23/09/2025 | Yazar: Suay Yüksel
İngiltere’de kuir bir mülteci olan Ayman Eckford: “İngiltere’de mültecilere ve translara yönelik politikalar çok daha sert hale geldi.”

Avrupa’da aşırı sağ siyasetin giderek güçlenmesi ve bunun, Batı dünyasında LGBTİ+ düşmanlığını yaymaya çalışan Amerikan girişimleriyle desteklenmesi, İngiltere’deki LGBTİ+’ların bu duruma öfkeyle yanıt vermesine yol açtı.
İngiltere’de kuir bir mülteci olan Ayman Eckford, konuyla ilgili şöyle diyor:
“Net olmak gerekirse 2018’de kuir bir mülteci olarak İngiltere’ye geldiğimde, burası gördüğüm en LGBTİ+ dostu ülkelerden biriydi. Ama son zamanlarda işler değişti. Mültecilere ve translara yönelik politikalar çok daha sert hale geldi.”
13 Eylül’de, aşırı sağcı aktivist Tommy Robinson tarafından düzenlenen bir yürüyüşe yaklaşık 150.000 kişi katıldı; bu olayda onlarca polis memuru yaralandı. Amerikalı milyarder Elon Musk, Whitehall üzerinden video bağlantısıyla protestoculara seslenerek, İngiliz halkını “fazla duyarlı (woke) olmak” karşısında bir devrim başlatmaya çağırdı. Bu protesto ve konuşma, İngiliz televizyonları ve sosyal medyada hala şiddetle tartışılıyor.
Worcester LGBT gibi, İngiltere’deki en büyük LGBTİ+ gruplarından olan birçok yerel LGBTİ+ grubu, bu düşmanlığa karşı yerel bir gazeteye açıklama yaptı:
“Bu hareketler sık sık, desteklediğimiz birçok kişinin güvenliğini, onurunu ve insan haklarını tehdit eden göçmen karşıtı, Müslüman karşıtı ve LGBTİ+ karşıtı görüşleri yaymaktadır. LGBTİ+ mülteci ve sığınmacıları destekleyen bir ağ olarak, WLGBT her türlü nefret, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobiye karşı kararlılıkla durmaktadır. Deneyimlerimizden biliyoruz ki, aşırı sağ söylemler doğrudan taciz, ayrımcılık ve şiddeti körükleyebilir. Özellikle birden fazla savunmasızlıkla karşı karşıya bırakılan insanlar için.”
Endişelenmek için başka sebepler de vardı. 17 Eylül’de ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania İngiltere’yi ziyaret ettiğinde, İngiltere’deki birçok kuir artık bu duruma dayanamayacaklarını belirtti. İngiltere’deki kuir gruplar, Trump karşıtı protestoları hakkında bilgiler paylaştı ve açıklamalar yayınladı.
İngiltere’de trans gençlerin liderliğinde faaliyet gösteren bir oluşum olan Trans Kids Deserve Better, Washington Blade’e şunları söyledi:
“Donald Trump bir faşisttir. Amerika’da hem gençler hem yetişkinler için trans haklarını koruyan yasaları geri çekti ve trans topluluğuna geri dönüşü olmayan zararlar verdi. Bu koruma mekanizmaları kusurluydu ama yine de önemliydi. Trump’ın geri çekme hamlesi ve söylemleri, özellikle trans gençler için çok zararlı.
Keir Starmer’ın Trump’a İngiltere’de devlet ziyareti vermesi, onun trans hakları ve insan hakları konusundaki ahlaki açıdan kınanacak duruşunu açıkça göstermektedir. Biz Trans Kids Deserve Better olarak doğrudan Trump karşıtı protestoları organize etmedik, ancak Socialist Students tarafından düzenlenen okuldan çıkma çağrılarını ve UK Stop Trump tarafından düzenlenen bir yürüyüşü yeniden paylaştık.
