24/08/2025 | Yazar: Kaos GL

“Kadınlardan geniş işçi ve emekçi kesimlere, Alevilerden Kürt toplumuna, siyasi tutsaklardan gençlere, LGBTİ+lardan azınlıklaştırılmış gruplara kadar herkesin barışa ve demokrasiye ihtiyacı var.”

TJA: Kadınlardan, LGBTİ+’lara herkesin barışa ve demokrasiye ihtiyacı var Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Tevgera Jınên Azad / Özgür Kadın Hareketi (TJA), “Hukuk olmadan çözüm, kadın olmadan çözüm olmaz” diyerek Diyarbakır Cemil Paşa Konağı'nda basın açıklaması düzenledi.

Jin News’ün haberine göre; açıklamaya TJA aktivistleri, Rosa Kadın Derneği, Yekîtiya Jinên Kurd, ekoloji aktivistleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM), Demokratik Bölgeler Partisi (DEM), Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi, Özgürlük için Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Komisyonu katıldı.

Açıklamanın Türkçesini TJA aktivisti Ayla Akat Ata, MED-DER Eğitmeni Dilan Şeveşoğlu Kürtçesini okudu.

Türkiye’nin son 40 yılına Kürt meselesi kapsamında yaşanan çatışmanın damgasını vurduğunu hatırlatan Akat Ata, “Bugün barışın toplumsallaşması ve aşağıdan inşa edilmesi mücadelesi her zamankinden daha elzem, güçlü ve yakıcı bir mesele olarak biz kadınların önünde duruyor. Barışın toplumsallaşması süreci, tek bir taleple ve bir seferde yapılacak bir hamleden çok sürekli, ısrarlı, ittifaklar örerek ve ittifak ağlarını genişleterek yürütülecek, uzun soluklu bir mücadeleyi ve çalışmayı gerektiriyor” dedi ve ekledi:

“Kadın cinayetlerinden yoksulluğa, nefret saldırılarından yok sayılmaya, kadın emeğine el konulmasından her alanda şiddetlenen cinsiyetçiliğe çok zor bir 10 yıl geçirdik. Zira başarılamayan, yeşertilemeyen her barış sürecinden sonra daha güçlü bir militarizm, savaş, şiddet, şovenizm ve milliyetçilik dalgası yükselir, tam da bu nedenle son 10 yılda muazzam bir yıkım sürecinden geçtik. Buna rağmen mücadele etmekten bir an bile vazgeçmedik, bu birikime dayanarak, çok büyük şiddet üreten savaş politikalarına karşı sözümüz ve barış inşası için çok somut, kimi temel taleplerimiz var; tüm kayyumların geri çekilerek kayyum uygulamasına son verilmesinden, Terörle Mücadele Kanunu’nun yürürlükten kaldırılmasına, başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi tutsakların özgürlüğünden siyasetin suç olmaktan çıkarılmasına ve İstanbul Sözleşmesine geri dönülmesine bu talepler ortak mücadelemizle şekillenmiş taleplerdir.”

Akat Ata, herkesin barışa ihtiyacı olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

“Bugün Türkiye’de; kadınlardan geniş işçi ve emekçi kesimlere, Alevilerden Kürt toplumuna, siyasi tutsaklardan gençlere, LGBTİ+lardan azınlıklaştırılmış gruplara kadar herkesin barışa ve demokrasiye ihtiyacı var. Kürt özgürlük hareketi, bugüne kadar olduğu gibi, bugün de barış programını Türkiye’nin tüm ezilenleri, sömürülenleri ve mücadele edenleri için ortak bir sol-sosyalist çizgi olarak inşa etme konusunda kararlıdır. Çünkü kadınlar, esasen, bu mücadelenin öncü gruplarından biridir; zira savaşın, militarizmin, tekçiliğin, kapitalizmin, erkek egemen zihniyetin, dinciliğin, cinsiyet kimliği ile cinsel yönelim ayrımcılığının ve sömürgeciliğin şiddetini en çok yaşayan ve buna karşı başka bir dünya ve kurtuluş özlemiyle en çok mücadele eden kesimlerden biridir. O nedenle kadınlar olarak siyaset kanallarının açık olması, çözüm için hukuki zeminin yaratılması ve politik olarak cesur ve kararlı adımların atılması için sesimizi yükselteceğiz. Barışın, demokratik toplumun ve yeni bir demokratik zemin oluşmasının mümkün olduğunu, pek çok kesimin farklı biçimlerde bunu talep ettiğini biliyoruz, amacımız bu sesleri ortaklaştırmaktır.”


Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, siyaset, anayasa, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
İstihdam