22/12/2025 | Yazar: Kaos GL

DTCF’de Poyraz ve Dilan Karaman’ın şüpheli ölümlerinin aydınlatılması için bir araya gelen öğrencilere faşist gruplar ve özel güvenlik birimi saldırdı.

DTCF’de Poyraz ve Dilan Karaman için eylem: Özel güvenlik öğrencilere saldırdı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Trans erkek mahpus Poyraz’ın Sincan Cezaevi’nde şüpheli şekilde ölü bulunmasının ardından başlayan eylemler devam ediyor. Ankara’da Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Orta Bahçe’de öğrenciler bir araya geldi; “Poyraz’dan Tôrîn’e tüm kaybettiklerimizin hesabını soracağız” diyerek Poyraz’ın ve Dilan Karaman’ın ölümüne tepki gösterdi.

ÜniKuir’in aktardığında göre; basın açıklaması sırasında tutulan pankartı asmaya çalışan öğrencilere özel güvenlik birimleri saldırdı. Ayrıca; daha önceki eylemlerde öğrencilere saldıran faşist gruplar, basın açıklaması okuyan öğrencilerin fotoğraf ve videolarını izinsiz şekilde çekmeye çalıştı.

Öğrenciler, basın açıklamasında şunları söyledi:

“Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Ankara Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde tutulan trans erkek mahpus Poyraz, 1 Aralık 2025 günü koğuşta şüpheli biçimde ölü bulunmuştur. Aynı koğuşta kalan trans mahpusların ve kendilerini ziyaret eden avukatların aktarımlarına göre, olayın hemen öncesinde ilk kez dört trans mahpusun toplu şekilde psikiyatri sevkine çıkarıldığı; bu süreçte koğuşa Poyraz’ın yerleştirildiği, mahpuslar koğuşa döndüklerinde Poyraz’ı asılı halde buldukları; sağlık ekibinin uzun süre gelmediği; savcılık ve olay yeri incelemesinin ise ancak iki gün sonra hapishaneye geldiği ve tanık ifadelerinin alınmadığı iddia edilmektedir. Ayrıca asılmada kullanıldığı belirtilen ipin daha önce koğuşta bulunmadığı, Poyraz’ın saçlarının kazınmış olduğu ve son dönemde belirgin biçimde zayıfladığı yönündeki aktarımlar, olayın ‘intihar’ olarak geçiştirilmesini kabul edilemez kılmaktadır. Bu ölüm trans mahpusların uzun süredir maruz bırakıldığı tecrit, ayrımcı infaz ve cezaevinde birkaç ay önce göreve başlayan ve sağlık hakkı ihlallerinin yapısal bir sonucudur. Bakırköy’den gelen müdürün trans mahpuslara yönelik ayrımcı uygulamalar başlattığını belirten avukatlar, mahpuslara sık sık “Nasıl hissediyorsun?”, “Yönelimin ne?” gibi sorular yöneltildiğini ve “Heteroseksüel değilim” diyenlere farklı muamele yapıldığını kaydetti. Aynı şekilde lubunya yoldaşımız Dilan Karaman’ın ölüme sürüklenişi münferit bir “şüpheli ölüm” değildir. Bu ölüm, lubunyaların yaşam hakkını sistematik biçimde tehdit eden cezasızlık politikalarının bir sonucudur. Kendi alanlarında bile yalnızlaştırdığınız, sistematik şiddetiniz ile yaşamlarından kopardığınız lubunyaların ölümlerine "şüpheli" veya "ani ölüm" diyerek üzerini kapatmanıza izin vermeyeceğiz. Dilan için oluşturulan süreç komisyonunda sadece "erkek şiddetini" değil Dilan’ın maruz bırakıldığı sistematik mobbing, psikolojik şiddet, hiyerarşiyi de süreç içerisinde değerlendirilmeli ve LGBTİ+ hareketinden öznelerin de süreç içerisinde dahil olmaları etkin bir soruşturma yürütülmesi için gereklidir.  Buradan tekrardan söylüyoruz; Soruşturma derhal etkin, bağımsız ve şeffaf biçimde yürütülmelidir. Tüm ihtimaller ve ihmaller gerçek anlamda değerlendirilmelidir. Dilan için oluşturulan süreç komisyonunda LGBTİ+ hareketinden özneler olmalıdır. Poyraz'dan Torîn’e yaşam hakkına göz diktiğiniz herkesten hesap sorana ve tüm suçlular cezalarını bulana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”


Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, eğitim, aile, siyaset, heteroseksizm, trans, ikili cinsiyet sistemi, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, cezaevi
GDTM