11/07/2025 | Yazar: Kaos GL

Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Psikiyatri Derneği, transların hormon kullanım yaşının yirmi bire çıkartılmasının bilimsel ilkelere, tıbbi etiğe ve sağlığa ulaşma hakkına aykırı olduğunu belirtti.

“Hormon reçete edilmesi yaşının yükseltilmesi bilimsel ilkelere aykırıdır” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (TTB-UDEK) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), transların hormon kullanım yaşının yirmi bire çıkartılmasına ilişkin ortak açıklama yaptı.

Meslek örgütleri, “Hormon reçete edilmesi yaşının yükseltilmesi bilimsel ilkelere, tıbbi etiğe ve sağlığa ulaşma hakkına aykırıdır” diyerek sınırlamanın geri çekilmesini talep etti:

“Tıbbi gerekçelerle değil ideolojik ve politik kaygılarla alındığı karar metninden de anlaşılan bu karar, bireylerin sağlık hizmetine erişim hakkını açıkça ihlal etmektedir.”

Açıklamanın tam metni ise şöyle:

“T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 25.06.2025 tarihinde yayımlanan bir yazıyla cinsiyet uyum sürecinde kullanılan hormonların ve ergenlik baskılanması için kullanılan ilaçların 21 yaş altında reçete edilmesine ve rapor düzenlenmesine engel getirilmiştir. Kurum tarafından yapılan incelemeler, değerlendirmeler ve Cinsiyet Hoşnutsuzluğu Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu kararları neticesinde hormon reçete etmeyi yasaklayan bu düzenleme bilimsel ilkelere, tıbbi etiğe ve sağlığa ulaşma hakkına açıkça aykırıdır.

Ulusal ve uluslararası tıp uzmanlık kuruluşları (farklı uzmanlık alanlarını kapsayan Dünya Transgender Sağlığı Profesyonelleri Birliği veya hormon tedavileri konusunda uzmanların oluşturduğu Endokrin Cemiyeti gibi), cinsiyet uyum süreci için hormonların ve ergenlik baskılayıcı ilaçların belirli koşullar altında, uzman klinik ekipler gözetiminde, bireyin yüksek yararı doğrultusunda kullanılmasını uzun süredir önermektedir. Bu uygulamalar, kılavuzlar doğrultusunda uygulandıklarında doğduğunda atandığından farklı cinsiyet kimliği olan pek çok ergen ve erişkinin, bu örtüşmeme nedeniyle yaşadığı hoşnutsuzluğu yatıştırmakta ya da önüne geçmektedir. Cinsiyet uyumuna yönelik hormon tedavilerinin kişinin bedensel, ruhsal, sosyal iyilik haline olumlu etkileri on yıllardır bilinmekte ve araştırmalarla gösterilmektedir. Ergenlik bedensel ve psikosoyal gelişim için önemli bir dönemdir. Bu dönemde psikososyal ve tıbbi destekle yapılan uygulamaların cinsiyet uyuşmazlığı nedeniyle yaşanabilecek ruhsal ve sosyal pek çok sorunun önüne geçebildiği gösterilmiştir. Bu uygulamaların bireye, aileye ve hekime değerlendirme ve uyum geliştirme için zaman kazandırdığı bilinmektedir. Özellikle ergenlik döneminde uygulamalar görece yakın dönemde geliştirilmişse de, yirmi yıldan uzun süredir devam eden bu uygulamaların Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 25.06.2025 tarihinde “Cinsiyet Değişikliği Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu”nun kararlarına dayanarak yaptığı açıklamada iddia edildiğinin aksine geri dönüşsüz zararları olduğu gösterilmemiştir. Kişiyi doğuştan sahip olduğu insan haklarından mahrum eden ve ayrımcı diğer uygulamalara benzer şekilde, cinsiyetle ilişkili sağlık hizmetlerine erişimle ilgili kısıtlamaların, ergen ve erişkinlerde ruhsal ve bedensel iyilik halini bozduğu, hastalık riskini arttırdığı bilinmektedir.

Bu kararla, bilimsel rehberlere uygun bir şekilde cinsiyet disforisi tanısı konulmuş kişiler için aynı bilimsel rehberlerde yer alan uygun tedavi yöntemleri Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 25.06.2025 tarihli kararıyla tamamen keyfi bir yaş eşiğiyle sınırlandırılmıştır. Bu konuda Kurumun ya da Komisyonun yaptığı değerlendirmeyi kimlerin, nasıl yaptığı, bilimsel ve tıbbi dayanağı açık değildir. TİTCK tarafından yapılan hangi incelemeyle, hangi bilimsel değerlendirmeyle bu ilaçların cinsiyet gelişimini bozduğunu öne sürdüğü, ilaçların “açıkça suistimal edildiği” ve “kasıtlı olarak amaç dışı uygulandıkları” iddialarının hangi veriye dayandırıldığı belli değildir. Tıbbi gerekçelerle değil ideolojik ve politik kaygılarla alındığı karar metninden de anlaşılan bu karar, bireylerin sağlık hizmetine erişim hakkını açıkça ihlal etmektedir.

