20/11/2025 | Yazar: Kaos GL

LGBTİ+ dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve inisiyatifler 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü için açıklamalar yayınladı.

İnsan hakları örgütlerinden 20 Kasım mesajları: "20 Kasım sadece bir takvim yaprağı değil, var olma mücadelesi!" Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

LGBTİ+ dernekleri, insan hakları örgütleri ve inisiyatifler 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde sosyal medya hesaplarından açıklamalar yayınladı.

Dernekler, açıklamalarında translara yönelik nefret suçlarının önlenmesi için yetkililere çağrı yaptı, dayanışma mesajları verdi.

20 Kasım mesajlarının KaosGL.org okurları için derledik.

LGBTİ+ dernekleri ortak açıklamasından: NEFRETE İNAT YAŞASIN HAYAT! Bugün 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü. Aramızdan nefretle koparılan canlarımızı, kalbimizde derin bir sızı ve bitmeyen bir özlemle anıyoruz. Yasımız, sadece gidenlere değil; geleceğe dair umudumuza da sahip çıkmak için. Bizler; transların hormona erişiminin engellenmediği, hayatın ve cinsiyet uyum süreçlerinin 25 yaşına kadar ertelenmediği, kimliklerin hapisle değil kucaklaşmayla karşılandığı bir yaşam düşlüyoruz. Biliyoruz ki yasaklar ve nefret söylemleri aramıza duvarlar örerken; özgürlük ve eşitlik o duvarları yıkarak bizi bir araya getirir. Herkesin korkusuzca var olabildiği; eşit, özgür ve adil bir dünyada bir arada, barış içinde yaşamak mümkün. Kaybettiklerimizin anısına saygıyla...

LİSTAG: 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde, nefret cinayetleri nedeniyle ve hayatlarının her alanında, öncelikle kendi ailelerinde uğradıkları ağır dışlanma ve ayrımcılık nedeniyle intihara sürüklenen tüm trans evlatlarımızı bir kez daha derin bir hüzün ve sevgiyle anıyoruz. Ama biliyoruz ki bugün sadece bir anma günü değil. Biz bugün hükümetin doğrudan hedef aldığı translara yönelik nefret politikaları ile beslenen sistematik şiddete, ayrımcılığa ve transfobiye dikkat çekmek istiyor ve bu nefretin karşısında, evlatlarımızın yanında olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz. Trans evlatlarımız, başta yaşama hakkı olmak üzere eğitim, sağlık, barınma, iş hayatı gibi her alanda eşit haklara sahip olana kadar birlikte mücadele edeceğiz. Nefretin karşısında çocuklarımızın yanındayız. Herkes bilsin ki nefret asla çocuklarımızın yaşama hakkı için mücadele kararlılığımızdan güçlü değildir.

Pembe Hayat: Bugün, nefret cinayetlerine maruz bırakılan arkadaşlarımızı özlüyoruz. Onların eksikliğini derinden hissediyoruz. Ama onların adımlarını devam ettiren bizler; var olduğumuz, hayatta kaldığımız, birbirimize kol kanat gerdiğimiz ve dayanışmayı büyüttüğümüz için güçlüyüz. Onların bıraktığı mirasla; daha eşit, daha özgür, daha güvenli bir hayat için mücadele etmeye devam ediyoruz-ve edeceğiz. Biz buradayız! Biz birbirimize yeteriz! Biz güçlüyüz! Ve biz; birlikte güçleniyoruz! Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın anısına rahmet ve özlemle…

GALADER: 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Gününde, çocuklarımız için kendilerini gerçekleştirebilecekleri nefretsiz, özgür ve onurlu bir yaşam istiyoruz.

HEVİ: 20 Kasım Uluslararası Transları Anma Gününde, nefret ve transfobik şiddet sonucu yaşamını yitiren transları anıyoruz. Her yıl olduğu gibi, 2025’te de yaşamın her alanında ve her yer de yaşam hakkını, onurunu ve varoluş mücadelesini savunmaya devam ediyoruz. Transların maruz kaldığı şiddet çoğu zaman görünmez kılınsa da, bizler biliyoruz ki transların direnişi, varlığı ve mücadelesi hiçbir zaman yalnız değildir. Bölünmeye, nefrete ve yok saymaya karşı umutla ve dayanışmayla yan yanayız. Özellikle, kesişimsel ayrımcılıkla mücadele eden mülteci transların da hayatlarını güvence altına alma ve haklarını savunma kararlılığımızı bir kez daha belirtiyoruz. Transların yaşam hakkı müzakere edilemez. Bugün de yarın da transları anıyor, trans adaletini savunuyor ve trans özgürlüğü için mücadele ediyoruz.

