30/10/2025 | Yazar: Kaos GL

Eşitlik İçin Sosyal Hizmet Uzmanları ve Akademisyenleri, yargı paketindeki LGBTİ+ karşıtı düzenlemelerin bilim dışı olduğunu vurguladı; dayanışma çağrısı yaptı.

Eşitlik İçin Sosyal Hizmet Grubu’ndan yargı paketi açıklaması: “Ne kimlikler ne bedenler ne de hayatlar pazarlık konusu yapılabilir” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Dilara Açıkgöz / csgorselarsiv.org

Eşitlik İçin Sosyal Hizmet Grubu, LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler içeren 11. Yargı Paketi’ne ilişkin basın açıklaması yayınladı.

Sosyal hizmet uzmanları ve akademisyenlerinin imzasını taşıyan açıklamada “Cinsiyet kimliğiyle ilgili yasal düzenleme girişimleri kabul edilemez! Transların sağlık ve yaşam hakkı hedef alınıyor! 11. Yargı Paketi toplumsal barışı tehdit ediyor!” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, yargı paketinin bilimsel temelden uzak, politik çıkarlarla şekillenmiş ve insan onuruna aykırı bir müdahale olduğu vurgulandı:

Bizler, insan hakları, sosyal adalet ve eşitlik ilkelerine bağlı sosyal hizmet uzmanları ve akademisyenleri olarak, 11. Yargı Paketi kapsamında gündeme gelen cinsiyet kimliğiyle ilgili yasal düzenleme girişimlerini derin bir kaygı ve güçlü bir toplumsal sorumluluk duygusuyla karşılıyoruz. Bu girişimler, yalnızca transların değil, her bireyin sağlık hakkına, beden bütünlüğüne, yaşam hakkına ve demokratik değerlere yönelik açık bir tehdittir. Toplumsal cinsiyet kimliğini 'düzenleme' iddiasındaki her adım, bilimsel temelden uzak, politik çıkarlarla şekillenmiş ve insan onuruna aykırı bir müdahaledir.”

“Cinsiyet kimliği insan çeşitliliğinin parçasıdır”

“Cinsiyet kimliği insan çeşitliliğinin parçasıdır” denilen açıklamada şunlar söylendi:

Cinsiyet kimliği, insan çeşitliliğinin olağan bir unsurudur; yasal, idari ya da tıbbi yollarla “düzeltilmesi” ya da “denetlenmesi” gereken bir durum değildir. Hiçbir toplumda, hiçbir çağda, hiçbir coğrafyada insan kimliği mutlak bir biyolojik özelliğe indirgenemez. Cinsiyet kimliği, bireyin varoluşsal bir gerçeği, özbelirlenim hakkının en temel ifadesidir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), trans kimliğin bir “hastalık” ya da “bozukluk” değil, insan deneyiminin doğal bir boyutu olduğunu açıkça belirtmiştir. Buna rağmen, 11. Yargı Paketi kapsamında gündeme gelen değişiklikler; trans bireylerin sağlık hizmetlerine, sosyal hizmet desteğine ve hukuki güvenceye erişimini zorlaştıran, kişileri damgalayan ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştiren bir nitelik taşımaktadır.”

“Biyolojik cinsiyet atfı bilim dışı ve tehlikeli”

“Biyolojik cinsiyet” atfının bilim dışı ve tehlikeli olduğunu vurgulayan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“11. Yargı Paketi’nde yer alan “doğuştan gelen biyolojik cinsiyet” ifadesi, modern tıp, sosyal bilim ve sosyal hizmet disiplininin reddettiği biyolojik determinizm anlayışını yeniden üretmektedir. Bu ifade, toplumsal cinsiyet eşitliği için yürütülen tüm akademik, mesleki ve politik çabaları hedef almaktadır. Cinsiyet kimliği ve ifadesi, biyolojik cinsiyetle özdeş değildir. Dünya Sağlık Örgütü, Amerikan Psikiyatri Birliği ve Uluslararası Sosyal Hizmet Uzmanları Federasyonu (IFSW) tarafından açıkça tanımlandığı üzere; cinsiyet kimliği, bireyin kendi kaderini belirleme hakkı ile ilgilidir ve biyolojik bir değişkene indirgenemez. Bu nedenle, yasal metinlerde “biyolojik cinsiyet” ifadesinin yer alması, bilimsel bilgiye değil, ideolojik dayatmalara dayanan bir geriye dönüş anlamına gelmektedir. Sosyal hizmet mesleği açısından bu tür bir düzenleme, kimlik temelli ayrımcılığı kurumsallaştırır, meslek etiğini ihlal eder ve toplumdaki kırılgan grupların güvenli alanlarını ortadan kaldırır.”

