20/10/2025 | Yazar: Berfu Şeker

Bildiri LBTİ+’ların yasal, politik ve yapısal dışlanmalarını görünür kılıyor. Kaos GL de bildiriye katkı sundu.

LBTİ Caucus’tan BM Kadının Statüsü Komisyonu’na çağrı: "Adalete erişim, kamusal alana katılım ve şiddetten korunma mekanizmaları LBTİ+’ları da kapsamalı" Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu’nun (KSK) 70. oturumu öncesinde, LBTİ+ Caucus (LBTİ+ örgütlerinden oluşan ve Kaos GL ve 17 Mayıs’ın da üyesi olduğu küresel ağ) “written statement” (yazılı bildiri) yayımladı. “Tüm kadın ve kız çocukları için adalete erişim” temasına odaklanan ve KSK70’e yönelik olarak hazırlanan bildiri LBTİ+’ların yasal, politik ve yapısal dışlanmalarını görünür kılıyor.

KSK 70 nedir?

Kadının Statüsü Komisyonu (KSK), Birleşmiş Milletler’in toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın haklarına ilişkin en üst düzey politika belirleme organı. 9-20 Mart 2026 tarihleri arasında gerçekleşecek 70. oturumda, ana tema “Tüm Kadın ve Kız Çocukları için Adalete Erişim” olarak belirlendi. Oturum ayrıca, “kadınların kamusal yaşama katılımı ve şiddetin ortadan kaldırılması” konularındaki taahhütleri de gözden geçirecek.

Bildirinin ana mesajı

LBTİ Caucus’un bildirisi, “adalet” ve “katılım” kavramlarının LBTİ+’ları kapsamadığı sürece eşitlikten bahsedilemeyeceğini vurguluyor. Belgeye göre:

●      60’tan fazla ülkede eşcinsel ilişkiler hâlâ suç sayılıyor, “ahlak” veya “kamu düzeni” gerekçeleriyle LBTİ+’lar cezalandırılıyor.

●      Translar ve cinsiyet çeşitliliğine sahip kişiler, kimlik belgelerine erişemedikleri için eğitim, sağlık, istihdam ve barınma gibi temel haklardan dışlanıyor.

●      İnterseks çocuklar, onayları olmadan yapılan tıbbi müdahalelere maruz kalmaya devam ediyor.

●      Lezbiyen ve biseksüel kadınlar, mizojini, lezbofobi ve bifobinin iç içe geçtiği sistematik şiddet biçimleriyle karşılaşıyor

Bildiride ayrıca, LBTİ+’ların hukuki koruma alanındaki boşluklar nedeniyle adalete erişemediği, maruz kaldıkları şiddet vakalarının cezasız kaldığı ve birçok ülkede LBTİ+ örgütlerin kapatıldığı ya da dijital sansüre uğradığı belirtiliyor. Özellikle “toplumsal cinsiyet karşıtı” hareketlerin yükselişiyle birlikte, LBTİ+ hareketlerinin hedef haline getirildiği ve bunun demokrasi karşıtı bir stratejinin parçası olduğu vurgulanıyor.

Öne çıkan talepler

LBTİ+ Caucus, KSK70’i bir dönüm noktası olarak görüyor ve ekliyor: “Kadınların ve kız çocuklarının adalete erişimi, LBTİ+’ların da erişimi olmadıkça eksik kalır.”

Bildiride devletlere, BM kurumlarına ve paydaşlara şu çağrılar yöneltiliyor:

●      LBTİ+’ların adalete erişimi, şiddetten korunması ve kamusal yaşama katılımının tüm KSK70 sonuç belgelerinde açıkça tanınması.

●      Cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi ve cinsiyet özellikleri temelli ayrımcılığı ortadan kaldıracak yasal reformların yapılması.

●      İnterseks kişilere yönelik onaysız tıbbi müdahalelerin yasaklanması.

●      LBTİ+ örgütlerin ve insan hakları savunucularının korunması ve kaynaklar bakımından desteklenmesi.

●      LBTİ+ verilerinin ayrıştırılmış biçimde toplanması ve politika üretiminde kullanılması

Kaos GL’nin katkısı

Kaos GL, LBTİ+ Caucus’un üyesi olarak bildirinin hazırlanma sürecine katkı sundu. Türkiye’de ve uluslararası düzeyde yürüttüğü savunuculuk çalışmalarıyla Kaos GL, LBTİ+’ların adalete erişimi, şiddetten korunması ve kamusal yaşama katılımının uluslararası mekanizmalarda görünür kılınması için çalışmalarını sürdürüyor.


Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, siyaset, dünyadan, özel haber, araştırma, inceleme, trans, lezbiyen, biseksüel, interseks
İstihdam