28/07/2025 | Yazar: Kaos GL

“Trans kadınların sokakta, evde, karakollarda maruz bırakıldığı şiddet döngüsü; “genel ahlak” ya da “kamu düzeni” gibi gerekçelerle meşrulaştırılamaz.”

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nden trans kadınlara yönelik saldırılara dair açıklama Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: @istanbulpride'ın X Arşivi

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Beyoğlu’nda yaşayan trans kadınlara yönelik polis saldırısına dair sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla bir açıklama yayınladı. Polis saldırıları, baskınlar ve şiddete karşı dayanışmayı büyütmeye çağıran dernek, “Translarla eşitlenene kadar hiçbirimiz eşit değiliz” dedi.

Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yaşayan trans kadınlara yönelik polis saldırılarına ve şiddete de dikkat çeken dernek, “Esat-Eryaman davası, Türkiye’de trans kadınlara yönelik sistematik şiddetin, devlet ihmallerinin ve cezasızlığın sembolü haline gelmişken; Bornova Sokak’ta ve Beyoğlu’nda yaşanan polis tacizinin takipçisiyiz” ifadelerini kullandı.

Açıklamanın tamamı ise şöyle:

“BEYOĞLU’NDA TRANS KADINLARA YÖNELİK POLİS SALDIRILARI SON BULSUN!
18 Temmuz’da Beyoğlu sokaklarında trans kadınlara yönelik polis operasyonları, ev baskınları ve gözaltılarla birlikte şiddet ve baskının boyutunun bir kez daha arttığını gördük. Dronelar, tehditler ve ev sahiplerine yöneltilen “translara ev vermeyin” çağrılarıyla trans kadınların barınma hakkı doğrudan hedef alınıyor.
Bu yaşananlar bir güvenlik meselesi değil; kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik, devlet eliyle uygulanan, toplumsal cinsiyet temelli, cinselleştirilmiş ve kurumsallaşmaya başlayan yapısal bir şiddet biçimidir. Esat-Eryaman davası, Türkiye’de trans kadınlara yönelik sistematik şiddetin, devlet ihmallerinin ve cezasızlığın sembolü haline gelmişken; Bornova Sokak’ta ve Beyoğlu’nda yaşanan polis tacizinin takipçisiyiz. Bu şiddet, yalnızca transların değil, hepimizin meselesi.
Buradan devlete, insan haklarını ve eşitliği korumakla yükümlü olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve açıkça talep ediyoruz:
– Polis baskınları ve ayrımcı uygulamalar derhal son bulmalı
– Trans kadınların güvenli barınma ve çalışma hakları güvence altına alınmalı
– Ev sahiplerine yöneltilen tehditler soruşturulmalı
– Trans kadınlara yönelik hak temelli destek mekanizmaları hayata geçirilmeli
Trans kadınların sokakta, evde, karakollarda, Eryaman’dan Bornova sokağa yıllardır maruz bırakıldığı şiddet döngüsü; “genel ahlak” ya da “kamu düzeni” gibi gerekçelerle meşrulaştırılamaz. Devletin görevi insan haklarını korumak ve güvence altına almaktır.
Translarla eşitlenene kadar hiçbirimiz eşit değiliz. Dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz!”

Ne olmuştu

bianet.org’tan Tuğçe Yılmaz’ın haberine göre; 18 Temmuz Cuma gecesi İstanbul Beyoğlu’nda yaşayan trans kadınların evlerine polis tarafından baskın düzenlendi, sokakları abluka altına alındı. Evlerinin tek tek arandığını belirten trans kadınlardan üçü gözaltına alınıp sabah saatlerinde serbest bırakılırken, tüm gece süren operasyon sırasında drone kullanılarak çekim de yapıldı.

Trans kadınların benzer baskınlara İzmir Bornova Sokak’ta da maruz bırakıldığını dile getiren B.İ., “Ne geçinmek için çalışabiliyoruz ne de bir yere sığınabiliyoruz” dedi.

Operasyondan saatler önce polisin sokaktaki binalardan birine girerek dairelerde yaşayan kişiler hakkında bilgi topladığını belirten B.İ., gece saatlerinde polisin mahalleye tekrar döndüğünü, bu sefer kapıları kırarak evlerin tamamını aradığını söyledi. Gece yarısı sokağa tüm giriş çıkışların kapatıldığını ekleyen B.İ., drone ile havadan çekim yapıldığını da belirtti.

Operasyon sonunda evin kontratı kendi adına olan bir trans kadının “yer temin etmek” gerekçesi ile gözaltına alındığı öğrenildi. Mahallede yaşayan trans kadınlardan biri drone’a tepki gösterdiğinde ise polisin kişi hakkında “kamu malına zarar vermek” suçundan işlem yaptığı ortaya çıktı.


Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, nefret suçları, trans
İstihdam