10/11/2025 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL Dergisinin 205. sayısı, “Toplumsal Cinsiyet Karşıtlığı - 2” dosyasıyla yayımlandı. Dergiye abone olabilir veya kitapçılardan ve çevrimiçi ortamdan satın alabilirsiniz.

Kaos GL Dergisinin “Toplumsal Cinsiyet Karşıtlığı - 2” sayısı çıktı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

1994 yılından beri yayın hayatını sürdüren Kaos GL Dergisinin 205. sayısı yayımlandı. Derginin Kasım-Aralık 2025 sayısında dosya konusu, “Toplumsal Cinsiyet Karşıtlığı - 2” oldu.

Dergi, yoğun ilgi üzerine 204. sayısında başlattığı tartışmayı genişletti ve toplumsal cinsiyet karşıtlığını ele almaya devam etti.

Dosyada; Anlatı Gücü İttifakı, Berfu Şeker, Emir Okul, Elif Ceylan Özsoy, Kate Messorosh, Murat Can Akbaş, Niyaz Uslu, Oğulcan Özgenç, Ozan Ulaş, Özgür Sevgi Göral, Remzi Altunpolat, Sarphan Uzunoğlu, Sena Kağnı, Seymen Doğan, Shahzadi Rai, Tuğçe Yılmaz, Yıldız Tar, Yunus Kara ve Zeliha B. Cenkçi yer aldı.

Sayının kapak ve umum fotoğrafları ise Şafak Şule Kemancı’dan geldi.

Kaos GL Dergisinin bir sonraki sayısı “Perperişan” dosya konusuyla yayımlanacak.

Dergiye nasıl ulaşırım?

Kaos GL dergisine ister dijital isterseniz de matbu olarak abone olabilirsiniz. Aboneler, derginin tüm sayılarına dijital ortamda erişebiliyor.

Abone olmak için tıklayın.

Derginin tek sayısını almak isteyenler ise, şehirlerinde kitapçılara sorarak dağıtım ağının genişlemesine yardımcı olabilir. Kaos GL dergisinin dijital ortamda satışları, Notabene Yayınları’nın internet sitesi üzerinden yapılıyor.

Dergiyi satın almak için tıklayın.

Sunuş yazısı:

“Toplumsal cinsiyet karşıtlığı – 2” dosyamızla merhaba. Bu temayı tek sayıda ele almak için yola çıksak da, sizlerden gelen katkılar ve tartışmayı derinleştirme ihtiyacı bu sayımızı da aynı dosya konusuyla çıkarmamızı sağladı.

Biz sayıya hazırlanırken, özellikle Mabel Matiz’in başına gelenler sansür gündemini ve esasen içimize de sinen ahlakçılığı ve muhafazakarlığı da sorgulama ihtiyacı yarattı. Bu sebeple 2026’nın ilk sayısında “Perperişan” dosyamızla karşınızda olacağız.

Toplumsal cinsiyet karşıtlığının ilk sayısında, meseleyi kavramsal ve genel boyutlarıyla ele alan yazılarla meseleye bir giriş yaptık. Bu sayıda ise; farklı alanlardaki yansımalarını, teorik ve pratik sonuçlarını tartışıyoruz. Dosyamız, iki sayıyı birbirine bağlayan çerçeve yazımızla açılıyor. Yıldız Tar; ideolojiden piyasaya, piyasadan siyasete toplumsal cinsiyet karşıtlığını tartışıyor ve toplumsal cinsiyet karşıtlığının nasıl kendi sermaye ve piyasasını kurduğunu ortaya koyuyor.

Hemen ardından Berfu Şeker, “doğal düzen kimin düzeni” diye sorarak ataerkil aile, faşizm ve Türkiye’de toplumsal cinsiyete yönelik saldırıları ele alıyor; Aile Yılı icraatlarını neoliberal faşizm bağlamında tartışıyor. Geçtiğimiz sayıda ilk bölümünü yayımladığımız “İnkâr, tahakküm ve sosyal mühendislik: İslamcılığın toplumsal cinsiyet karşıtlığı” başlıklı yazının son bölümünde Remzi Altunpolat, başlattığı kuramsal tartışmayı güncel örneklerle zenginleştiriyor. Niyaz Uslu ise tam da Altunpolat’ın bıraktığı yerden trans hakları için çalışan yerel siyasetçi Shahzadi Rai söyleşisi ile Pakistan’da yaşananları aktarıyor.

