12/12/2025 | Yazar: Kaos GL

İHD Ankara Şube LGBTİ+ Komisyonu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında basın açıklaması yaptı.

İHD Ankara Şube Onur Nöbeti’ndeydi: "Dayanışmayı büyüterek mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz" Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi LGBTİ+ Komisyonu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında dün şube binasında Onur Nöbeti’ndeydi.

Komisyon, okuduğu açıklamada “Bu nöbet, Türkiye’de LGBTİ+’ların maruz kaldığı hak ihlallerinin görünür kılmak ve devletin insan hakları yükümlülüklerini hatırlatmak için sürdürmekteyiz. LGBTİ+ hakları, tartışmasız biçimde insan haklarıdır. Bu gerçek yalnızca etik ve toplumsal değil; aynı zamanda ulusal ve uluslararası hukuk açısından da bağlayıcı bir yükümlülüktür” dedi.

“Barışçıl toplanma hakkı ihlal edilmektedir”

Türkiye’deki LGBTİ+’ların yasal korumadan yoksun olduğunu hatırlatan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Onur Yürüyüşleri başta olmak üzere pek çok LGBTİ+ etkinliği yıllardır keyfi olarak yasaklanmakta ve barışçıl toplanma hakkı ihlal edilmektedir. Özellikle translar ise barınma, sağlık hizmetlerine erişim, istihdam ve kimlik süreçleri gibi alanlarda çok yönlü ve derin ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. Siyaset alanında ve medyada yükseltilen nefret dili, LGBTİ+’ların güvenli yaşam hakkını tehdit eden bir atmosfer yaratmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin hem Anayasa’ya hem de taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı davrandığını açıkça ortaya koymaktadır.”

“Trans mahpuslara yönelik ayrımcı uygulamalar derhal sonlanmalı”

Açıklamada trans erkek mahpus Poyraz’ın Sincan Cezaevi’nde şüpheli şekilde ölü bulunmasına da değinildi. Ölümün, etkin bir biçimde soruşturulması gerektiği vurgulanarak şöyle denildi:

“İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi tarafından yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen bilgilere göre, Sincan Kadın Ceza İnfaz Kurumunda mahpus olarak bulunan Poyraz isimli trans erkek mahpusun koğuşta şüpheli şekilde ölü bulunması, yaşam hakkının korunmasına ilişkin ciddi soru işaretleri doğurmaktadır. Görüşmelerde, aynı cezaevinde bulunan dört trans erkek mahpusun uzun süredir tecrit koşullarında tutulduğu, yoğun psikolojik baskıya maruz bırakıldığı ve sistematik bir yalnızlaştırmaya mahkûm edildiği aktarılmıştır. Poyraz’ın hücresinde şüpheli bir şekilde asılmış halde bulunduğuna dair bilgiler tarafımıza diğer mahpuslar tarafından iletilmiştir. Savcılığın olay yerine günler sonra gitmesi, tanık mahpusların ifadelerinin alınmaması ve trans mahpuslara yönelik söz konusu ayrımcı ve baskıcı uygulamaların uzun süredir devam ettiğine ilişkin aktarımlar, devletin yaşam hakkını koruma yönündeki pozitif yükümlülükleriyle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, bu şüpheli ölümün etkin ve bağımsız bir biçimde soruşturulması ve cezaevlerinde trans mahpuslara yönelik ayrımcı uygulamaların derhal sonlandırılması gerekmektedir.”

“İnsan hakları, devlet tarafından korunup uygulanmasıyla anlam kazanır”

Açıklama şöyle sonlandı:

“İnsan hakları, yalnızca metinlerde tanımlanmış olmasıyla değil, devlet tarafından korunup uygulanmasıyla anlam kazanır. Türkiye’de LGBTİ+’ların maruz kaldığı hak ihlalleri, insan hakları mücadelesinin hâlâ tamamlanmamış bir hikâye olduğunu göstermektedir. Bu hikâyenin eşitlik, özgürlük ve adalet temelinde yeniden yazılması ancak ayrımcılığın her türüyle mücadele etmek ve tüm kimlikler için güvenli yaşam alanları yaratmakla mümkündür. Bugün Onur Nöbeti’nde bir kez daha ilan ediyoruz: LGBTİ+ hakları insan haklarıdır ve insan hakları herkes içindir. Devlet, bu hakları korumakla ve güvence altına almakla yükümlüdür. Biz buradayız, varız ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz. Dayanışmayı büyüterek mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
GDTM