Bu karar hâlihazırda tedavi süreci devam etmekte olan çok sayıda genci ve ailelerini mağdur etmektedir. Bu konuda başka ülkelerde düzenlemelere gidildiği, değerlendirme ve uygulama ile ilgili modeller geliştirildiği doğrudur. Ancak, herhangi bir ülkede kişilerin karşı karşıya kalabilecekleri tıbbi riskler dikkate alınmaksızın, hekimler tarafından tıbbi ölçütlerle uygulanan tedavileri ansızın kesilmemiş, sonlandırılmamıştır.

Yirmi bir yaş altına getirilen tıbbi uygulama yasağı, hem kişilerin fiziksel ve ruhsal sağlığını riske atmakta hem de tıbbi kararların politik müdahale alanına dâhil edilmesi anlamına gelmektedir. Tıp mesleği, bilimsel bilgi ve etik ilkelere dayanarak bireyin yüksek yararını gözetmekle yükümlüdür. Bilimsel olmayan bu sınırlamaların derhal geri çekilmesi gerekmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Ne olmuştu?

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Haziran ayında 81 il Valiliklerine yolladığı yazıyla transların cinsiyet uyum süreçlerinde kullandığı hormonlara 21 yaş sınırı getirdi.

Medeni Kanun’un cinsiyet uyum süreçlerini düzenleyen maddesinde ameliyat olabilmek için 18 yaş sınırı olmasına rağmen Bakanlık, “cinsiyet hormonu ilaçlarının suistimali” başlıklı yazıyla testosteron içeren ilaçlar, gonadotropin salıverici (GnRH) analogları ve tek başına 2 mg ve üstü östrojen içeren ilaçların 21 yaş altında kullanımını kısıtladı.

Bakanlık, “Bu ilaçlar cinsiyet değiştirmek amacıyla hiçbir şekilde reçete edilemeyip raporlanamayacaktır” talimatını valiliklere iletti.

Kısıtlama, transları hedef alıyor

25 Haziran tarihli yazıda, bu ilaçların “hali hazırda kanser, infertilite, erken ergenlik, endometriyozis, post-menopoz, uterin fibrosis” tanılarında reçete ile dağıtılabileceği; ancak 21 yaş altındaki cinsiyet disforisi veya uyumsuzluğu yaşayanlara reçete edilmeyeceği söylendi.

Bakanlığın gerekçesi: Aile Yılı

Bakanlığın talimat yazısında bu kısıtlamanın gerekçesi olarak ise Aile Yılı gösterildi. Anayasanın “Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları” başlıklı 41 inci maddesini hatırlatan Bakanlık, transların hormona erişimini “kültürel ve manevi değerlere tehdit” diyerek hedef gösterdi.

Yazıda şu ifadeler yer aldı:

“Cumhurbaşkanlığımızca 2025 yılı “Aile Yılı” ilan edilmiştir. Sağlıklı toplum yapısına, kültürel ve manevi değerlerimize yönelik gelişen tehditleri bertaraf etmek üzere Kurumumuzca tedbir alma ihtiyacı hâsıl olmuştur.”

Hormona erişim zaten kısıtlanmıştı

Transların hormona erişimi, geçtiğimiz yıl 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde kısıtlanmıştı. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu transların cinsiyet uyum süreçlerinde kullandıkları hormon replasman terapisi ilaçlarının bir kısmına e-reçete zorunluluğu getirmişti.

TIKLAYIN - Hormon replasman terapisinde kullanılan ilaçlara e-reçete zorunluluğu getirildi

LGBTİ+ karşıtı yasa taslağı Meclise gelmedi ama uygulamada kısıtlamalar başladı bile

21 yaş kısıtlaması, KaosGL.org’un Şubat ayında eriştiği Türk Ceza Kanunu’nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklif Taslağı’nda da yer alıyordu. Kanun teklifi taslağı, Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve 23 Ocak 2025’te AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi esas alınarak oluşturulmuştu.

Henüz Meclis gündemine gelmeyen taslakta Türk Medeni Kanunu’nun “cinsiyet değişikliği” başlığını taşıyan 40’ıncı maddesinin değiştirilmesi ve 18 olan cinsiyet uyum sürecine başlayabilme yaşının 21 olarak değiştirilmesi öngörüyordu.

Kanun teklifinde değişiklik yapılması öngörülen maddelerden birisi de Türk Ceza Kanunu’nun “Hayasızca Hareketler” başlığını taşıyan 225’inci maddesiydi. Taslağın yasalaşması halinde “biyolojik cinsiyet” ifadesi Ceza Kanunu’na eklenecek. LGBTİ+ ifade biçimleri “hayasızlık” olarak nitelendirilecek ve bu ifade biçimlerini görünür kılmak cezalandırılacak.

Taslak henüz Meclis gündemine gelmese de, Sağlık Bakanlığı harekete geçerek hormona erişimi 21 yaş altı için kısıtlamış oldu.

TIKLAYIN - LGBTİ+’lar, Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda yapılması öngörülen değişikliklerle hedefte


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, sağlık, siyaset
İstihdam