28/10/2025 | Yazar: Kaos GL

KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar ve ÜniKuir’den Avukat İlayda Doğa Karaman, LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler içeren 11. Yargı Paketi’ni Yeni Yaşam Gazetesi’ne değerlendirdi.

“Baskıcı bir zorbalık tasarısıyla karşı karşıyayız” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar ve ÜniKuir’den Avukat İlayda Doğa Karaman, LGBTİ+’lara hapis öngören ve cinsiyet uyum ameliyatı yaşını 25’e çekmeyi hedefleyen 11. Yargı Paketi’ni Yeni Yaşam Gazetesi’ne değerlendirdi.

Yeni Yaşam Gazetesi’nden Duygu Kıt’a konuşan KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar, yargı paketi taslağının 10. Yargı Paketi’ndeki düzenlemelerin ağırlaştırılmış hali olduğunu belirterek, tasarının Rusya’daki LGBTİ+ yasağından daha ağır olduğunu söyledi:

“11. Yargı Paketi’nde önerilen değişiklikler aslında 10. Yargı Paketi’nde sokmaya çalıştıkları, şubat ayında Kaos GL’nin açığa çıkardığı taslağın daha da ağırlaştırılmış hali. Paket ‘hayasızca hareketler’ maddesine bir ek yaparak biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunan kişi ve aynı zamanda bunu özendiren, teşvik eden kişilere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası diyor. Bu doğrudan LGBTİ+’lara hapis cezası anlamına geliyor ve bu haliyle Rusya’daki LGBTİ+ yasağından daha da ağır bir durum ile karşı karşıyayız.”

“Pakette biyolojik cinsiyete aykırı tutum dedikleri çok belirsiz bir madde mevcut”

Taslağın “biyolojik cinsiyete aykırı tutum” denilen belirsiz bir madde içerdiğine ve düzenlemenin bir zorbalık tasarısı olduğuna dikkat çeken Tar, şöyle dedi:

“Pakette biyolojik cinsiyete aykırı tutum dedikleri çok belirsiz bir madde mevcut ama bunun genel ahlak açısından LGBTİ+’ları işaret ettiği çok açık. Daha genel yorumlandığımızda bu madde kısa saçlı bir kadının biyolojik cinsiyetine aykırı davrandığı sonucunu da, uzun saçlı bir erkeğin biyolojik cinsiyetine aykırı davrandığı sonucunu da çıkarabilir. Hatta ve hatta bir kadının pantolon giymesini de biyolojik cinsiyete aykırı bir tutum olarak görebilir. Evet ana hedef LGBTİ+ ama bunun üzerinden sadece LGBTİ+’ları değil bütün bir toplumu dizayn etmeye çalışan baskıcı bir zorbalık tasarısıyla karşı karşıyayız”

11. Yargı Paketi taslağının tüm toplumu köleleştirecek ve demokratik toplum ihtimalini yerle bir edecek düzenlemeler içerdiğini vurgulayan Tar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nasıl ki Kürt halkına dönük saldırılarda, Kürt halkına dönük imha ve inkar politikasında, sömürgeci yaklaşımların dönüp dolaşıp bumerang etkisiyle Türkiye’nin batısında da şiddeti doğurduğu tespitleri yapılıyorsa benzer bir şekilde LGBTİ+’lar şu anda bu toplumda baskı ve şiddetin laboratuvarına dönüştürülmüş durumda. Ve LGBTİ+’lara yapılan saldırılar bumerang etkisiyle dönüp dolaşıp toplumun geri kalanına da dönüyor. Bu hapis cezalarıyla bizler gireriz, yatarız, çıkarız. Ama çıktığımız memleket aynı memleket olmayacak. Çıktığımız memleket bütün bir toplumun köleleştirildiği, demokratik düzen ihtimalinin, demokratik toplum ihtimalinin yerle bir edildiği yer olacak”

“Kamusal alandan özel yaşama uzanan bir müdahale biçimi”

ÜniKuir’den Avukat İlayda Doğa Karaman ise, “Tasarıyla hem LGBTİ+’lar, hem toplumsal cinsiyet temelli beyanda bulunan herkes, hem de sağlık profesyonelleri potansiyel ‘suç faili’ konumuna getirilmektedir” ifadelerini kullandı:

“Yapılmak istenen değişiklik, toplumsal cinsiyet eşitliği alanında savunuculuk yapan herkesi hedef alırken, kamusal alandan özel yaşama uzanan bir müdahale biçimi yaratmaktadır. ‘Doğuştan gelen biyolojik cinsiyet’ tanımına uymadığı varsayılan herkesin cezalandırılabileceği bir yasal zemin oluşturulmaktadır. Taslak ayrıca, cinsiyet hanesi aynı olan kişiler arasındaki nişan veya evlenme törenlerini suç kapsamına almakta; cinsiyet uyum sürecini mahkeme iznine bağlayarak hormon tedavisi ve diğer tıbbi uygulamaları cezai yaptırım tehdidi altına sokmaktadır. Bu maddelerle birlikte hem LGBTİ+’lar, hem toplumsal cinsiyet temelli beyanda bulunan herkes, hem de sağlık profesyonelleri potansiyel ‘suç faili’ konumuna getirilmektedir.”

“Taslak, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’nın temel hak güvencelerine açıkça aykırıdır” diyen Karaman, açıklamasına şöyle devam etti:

Taslak, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’nın temel hak güvencelerine açıkça aykırıdır. Belirsiz ve öngörülemez suç tanımları, kanunilik ilkesini (Anayasa m.38, AİHS m.7) ihlal etmektedir. Cinsiyet kimliği veya ifadesi nedeniyle cezalandırma, eşitlik ve ayrımcılık yasağını (Anayasa m.10, AİHS m.14) ihlal eder. Cinsiyet uyum sürecinin mahkeme iznine bağlanması ve tıbbi müdahalelerin yasaklanması, kişilerin özel hayatına ve beden dokunulmazlığına (Anayasa m.20, AİHS m.8) müdahale anlamına gelir. Ayrıca sağlık hakkı, kişi özgürlüğü, ifade ve örgütlenme özgürlükleri bakımından da ciddi kısıtlamalar yaratır.”

Söyleşinin tamamına ulaşmak için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, nefret suçları, siyaset, trans, lgbti, ifade özgürlüğü, yargı paketi
İstihdam