19/12/2025 | Yazar: Kaos GL
ILGA Europe, yayınladığı açıklama ile Genç LGBTİ+ Derneği’nin “müstehcenlik” gerekçesiyle kapatılmasına tepki gösterdi.
İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin sosyal medya paylaşımlarını gerekçe göstererek Genç LGBTİ+ Derneği’ni kapatma kararı alması hak örgütlerini ve aktivistleri harekete geçirdi.
Avrupa’daki LGBTİ+ örgütlerinin çatısı olan ILGA Europe da derneğin kapatılmasına tepki gösterdi; “Tüm uluslararası kurumlar, sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları Türkiye’deki LGBTİ+ hareketiyle dayanışma içinde olmalıdır. Bu kritik dönemde, daha fazla baskıya karşı durmak, risk altındaki örgütleri ve bireyleri korumak ve eşitlik, insan onuru ve temel özgürlükler ilkelerini savunmak için kolektif ve görünür destek hayati önemdedir” dedi.
ILGA Europe, açıklamasında Genç LGBTİ+ Derneği’nin kapatılmasının artan baskıların bir parçası olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“LGBTİ+ sivil toplum örgütleri benzeri görülmemiş ve ayrımcı idari denetimlere giderek daha fazla maruz bırakıldı. Resmî olarak rutin denetim olarak sunulan bu uygulamalar, pratikte standart STK hesap verebilirliği gerekliliklerinin çok ötesine geçti. Bu denetimlerde aşırı belge taleplerinde bulunuldu, hukuka uygun ifade ve görünürlük çalışmaları mercek altına alındı ve LGBTİ+ örgütleri sürekli bir gözetim altında tutuldu. Bu farklı muamele, LGBTİ+ STK’larının baştan şüpheli olarak görüldüğü bir ortam yaratarak, hukuk önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmayan ayrımcı bir yaklaşımı yansıttı.”
Genç LGBTİ+’nın kapatılmasının münferit bir olay olmadığını belirten kuruluş, yetkililere seslendi:
“ILGA-Europe, Türkiye Hükümeti’ni LGBTİ+ örgütlerine yönelik ayrımcı denetimlere derhal son vermeye, ahlak ve müstehcenlik yasalarını LGBTİ+’ların ifade ve örgütlenme özgürlüğünü bastırmak için kullanmaktan vazgeçmeye, Genç LGBTİ+ davasında adil ve bağımsız bir istinaf süreci sağlamaya ve tüm sivil toplum örgütlerine hukuk önünde eşit ve ayrımcı olmayan muamele garantisi vermeye çağırıyor.”
AB’ye ve Avrupa Konseyi’ne de çağrı
Kuruluş ayrıca AB’ye ve Avrupa Konseyi’ne de çağrı yaptı:
“Ayrıca Avrupa Birliği’ne, Türkiye ile yürüttüğü diyalogda LGBTİ+ örgütlerine yönelik ayrımcı denetimlerin açık biçimde gündeme getirilmesi; Genç LGBTİ+’nin kapatılmasının hukukun üstünlüğü ve örgütlenme özgürlüğü açısından sistemik bir sorun olarak ele alınması; AB–Türkiye ilişkilerinde, sivil toplumu ayrımcı idari uygulamalardan koruyan açık insan hakları koşulluluklarının yer almasının sağlanması çağrısında bulunuyoruz. Avrupa Konseyi’ne de Türkiye’de LGBTİ+ örgütlerini hedef alan ayrımcı denetimleri yakından izlemesi, yetkililerle temas kurarak bu uygulamaların Sözleşme standartlarını ihlal ettiğini teyit etmesi ve LGBTİ+ kimliklerini ya da çalışmalarını müstehcen veya zararlı olarak sunmanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile bağdaşmadığını açıkça ifade etmesi çağrısında bulunuyoruz.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, örgütlenme özgürlüğü