Bazı insanlar aşırı sağ ve göçmen karşıtı söylemlerin translar üzerinde hiçbir etkisi olmadığını iddia etmeyi sever. Bu kişilerin bir kısmı aslında trans, ama nefreti kabul ederek daha ‘kabul edilebilir’ görünmeye çalışıyorlar; örneğin Blaire White ve Caitlyn Jenner. Tommy Robinson’ın en son Unite The Kingdom mitinginde Elon Musk da konuştu. Musk, sözde ‘duyarlı (woke) zihin virüsü’nü yok etmeyi kendine görev edinmiş ve tüm transların sadece kafası karışmış gey insanlar olduğunu iddia eden Gays Against Groomers gibi transfobik örgütleri desteklemiştir. Bu transfobiklerin nefreti yaymasına izin vererek, Tommy Robinson hepimize yönelmiş nefrete ortak olmuştur.”
"İngiliz halkının yüzde 80’i adil ve merhametli bir sığınma sistemi istiyor"
Robinson’ın en son mitingine karşı yüzlerce kişi protesto düzenledi. Trump’ın ziyaretine karşı ise binlerce kişi bir aradaydı. Bu protestolar İngiltere’deki yerel LGBTİ+ grupları tarafından geniş çapta duyuruldu.
LGBTİ+ mültecileri destekleyen örgütler, artan aşırı sağ etkisinden özellikle endişe duyuyor.
İngiltere’nin sığınma ve göç sisteminde LGBTİ+’lara destek veren Rainbow Migration’ın yöneticisi Leila Zadeh, Blade’e şunları söyledi:
“Aşırı sağ protestosu, bizi ve İngiltere’de güvenli bir şekilde yerleşmelerine destek olduğumuz LGBTİ+’ları derinden üzdü. Bu ölçekteki nefret, ülkedeki Müslümanlar, göçmenler, mülteciler ve translara yönelik ayrımcılığı ve istismarı körüklüyor. Bu durum, yıllardır ardışık hükümetler ve medya organları tarafından, insanların gerçek sorunlarından dikkatleri saptırmak için besleniyor. Ayrımcılığa maruz bırakılan grupları günah keçisi ilan etmek yerine, bir araya gelmeli ve insanları insanlıktan çıkaran, hayatları riske atan bölücü söylemlere ve zalim politikalara son verilmesini talep etmeliyiz. İngiltere’deki çoğu insan mültecileri memnuniyetle karşılıyor ve İngiliz halkının yüzde 80’i adil ve merhametli bir sığınma sistemi istiyor.”
Bu söylemler sadece LGBTİ+ yanlısı göçmen grupları arasında konuşulmuyor.
Queer as Folk dizisinin ve bilim kurgu dizisi Doctor Who’nun bazı bölümlerinin yazarı olan İngiliz senarist Russell T Davies, Trump’ı ve İngiltere’deki radikal şekilde mülteci karşıtı Reform Partisi’ni, LGBTİ+ karşıtı propagandayı yaymakla suçladı.
Aynı zamanda, çoğunluğu İngiltere doğumlu kişilerden oluşan ana akım LGBTİ+ gruplar, LGBTİ+ mülteciler ve genel olarak mülteciler, sığınmacılar, Müslümanlar ve etnik gruplar daha bilinçli dayanışma içinde olmaya başladı. Bununla birlikte, bazı mülteci grupları da LGBTİ+ haklarına daha duyarlı hale geldi. Aşırı sağ ayrımcılığa uğrayan farklı grupları hedef alarak, istemeden de olsa insanların adalet ve dayanışma anlayışını derinleştirebilecek alışılmadık ittifaklar oluşturdu. Aynı zamanda, İngiltere’deki LGBTİ+’ları, ortak mücadele ve karşılıklı destek yoluyla Amerikan LGBTİ+ topluluğuna daha da yakınlaştırdı.
Kaynak: Washington Blade
Etiketler: insan hakları, yaşam, mülteci, nefret suçları, din/inanç, siyaset, dünyadan, trans, lgbti