23/10/2025 | Yazar: Kaos GL

TODAP, 11. Yargı Paketi'nin LGBTİ+'ları hedef alan kısıtlamalarını "psikolojik şiddet" ve insan haklarına aykırı olarak nitelendirdi.

TODAP'tan 11. Yargı Paketi’ne tepki: "Psikolojik ve cinsel(leştirilmiş) şiddettir" Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP), son günlerde gündeme gelen 11. Yargı Paketi taslağının "artan LGBTİ+ ve toplumsal cinsiyet karşıtı politikaların" bir devamı olduğunu belirterek, taslağın içeriğine ve olası sonuçlarına dair endişelerini paylaştı:

“Düzenleme ile başta LGBTİ+'lar olmak üzere 'makbul' kalıplara sığmayan, patriyarkal normlara uymayan herkesin cezalandırılması amaçlanıyor.”

Taslakta, Türk Ceza Kanunu'nun 225. Maddesi'nde "biyolojik cinsiyete aykırı davranış"ın bir suç olarak tanımlanması ve "Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışları alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişilere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası" öneriliyor.

Cinsiyet uyum süreci zorlaştırılıyor

TODAP, paketin özellikle trans ve intersekslerin hayatlarını doğrudan etkileyecek kritik değişiklikler içerdiğini vurguladı. Açıklamada, cinsiyet uyum sürecine başlama yaşının 25'e çıkarılması, "üreme yeteneğinden yoksun bırakma şartı"nın geri getirilmesi ve hormon erişiminin zorlaştırılması gibi adımların, kişilerin kendi hayatları ve bedenleri üzerindeki haklarını ve gücünü kısıtladığı belirtildi.

Dernek, daha önce de cinsiyet uyum sürecine başlama yaşının 21'e yükseltildiğini, hormon tedavisine kısıtlamalar getirildiğini ve "Cinsiyet Değişikliği Denetim ve Değerlendirme Komisyonu" gibi yapılarla sürece erişimin zorlaştırıldığını hatırlattı.

"Toplumun ruhsal iyiliğine karşı bir düzenleme"

TODAP, önerilen bu değişiklikleri "en hafif tabirle psikolojik ve cinsel(leştirilmiş) şiddet" olarak tanımladı. Açıklamada, bu düzenlemelerin sadece LGBTİ+'ların değil, toplumun bütününün ruhsal iyiliğine karşı bir hamle olduğu savunuldu.

Dernek, bu girişimlerin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, CEDAW (Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Beyannamesi) ve Cinsel Haklar Bildirgesi'nin yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) "Sağlık, sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir" tanımına da aykırı olduğunun altını çizdi.

"Bilime dayanmayan, etik dışı müdahaleleri kabul etmiyoruz"

Açıklamanın devamında, 2016 yılından bu yana yoğunlaşan LGBTİ+ düşmanı politikaların, 2025'in "Aile Yılı" ilan edilmesiyle yeni bir aşamaya geçtiği ifade edildi. RTÜK'ün LGBTİ+ temsillerine yönelik yaptırımları ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın "toplumsal cinsiyet" gibi kavramları resmi belgelerden çıkarması da bu sürecin parçaları olarak sıralandı.

TODAP, açıklamasını şu tavırla sonlandırdı:

“Psikoloji eğitim ve öğretimine, seans odalarından psikologların çalıştığı her alana kadar, insan haklarına, etik değerlere ve mesleğimize yönelik bilime dayanmayan ve etik dışı müdahaleleri kabul etmiyoruz.”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, sağlık, siyaset, heteroseksizm, trans, ikili cinsiyet sistemi, lgbti, eşcinsellik, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, yargı paketi
İstihdam