27/10/2025 | Yazar: Kaos GL
Uluslararası Planlı Ebeveynlik Federasyonu Avrupa Ağı, sosyal medya hesaplarından yayınladığı açıklama ile LGBTİ+’lara hapis öngören ve cinsiyet uyum ameliyatı yaşını 25’e çekmeyi hedefleyen 11. Yargı Paketi taslağına tepki gösterdi: “Herkesin özgürce ve güvenle yaşayabileceği bir dünyayı savunuyoruz.”
Uluslararası Planlı Ebeveynlik Federasyonu Avrupa Ağı (IPPF European Network) sosyal medya hesaplarından yayınladığı açıklama ile LGBTİ+’lara hapis öngören ve cinsiyet uyum ameliyatı yaşını 25’e çekmeyi hedefleyen 11. Yargı Paketi taslağına tepki gösterdi; “Herkesin özgürce ve güvenle yaşayabileceği bir dünyayı savunuyoruz” dedi.
“Türkiye’de LGBTİ+’lara Yönelik Artan Baskılara Tepki” başlıklı açıklamasında LGBTİ+’lara ağır cezai yaptırımlar uygulayacak yargı paketi tasarısından derin endişe duyduklarını belirten kurum, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de yasal cinsiyet tanıma için zorunlu kısırlaştırmayı yeniden yürürlüğe sokacak ve hem translara hem de hayati bakım sağlayan sağlık çalışanlarına ağır cezai yaptırımlar getirecek olası bir yasa tasarısından derin endişe duyuyoruz. Bu öneri kapsamında, yasada belirlenen katı koşullar dışında tıbbi müdahale gerçekleştiren sağlık çalışanları 3 ila 7 yıl arasında hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilirken, translar da hormon süreçleri dahil olmak üzere cinsiyet uyum sürecine eriştikleri için 1 ila 3 yıl hapis cezası riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.”
“Tasarı, sosyal zorbalığı teşvik ederek ve şiddeti meşrulaştırarak dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getiriyor”
Yasa tasarısının LGBTİ+ varoluşunu ve hak savunuculuğunu suç haline getirdiğini, bu sebeple şiddeti meşrulaştırdığını ifade eden kurum, açıklamasına şöyle devam etti:
Daha da endişe verici olan, yasanın yalnızca kendin olmayı suç haline getirmesidir. Yasanın muğlak ifadeleri nedeniyle kişiler üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir. Sonuç olarak, önerilen yasa LGBTİ+’ların görünürlüğünü ve onların savunulması için gerekli olan ifade özgürlüğünü hedef almakta, dayanışmayı bile suç haline getirmektedir. Bu tırmanış yalnızca ayrımcılığı en yüksek otorite seviyelerinde kabul edilebilir hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda sosyal zorbalığı teşvik ederek, şiddeti meşrulaştırarak ve temel hak ile özgürlükleri ortadan kaldırarak dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getiriyor. LGBTİ+ topluluğunu, gençler de dahil olmak üzere, gelişmek için ihtiyaç duydukları saygı ve aidiyet duygusundan mahrum bırakıyor ve onların ruh sağlığını ve güvenliğini daha büyük bir risk altına sokuyor.”
“Herkesin özgürce, güvenle ve gururla yaşayabileceği bir dünyayı savunuyoruz”
Kurum, “Türkiye’yi bu yasa tasarısını yasama gündemine getirmemeye çağırıyoruz” diyerek açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Herkes zarar görmekten korunmayı hak eder ve hiç kimse sadece olduğu kişi için istismara veya cezaya maruz kalmamalıdır. İnsanların korunmasının ve onların öz belirlenimi, onuru ve topluma tam katılımının desteklenmesinin önüne ayrımcı politikaların geçmesine izin vermemeliyiz. Türkiye’yi bu yasa tasarısını yasama gündemine getirmemeye çağırıyoruz. Birlikte, istisnasız herkesin özgürce, güvenle ve gururla yaşayabileceği bir dünyayı savunuyoruz.”
Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, nefret suçları, siyaset, dünyadan, trans, lgbti, yargı paketi
