11/12/2025 | Yazar: Kaos GL
Karaca, Adalet Bakanı’na seslendi; Sincan Cezaevi’ndeki şüpheli ölüm hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığını sordu.
EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Sincan Cezaevi’nde bir trans erkek mahpusun şüpheli şekilde ölmesini gündeme taşıdı.
Karaca, konuşmasında cezaevine atanan müdürden sonra homofobik, transfobik uygulamaların yoğunlaştığı ve müdürün görevde olduğu 4 ay içinde 4 ölümün yaşandığına ilişkin iddiaları da dile getiren Karaca hapishanelerin cinayet mahalline döndüğünü ifade etti.
“Türlü işkenceler ediyorlar”
Ankara Barosu’ndan kadın avukatlarla yaptığı görüşmeden edindiği bilgileri aktaran Karaca, adına “damat koğuşu” dedikleri G-3 hücresine trans ve LGBTİ+ mahpusların zorla yerleştirildiğini belirtti:
“Adına ‘damat koğuşu’ deyip dalga geçtikleri bu hücreye, trans ve LGBTİ mahpusları zorla, ne olduğu belli olmayan kağıtlar imzalatarak yerleştiriyor. Kadın mahpuslar içinde ‘kısa saçlı’ olan ya da ‘erkeksi olan’ları seçip kapattığı bu hücreyi izole ediyor. Doktora götürürken bile kimseyle karşılaşmayacakları şekilde tecrit uyguluyor, havalandırmada dahi kimseyle temas etmelerine izin vermiyor. Spor hakları kullandırmıyor. Burada tuttukları süre içerisinde cinsiyet geçiş sürecinde olanları tedaviden vazgeçirmek için türlü işkenceler ediyor.”
Bu hücrede son olarak 4 mahpusun yerleştirildiğini belirten Karaca “1 Aralık günü bu mahpuslar, daha önce hiç yapılmamış bir biçimde, birdenbire toplu şekilde psikiyatriye götürülüyor. Orada 2 saat kadar bekletiliyorlar ve odaya döndüklerinde daha önce o koğuşta kalmayan Poyraz isimli trans erkeği ranzaya asılmış şekilde buluyorlar. Mahpuslar, Poyraz’ın saçlarının kazınmış olduğunu ve normalden çok daha zayıf olduğunu söylüyorlar. Acil butonuna basıp yardım istiyorlar ve koğuştaki mahpuslardan biri, kesici alet bulunmadığından çakmakla ipi kesmeye çalışıyor. Gardiyanlar koğuşa girip çıkmaya başlıyor ancak bir türlü sağlıkçı gelmiyor. Daha sonra gardiyanlar Poyraz’ı bir battaniyeye sarıp karga tulumba dışarı çıkartıyorlar. Birkaç gün sonra da öldüğü bilgisini veriyorlar” dedi.
“Asılı bulundukları kişinin ölümünden sorumlu tutulmak isteniyorlar”
Savcı ve olay yeri inceleme ekibinin ölümün ardından iki gün sonra hapishaneye geldiğine dikkat çeken Karaca, şöyle dedi:
“Savcı gelince koğuşta kalan mahpuslar başka bir odaya kitleniyor. Savcıya ifade vermek istediklerini söylüyorlar ama savcı ifade de almıyor. Daha sonra bu koğuşta kalan mahpuslara bu olayla ilgili disiplin soruşturması başlatılıyor. Yanlış duymadınız. Daha önce birlikte kalmadıkları, kendileri doktora götürüldüğünde odaya yerleştirilen ve odaya geldiklerinde asılı buldukları kişinin ölümünden sorumlu tutulmak isteniyorlar.”
“Hesabını tek tek vereceksiniz”
Karaca, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a cezaevinde yaşananları sordu; “Bu soruların her birine Adalet Bakanı tek tek ve derhal cevap vermek zorunda. Kadınlara ve LGBTİ’lere cehenneme çevirdiğiniz bu memlekette; cinayet mahalline dönen hapishanelerde 4 duvar arasında işlediğiniz her bir suçun hesabını tek tek vereceksiniz” dedi.
Karaca’nın soruları şöyle:
- Adına G-3 dedikleri bu tecrit hücresi hangi amaçla, hangi gerekçeyle, hangi mevzuata dayandırılarak açıldı?
- Bu hücrede kalan herkes birdenbire neden psikiyatriye götürüldü?
- Poyraz neden kimsenin odada olmadığı bir anda bu koğuşa getirildi?
- G-3 koğuşundaki çamaşır ipi yerli yerinde dururken intihar ettiği söylenen ipin odaya sonradan getirildiği anlaşılıyor. Kıyafetlerini bile vermeden bu insanları tıktıkları bu koğuşa Poyraz’ı getirirken yeni bir çamaşır ipiyle mi gönderdiler?
- İnfazının bitmesine 2 ay kalan bir hükümlü neden intihar etsin?
- Savcı neden Poyraz’ı ilk gören kişilerin ifadelerini almadı? Olay yeri inceleme neden günler sonra yapıldı?
- İnsanları ölüme sürükleyen müdür Candaş Orhan Akdemir hala görevinin başında mı?
- Bu şüpheli ölümle ilgili kurum içerisinde bir soruşturma başlatıldı mı?
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
