cinsiyete dayalı olarak sağlanabileceğini ortaya koydu. Sorun şu: hem kadınların hem de transların ihtiyaç duydukları hizmetlere, ihtiyaçlarını karşılayacak ve onurlarını koruyacak şekilde nasıl erişim sağlayacağımızdır.”
Ayrıca Ramsay, trans karşıtı görüşlere sahip Yeşiller Partisi üyelerinin partiden ihraç edilmemesi gerektiğini ve “bu görüşü ifade etme hakkına” sahip olduklarını söyledi.
Ramsay’ın görüşünü netleştirmeyi reddetmesi, o dönemde eş lider olan ve trans topluluğu için sürekli olarak sesini yükselten Carla Denyer ile derin bir tezat oluşturuyordu. Denyer, geçen yılki genel seçim öncesinde PinkNews’e verdiği demeçte, “Toplumda trans eşitliği ve trans hakları için mücadele etmek, bir kadın olarak benim haklarımı hiçbir şekilde tehdit etmiyor” demişti.
Denyer daha sonra Nisan ayında, trans hakları konusunda partide bir anlaşmazlık olmadığını söyleyerek Sky News’e şunları aktardı:
“Yeşiller Partisi politikası açıktır: Trans kadınlar kadındır, trans erkekler erkektir ve nonbinary kimlikler vardır ve geçerlidir. Bu politikayı destekliyorum, ayrıca Adrian ile benim trans hakları ve kadın hakları için yan yana durduğumuzu da biliyorum. Fikirlerimizin çatışma içinde olduğunu düşünmüyorum, bazı insanların kendilerini biraz farklı ifade edeceğini anlıyorum. Bir erkeğin, bir cis-erkek olarak, kadınlığı dışarıdan tanımlamak konusunda biraz rahatsız hissetmesini tamamen anlayabiliyorum.”
Kaynak: PinkNews
Etiketler: insan hakları, yaşam, nefret suçları, siyaset, dünyadan, trans, lgbti