16/07/2025 | Yazar: Yıldız Tar
2022 ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne üç yıl sonra dava açıldı. 37 kişi, 17 Temmuz’da hakim karşısına çıkacak. Polis şiddeti ise görüntülere ve öğrencilerin ifadelerine rağmen yargılanmıyor.

2022’de polis şiddetinin gölgesinde yapılan ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne üç yıl sonra dava açıldı. Gözaltına alınan 37 kişi 17 Temmuz’da mahkeme önüne çıkacak.
10 Haziran 2022’de yapılmak istenen 10. ODTÜ Onur Yürüyüşü, rektörlük tarafından yasaklanmış, yürüyüşe katılmak isteyenler polis şiddetiyle karşılaşmıştı. Polis şiddeti, 37 kişinin gözaltına alındığı yürüyüşün ardından arkadaşlarını karşılamak için hastanelere giden diğer LGBTİ+ aktivistlerine karşı da sürmüştü. Rektörlük aynı zamanda üniversite içinde gerçekleştirilmek istenen “İklim Krizi, Toplumsal Cinsiyet ve Cinsel Sağlık” etkinliğini de yasaklamıştı.
Rektörlüğün yasağı kamuoyunda büyük tepki toplamış; hak örgütleri, barolar ve öğrenci toplulukları bu hukuksuzluğa karşı sessiz kalmamıştı. LGBTİ+ dernekleri o dönem yaptıkları ortak açıklamada, “Yasak değil özgürlük istiyoruz!” demişti.
Rektörlüğün yürüyüş yasağı yargıya taşınmış ve mahkame, yasağın hukuka aykırı olduğunu 27 Şubat 2023 tarihinde karara bağlamıştı.
Yürüyüşte polis şiddetiyle karşılaşan 37 kişi hakkında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” iddiasıyla dava açıldı. Davanın ilk duruşması 17 Temmuz saat 9’da Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
İddianamede LGBTİ+’lardan “yapılanma” diye bahsedildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı ve mahkemenin kabul ettiği iddianamede LGBTİ+ Onur Yürüyüşü ve LGBTİ+’lar, “Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İnterseks (Lgbtit) yapılanmasına müzahir şahıslar” olarak gösterildi.
İddianamede ayrıca LGBTİ+ bayrakları ile “Nerdesin aşkım, burdayım aşkım”, “Susma haykır, lubunyalar vardır” ve “Verşan Kök ODTÜ’ye rektör olamaz” sloganları da “suç unsuru” olarak gösterildi.
Şiddet gözaltında da devam etmişti
Yargılanan öğrencilerin gözaltında şiddete uğradıklarına ilişkin ifadeleri de iddianamede yer aldı. Bir öğrenci, üç polis tarafından yere atıldığını, yere düştüğü esnada dizleri ile sırtına basıldığını ve ellerine ters kelepçe pozisyonunda sıktıklarını, yakalanmış olmasına rağmen bir polis tarafından yüzüne biber gazı sıkıldığını, sıkma demesine rağmen sıkmaya devam ettiğini anlattı.
Öğrencinin ifadesine göre, ters kelepçeyle uzun süre bekletildiler ve su istediklerinde polislerin cevabı, “Biz bile burda su içemiyoruz su yok burada sende içmeyeceksin” oldu.
Öğrenci, ifadesinde cinsel şiddete de maruz bırakıldığını, çıplak aramayla tehdit edildiğini ve bir kadın polisin kendisine “Gerekirse seni burada domaltırım ve özel bölgelerini ellerim, kontrol ederim” dediğini de söyledi.
Öğrencilerin ifadelerine rağmen savcılık, “kolluk kuvvetleri tarafından şüphelilere orantısız güç kullanıldığına ve suç unsuru içeren başkaca bir eylemde bulunulduğuna dair tespite rastlanmadığını” iddia etti.
ÜniKuir: “Orantısız polis şiddeti kampüslerden sokaklara uzanıyor”
ÜniKuir Derneği, üç yılın ardından ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne dava açılmasına tepki gösterdi. Duruşmayı takip edeceklerini belirten dernek, 2025’in Aile Yılı ilan edilmesiyle LGBTİ+’ları hedef alan politika ve baskıların sürdüğünü kaydetti.
Dernek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada üç yıl önce gerçekleşen bir yürüyüşe dava açıklamasının “şiddetlenerek devam eden hedef göstermelerin bir başka örneği” olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Bu gelişmeler, Onur Yürüyüşü gibi barışçıl eylemleri bastırmaya yönelik süregiden devlet politikalarının bir devamı niteliğinde. 2025 yılının başında ‘Aile Yılı’ söylemi altında şekillenen baskı mekanizmaları, orantısız polis şiddeti ve gözaltılar kampüslerden sokaklara uzanıyor.”
LGBTİ+ derneklerinden davaya tepki
Öte yandan, davanın açıldığının belli olduğu Mayıs ayında 17 Mayıs Derneği, 20 Kasım Nefret Suçlarıyla Mücadele Derneği, Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER), Hevi LGBTİ+ Derneği, Kaos GL Derneği, Kırmızı Şemsiye Derneği, Lambdaistanbul LGBTi+ Dayanışma Derneği, LGBTi+ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG), Mersin 7 Renk LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Muamma LGBTi+ Eğitim Araştırma ve Dayanışma Derneği, Özgür Renkler Derneği, Pembe Hayat LGBTi+ Dayanışma Derneği, Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) ve ÜniKuir Derneği ortak bir açıklama yaparak şöyle demişti:
“Nefret cinayetlerinde sanıkları yıllarca bulamayan, işkence vakalarında faili koruyan devlet; barışçıl yürüyüşte saldırıya uğrayan lubunyaların peşine yıllar sonra düşmekte bir beis görmemektedir. Tam da Onur Ayı öncesinde bu davayı gündeme getirmek, LGBTİ+’lara açık bir gözdağıdır. Bu bir tesadüf değil, örgütlü ve politik bir saldırıdır. Unutmadık, unutturmayacağız. 2022’de öğrencilerin kampüslerinde “Aşk var, lubunya var, direnç var!” diyerek haykırdıkları gibi, bugün aynı kararlılıkla haykırıyoruz: Bize rezil bir geleceği reva görenlerden, genç lubunyaların hayatlarını karartmak isteyenlerden hesap soracağız. Üniversiteler bizimdir, sokaklar bizimdir, hayatlarımız bizimdir. LGBTİ+’larla değil, nefretle mücadele edin!”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset, onur yürüyüşü, dava, özel haber