Direnişin Renkleri: Bugün 20 Kasım, nefret suçu sonucu kaybettiğimiz transları andığımız gün. Her yıl Rita Hester'in ölümünün yıldönümünde transfobiye karşı isyanı büyüttüğümüz gün olarak on yıllardır sürüyor. Trans varoluşlarımız uyum sürecinden barınma hakkına kadar yaşamın her anında hedef altında. Eğitime erişemiyor, zorunlu seks işçiliğine maruz bırakılıyor, gettolara itiliyoruz. Evlerimiz mühürlenerek barınma hakkımız gasp ediliyor, iktidarın nefret politikaları sonucu şiddete maruz kalıyoruz. Hande Kader'i hatırlıyor musunuz, polis tarafından katledilen Hande Buse Şeker'i? Babası tarafından intihara sürüklenen Okyanus Efe'yi, Edirne'de 'artık yapamıyorum' diyen Helin'i? Biz hatırlıyoruz; Didem'i, Ecem Seçkin'i, Azra Has'ı, Doski Azad'ı... Nice arkadaşımızı nefret suçu sonucu kaybettik. Bugün yargı paketleriyle, yasa tasarılarıyla; yasallaştırılmak istenen transfobi tüm bu cinayetlerin ve intiharların önünü açıyor. Bu sebeple 'Trans intiharları ve cinayetleri politiktir!' diyoruz. Suriye'de HTŞ terör örgütü tarafından işkenceye maruz bırakılan, Filistin'de yaşam mücadelesi veren Lubunyaları hatırlatıyoruz. Savaş ortamından en çok etkilenen biz translar; barış istiyoruz! Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Bunun için mücadele etmekten de vazgeçmeyeceğiz! Kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anıyor, bir kişi daha eksilmemek için haykırıyoruz: NEFRETE İNAT YAŞASIN HAYAT!

“Trans karşıtı şiddeti ve nefret politikalarını reddediyoruz”

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi: Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, translara yönelik giderek artan nefreti görünür kılmayı ve bu şiddet biçimlerinin hukuki sorumluluklarını hatırlatmayı görev biliyoruz. Translara yönelik nefret ve ayrımcılık; cinsiyet kimliği, yönelimi veya ifade biçimi gözetmeksizin tüm kadınları hedef alan patriyarkal bir şiddet rejiminin sonucudur. Bu çerçevede translara yönelen nefret, şiddetin en sistematik ve en tehlikeli biçimlerinden biridir. Kesişen ayrımcılık biçimlerinin sonucu olarak translara maruz bırakıldığı şiddet, hukukun koruma mekanizmalarının yetersiz kalmasına, cezasızlık ortamının güçlenmesine ve devletin pozitif yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmediğini göstermektedir. Nefret suçlarının etkin soruşturulması, gerekli güvenlik tedbirlerinin sağlanması, önlenmesi öngörülen cinsiyet temelli şiddetin karşı korunması, ulusal ve uluslararası hukuk açısından devlete yüklenen açık bir sorumluluktur. Bugün, toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı yürütülen feminist mücadelenin, transların yaşam hakkının korunmasıyla ayrılmaz bir bütün olduğunu, varoluşlarına yapılan tüm hak ihlallerine eşit, özgür ve güvenli bir yaşam için karşı durduğumuzu hatırlatıyoruz. Bu anma gününde, öldürülen, korunamayan, kaybettirilen ve ağır koşullar altında yaşamaya zorlanan tüm transları saygıyla anıyoruz. Haklarını ve adalet talebini unutmuyor, unutturmuyoruz!

Muamma: 20 Kasım sadece bir takvim yaprağı değil, var olma mücadelesi! Tüm arkadaşlarımızı özlemle anıyoruz.

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Pembe Hayat ve 20 Kasım Derneği: 11. Yargı Paketi trans varoluşu kriminalize etmeyi hedeflerken, hormona erişim kısıtlanıyor; buna karşın translara yönelik gasp, yaralama ve cinayet hâlâ nefret suçu olarak tanımlanmıyor ve cezasızlık kurumsallaşıyor. Biz bu gidişe karşı çıkıyor ve taleplerimizi bir kez daha yüksek sesle ilan ediyoruz: 11. yargı paketi meclise getirilmemelidir Transların barınma sorunları acilen çözülmelidir Eğitimde ayrımcı uygulamalara derhal son verilmeli ve kapsayıcı eğitim ortamları oluşturulmalıdır Siyasi iktidarın ve medyanın LGBTİ+ karşıtı nefret söylemleri son bulmalı ve nefret söylemi üretenler hesap vermelidir Transların güvenli yaşam ve eşit yurttaşlık hakları için bütüncül insan hakları politikaları hayata geçirilmelidir. Trans karşıtı şiddeti ve nefret politikalarını reddediyor; insan haklarına dayalı, eşitlikçi ve kapsayıcı bir toplumsal düzen için mücadelemizi büyütüyoruz. Varız, buradayız; dayanışmayla, mücadeleyle ve kararlılıkla birlikteyiz.

