06/11/2025 | Yazar: Kaos GL

43 kültür sanat kurumu LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler içeren yargı paketine ilişkin ortak açıklama yayınladı.

Kültür sanat kurumlarından yargı paketi açıklaması: “11. Yargı Paketi, sansür politikalarına da yeni bir yasal zemin hazırlıyor” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Aralarında sinema dernekleri, tiyatro toplulukları, gazetecilik inisiyatifleri ve sendikaların bulunduğu 43 kültür-sanat kurumu LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler içeren yargı paketine karşı ortak açıklama yayınladı.

Açıklamada, yargı paketinin özgür düşünceyi baskılama potansiyeli taşıdığı vurgulandı:

“Son haftalarda medyada 11. Yargı Paketi içeriği yer alıyor. Paket, “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete” ve “genel ahlaka” uygun olmayan davranışları, bu davranışları özendiren kişileri/kurumları ve özendirme adı altında her türlü eylemi yargılanabilir hale getiriyor. İktidar tarafından marjine itilen her türlü ifadeye ve bedene açıkça hapis cezası öngörüyor. Genel ahlak gibi ifadelerin muğlaklığı bu paketin keyfi uygulamaları da beraberinde getireceğini iktidarın halihazırdaki uygulamalarıyla şimdiden önümüze koyuyor. LGBTİ+’ların varoluşları başta olmak üzere birçok alanda yasaklamaların ve cezalandırmanın önünü açan bu paket aynı zamanda iktidarın kültürel hegemonyasını kalıcılaştırma çabasının yeni bir adımı. Paket; her türlü ifadenin ve bedenin özgürlüğünü, kişinin kendi kaderini tayinini doğrudan etkileyen; temel hakların özüne dokunan, çeşitliliği tehdit olarak konumlandıran ve cezalandırmayı meşrulaştıran politik bir adım. Yalnızca bireylerin değil, toplumun ortak yaratıcılık alanlarının da daralmasına zemin hazırlayarak, nefret iklimini güçlendirme ve özgür düşünceyi baskılama potansiyeli taşıyor.”

“Sanatsal ifadeye yönelik kurumsal baskı ve sansür politikalarına yasal zemin hazırlıyor”

Düzenlemelerin LGBTİ+’ların varoluşunu ve görünürlüğünü hedef aldığına dikkat çekildi:

“Bu taslak tıpkı İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinde, hayvan haklarını koruma iddiasıyla çıkarılıp katliamların önünü açan kırım yasasında, doğayla son bağlarımızı koparmanın önünü açan iklim değişikliği yasasında olduğu gibi zulümle örgütlenen otoriter bir zihniyetin yeni hukuk aracı. Zaten uygulamada neredeyse tamamen imkansız hale getirdiği transların cinsiyet uyum sürecine erişimini sistematik biçimde engelleyen ve hapis cezası öngören; “genel ahlak” ile “biyolojik cinsiyete aykırı davranışta bulunmak veya özendirmek” gibi muğlak kavramlarla zaten anayasal haklara sahip olmayan LGBTİ+’ların sembolik düğün gibi törenlerini bile yasaklayan hükümler, unutulmamalıdır ki yalnızca LGBTİ+’ların varoluşunu ve görünürlüğünü hedef almıyor, “ahlak” ve “kamu düzeni” kavramlarını keyfi biçimde genişleten ve bağımsızlığını yitirmiş yargıyla, iktidar zaten uygulamada var olan sanatsal ifadeye yönelik kurumsal baskı ve sansür politikalarına da yeni bir yasal zemin hazırlıyor.”