Bu sayıda bir diğer yazarımız Özgür Sevgi Göral, “bizi birbirimize bağlana görünmez bağlar” üzerinden toplumsal cinsiyet karşıtlığıyla mücadele ittifakların önemine dikkat çekiyor, “bir ilişki, çatışma ve bağ kurma biçimi olarak dayanışmadan” bahsediyor. Dosyadaki bir diğer söyleşimiz, Rusyalı trans aktivist Kate Messorosh ile. Messorosh, Oğulcan Özgenç’e “Rusya’da onur talebinin yerini hayatta kalma hedefinin nasıl aldığını” anlatıyor.

Dosyanın, “çuvaldızı kendimize batıran yazısı” ise Zeliha B. Cenkçi’den geliyor. “Yeterince queer miyim” diye soran Cenkçi; queer alanlarda norm üretimi ve toplumsal cinsiyet kimliklerinin metalaşmasını iptal kültürü, şefkat ve sorumluluk kavramları ışığında tartışmaya açıyor.

Elif Ceylan Özsoy, Pakistan ve Rusya örneklerini Birleşik Krallık’taki trans karşıtı dalga ile birleştiriyor; bedenlerin kendi kaderini tayin hakkının nasıl engellendiğini çarpıcı bir şekilde gösteriyor. 

Yunus Kara, sosyal hizmeti “toplumsal cinsiyet karşıtlığı üzerinden iktidarın aracına dönüşen bir meslek” olarak tariflediği yazısında koruma rejimini eleştiriyor. Emir Okul, patriyarkal devletin kuruluşuna ve hayatlarımızı kuşatma motivasyonuna kısa bir bakış atıyor. Sarphan Uzunoğlu ise, “Diyet kola bağımlısı teknoloji lordlarının çağında toplumsal cinsiyet ve medya” diyerek meselenin dijital alandaki yansımalarına bakıyor.

Anlatı Gücü İttifakı’nın çalışmalarını aktardığı yazısını, Sena Kağnı’nın kişisel deneyimleri ile siyasal olanı birleştirdiği “Dolaptan ancak çıkarabildiğim birkaç mülahaza: Kadın özgürleşmesi özelinde toplumsal cinsiyet eşitliğinden korku” başlıklı yazısı takip ediyor. Seymen Doğan ise, Mabel Matiz ve Manifest’in başına gelenleri toplumsal cinsiyet karşıtlığı ekseninde ele alıyor.

Ozan Ulaş’ın arkeoloji disiplinine kuşbakışı bir bakış attığı ve Antik Yunan’daki queer deneyimleri ele aldığı yazısı ve Murat Can Akbaş’ın “Toplumsal cinsiyetin inkârı: Kurumsallaşan bir fantezinin anatomisi” yazısı ile sayımız sonlanıyor.

Perperişan hallerimizi tartışacağımız bir sonraki sayımızda görüşene kadar, umutlu günler dileriz…

Dergi Yayın Kurulu

Yayın Kurulu’nda yer alan isimler şöyle: Aksu Bora, Berfu Şeker, Can Memiş, Defne Güzel, Ecmel Deniz, Elçin Aktoprak, Ezgi Sarıtaş, İlker Hepkaner, Karin Karakaşlı, Oğulcan Özgenç, Sarphan Uzunoğlu, Seçil Epik, Sibel Yardımcı, Sinan Birdal, Tuğçe Yılmaz, Umut Güner, Umut Güven, Yıldız Tar.


Etiketler: insan hakları, kadın, medya, kültür sanat, yaşam, özel haber, heteroseksizm, trans, ikili cinsiyet sistemi, lgbti, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü, eşcinsellik, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
İstihdam