TİP LGBTİ+ Bürosu: Eşitlikte inat edeceğiz. Kaybettiğimiz tüm yol arkadaşlarımızın anısını mücadelemizle yaşatacağız.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği: 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü'nde yaşamını yitirmiş transları anıyoruz. Transların eşit yurttaşlar olarak temel insan haklarına erişimi, yaşam haklarının güvenliği için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması acil bir ihtiyaçtır.

BÜLGBTİA+: 20 Kasım Nefret Suçuna Maruz Bırakılan Transları Anma Günü’nde aramızdan koparılan herkesin yasını tutarken aynı anda anılarını yaşatıyor, isyanı büyütüyoruz. Toplumdan dışlanan, nefret suçlarıyla aramızdan koparılan transları hatırlıyor ve onların mücadelesini devralıyoruz. (.....) Hayatlarımıza kast eden hetero-patriyarkal sisteme karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Birbirimize daha sıkı sarılmamız gerektiğini biliyor; evde, kampüste, sokakta, iş yerlerinde ve her alanda maruz bırakıldığımız saldırıların öfkesini örgütlüyoruz. Çünkü varız, buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz!

Ankara Barosu LGBTİ+ Hakları Merkezi: 20 Kasım; yalnızca kayıplarımızı anmak için değil, devletin sorumluluklarını hatırlatmak için de bir gündür. Devletin görevi; translara yönelik nefret suçlarını etkili biçimde soruşturmak, failleri cezalandırmak, ayrımcılığı önleyici politikalar geliştirmek, güvenli yaşam koşullarını sağlamak ve LGBTİ+ karşıtı nefret söylemine karşı açık bir tavır almaktır. Transların yaşam hakkını savunmak hukukun görevidir. Transların eşit yurttaşlık talepleri, insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır. Yaşam hakkı, kimlik hakkı ve güvenli yaşam hakkı, hiçbir koşulda pazarlık konusu yapılamaz. Bugün, nefret cinayetlerinde kaybettiğimiz tüm transları anarken, nefret suçlarının son bulacağı bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Keskesor LGBTİ+: Bugün “20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü”. Türkiye, Avrupa’da en çok trans cinayeti işlenen ülke! Bir kişi daha eksilmemek için; Nefret suçu mağduru tüm trans yol arkadaşlarımızı saygıyla, özlemle anıyoruz. Unutmayalım ki Yıldızlar kayar ama hiç bitmez... Vardık ve hep Varolacağız... Yıldızlar yoldaşınız olsun...

25 Kasım Kadın Platformu: Bugün 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü. 20 Kasım'dan 25 Kasım'a öfkemiz, üzüntümüzle birbirimize, mücadelemize sarılıyoruz. Kaybettiğimiz nice arkadaşımızı unutmadık, onları öldüren sistemi, failleri de. Trans intiharları da cinayetleri de politiktir!

EŞİK: 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü. Nefret söylemlerine, önyargılara, ötekileştirmelere karşı hep beraber mücadeleye devam edeceğiz.

Lavender LGBTİ+: Bugün 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü. Yine isyanımızı kampüsün duvarlarına yazdık. Öfkemiz de hafızamız da diri. Katledilen transların hesabını soracağız! Kampüsler de sokaklar da bizim. Bu hayat bu beden de bizim. Ne devletin nefret politikalarına ne de transfobiyi yasalaştırmaya çalışmasına boyun eğeriz. Transfobik devlet, yıkacağız elbet!..

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV): Translara yönelik öjenik, ayıklama/temizleme amaçlı, dışlayıcı ve değersizleştirici olmaktan öte, giderek yok edici bir boyut kazanan Nefret söylemi ve suçu hiç bir şekilde kabul edilmez. Herkesin tercih ettiği kimliğiyle korkusuzca var olabildiği; eşit, özgür ve adil bir dünyada barış içinde bir arada yaşamak mümkün. Translar, sürdürmekte oldukları onur, yaşam hakkı ve eşit yurttaşlık mücadelesinde yalnız değildir.

Güncelleniyor…


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
İstihdam