“Sanat, direnişin yaratıcı alanıdır”

“Varlığımızı sürdürmeye devam ediyoruz” denilen Mabel Matiz ve Manifest grubuna yönelik baskılar hatırlatıldı; şu ifadeler kullanıldı:

“Sanat; toplumsal söz söylemenin, yansıtmanın, eleştirinin, dışavurumun, görünür kılmanın ve direnişin de yaratıcı alanıdır. Bu alanın daraltılması çabası, iktidarın topluma dayattığı dar ve gerici kültürel normlara polislik yapan RTÜK’ün idari para cezaları ve katalogdan çıkarma kararlarında açıkça görülüyor. Nefret yasaları, baskı mekanizmaları ve finanse edilen toplumsal linçler, iktidarın hayatın her alanına sirayet eden otoritesini ve bu pakette vücut bulan zihniyetini yeniden hatırlatıyor. Bugün Mabel Matiz’e ya da Manifest grubuna yönelen kurumsal baskılar, bu zihniyetin sanat alanına uyguladığı son sansür uygulamaları. Sanat, yapısı itibariyle sürekli ve kolektif inşa edilen, toplumlara karşı sorumluluğu olan bir bellektir aynı zamanda. Çünkü sanat yalnızca estetiği değil; adaleti, hafızayı ve eleştirel düşünceyi de eker. Bu niteliği, baskı ile organize olan iktidarların sanatı sindirmeye çalışmasına neden oluyor. Dünden bugüne olan budur: yıllardır yasaklanan festivallerimiz, filmlerimiz, kültürel faaliyetlerimiz, sergilerimiz, haberlerimiz ve fırsat alanlarının daraltılmasına karşın üretmeye, sözümüzü ve varlığımızı sürdürmeye devam ediyoruz.”

“Sanatsal ifade suç değil; LGBTİ+’ların varlığı suç değil”

Açıklama şöyle devam etti:

“Altını çiziyoruz; Sanatsal ifade suç değil. Kültürel çeşitlilik suç değil. LGBTİ+’ların varlığı suç değil. Eserlerimiz, örgütlerimiz ve mücadelemiz suç değil! Sanat kurumlarını, meslek birliklerini, sendikaları, insan hakları örgütlerini ve kültür yöneticilerini ortak bir tutum almaya çağırıyor ve uyarıyoruz: Bu sessizlik devam ederse, yarın sahneye konamayacak oyunlar, sergilenemeyecek işler, yayınlanamayacak kitaplar hakkında açıklama yapacağız. Sessiz kalmak, baskının normalleşmesine ve topluma yerleşmesine ortak olmak anlamına geliyor. 11. Yargı Paketi’ne karşı çıkmak; yalnızca sanatın değil, adaletin, eşitliğin ve özgürce yaşamın yanında durmak demek!”

İmzacı kurumlar

Akhisar Sinema Derneği (SİNEHİSAR), Altyazı Sinema Derneği (Altyazı), Altyazı Fasikül, Amidart Kültür ve Sanat Topluluğu, Anatolia Kültür Sanat Merkezi, Aralık Sahne, Bağımsız Sinema, Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi, Barış için Kültürel Araştırmalar Derneği (bakad), Buradan Nereye?, Deprem Dayanışma Derneği, Disyon, Documentarist, Farfler Tiyatrosu, FilmAmed Belgesel Film Festivali, İşçi Filmleri Festivali, IZDOC - İzmir Belgesel Festivali, KaosGL Dergisi, KaosQ, Karşı Sanat Çalışmaları, Kurgucular Dayanışması (KUDA), Kültürhane, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi, Lambdaisstanbul Kültür Merkezi, Leyli Sanat Derneği, Mezopotamya Kültür Merkezi, Mordem Sanat, Muzır Neşriyat / muzır.org, Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası (Müzik-Sen), Nar Sanat Derneği, Nehna, Özgürlük için Sanat İnisiyatifi, Pembe Hayat KuirFest, Punto24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Queer Documentaries, Red Fotoğraf, Sanat Fabrika, Sarmal Kolektif, Seyri Sokak, SİNE-SEN Sinema Emekçileri Sendikası, Solfasol Gazetesi, Terso Sinema, Tiyatro İnisiyatifi.


Etiketler: kültür sanat, nefret suçları, aile, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, yargı paketi
İstihdam