“Politik bir müdahaledir”

Yargı paketinin politik bir müdahale olduğuna dikkat çeken açıklamada şunlar söylendi:

“Cinsiyet uyum süreci, bireylerin kendi öznel deneyimleriyle uyumlu bir bedensel ve toplumsal varoluşa erişmesini sağlayan bir sağlık hakkıdır. Bu süreç, kişinin kimliğini tıbbi veya hukuki olarak “kanıtlama” değil, onaylama ve tanınma sürecidir. Bu nedenle cinsiyet kimliğiyle ilgili her türlü cezai, idari veya hukuki düzenleme girişimi, hekimlik etiğine, sosyal hizmet meslek etiğine ve insan hakları hukukuna aykırıdır. Ceza hukukunun toplumsal cinsiyet kimliğine ilişkin ifadeleri genişletmesi, varoluş alanlarını kriminalize etmesi, trans bireyleri görünmezleştiren bir toplumsal kontrol mekanizmasına dönüşmektedir. Yaş sınırlarının keyfi biçimde yükseltilmesi, kurul süreçlerinin ağırlaştırılması ya da tıbbi desteklerin sınırlandırılması; bilimsel ve etik ilkeler yerine ideolojik müdahalelere dayanmakta, toplumun en kırılgan kesimlerini hedef haline getirmektedir.”

Sağlık, etik ve insan hakları perspektifinden çağrımızdır:

Açıklama şu çağrılarla devam etti:

Bizler, sosyal hizmet mesleğinin insan haklarını, sosyal adaleti ve eşitliği temel alan profesyonelleri olarak hatırlatıyoruz:

●      Cinsiyet kimliğiyle ilgili yasal düzenleme girişimleri, bireylerin kendi yaşamları ve bedenleri üzerindeki karar hakkına doğrudan müdahaledir.

●      “Biyolojik cinsiyet” kavramı üzerinden kimlikleri tanımlamaya çalışan her düzenleme, bilimsel bilginin inkârı ve insan onurunun ihlalidir.

●      Toplumsal kutuplaşmayı, nefret söylemini ve ayrımcılığı besleyen her düzenleme; sosyal bütünlüğü, toplum ruh sağlığını ve toplumsal barışı zedeler.

●      Tıp ve sosyal hizmet etiği, bireylerin kimlikleri doğrultusunda desteklenmesini, hiçbir biçimde damgalanmamasını gerektirir.

●      Trans bireylerin sağlık ve sosyal hizmetlere erişimi, insan onuruna yakışır biçimde; koruyucu ruh sağlığı, psikososyal destek, danışmanlık ve sosyal hizmet müdahaleleri ile güvence altına alınmalıdır.

●      Her meslek örgütünü, üniversiteyi ve sivil toplum kuruluşunu; bilimsel, etik ve insan hakları temelli duruşlarını korumaya ve sosyal hizmet mesleğinin savunucu rolünü güçlendirmeye çağırıyoruz.

Transların Yanındayız, Sessiz Kalmayacağız! Bu ülkenin trans yurttaşları yalnız değildir. Bizler, Eşitlik İçin Sosyal Hizmet Uzmanları ve Akademisyenleri olarak; transların yaşam hakkını, kimliklerini ve sağlık hizmetlerine onurlu, güvenli, ayrımcılıktan uzak erişim hakkını savunuyoruz.  Herkesin kendi bedeni ve kimliği üzerindeki söz hakkı kutsaldır.  Ne kimlikler ne bedenler ne de hayatlar pazarlık konusu yapılabilir. Transların Sağlık Hakkı, Yaşam Hakkıdır!


Etiketler: insan hakları, sağlık, siyaset, sağlık hakkı, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, yargı paketi
İstihdam