25/12/2025 | Yazar: Oğulcan Özgenç
Davanın 42. duruşmasında mahkeme Yıldız’ın annesi ve kız kardeşlerinin dinlenmesi talebini bir kez daha reddetti. Dava, 10 Eylül’e ertelendi.
Fotoğraf: HEVİ
2008’de eşcinsel olduğu için babası tarafından katledilen Ahmet Yıldız’ın ölümüne ilişkin davanın 42. duruşması bugün saat 11.35’te İstanbul Anadolu Adliyesi 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Davayı LİSTAG, İHD ve Ankara Barosu LGBTİ+ Hakları Merkezi de takip etti.
Ahmet Yıldız’ın katilinin hala bulunamadığı davanın 17. yılında görülen 42. duruşmada, mahkeme heyeti avukatların Ahmet Yıldız’ın annesi ve kız kardeşlerinin dinlenmesi yönündeki taleplerini bir kez daha reddetti. Mahkeme ayrıca, baba Yahya Yıldız hakkında çıkarılan yakalama emrinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti: “Anne ve kız kardeşlerin dinlenmesinin sizinle bir ilgisi yok”
Davanın avukatı Yağmur Birdal’ın KaosGL.org’a aktardıklarına göre; mahkeme heyeti Birdal’a olay yerinde yaralanan Ü.D’nin vekili olduğunu ve bu nedenle Ahmet Yıldız’ın annesi ve kız kardeşlerinin dinlenmesini talep edemeyeceğini söyledi. Birdal, hakimin “Siz olay yerinde yaralanan kişinin vekilisiniz; anne ve kız kardeşlerin dinlenmesinin sizinle bir ilgisi yok” dediğini ifade etti.
Savcılık: “Anne ve kız kardeşlerin dinlenmesi dosyaya bir yenilik katmayacak”
Mahkemeye emsal Yargıtay kararları sunduklarını belirten Birdal, anne ve kız kardeşlerin dinlenmesi yönündeki taleplerini dile getirdikleri sırada hakimin, “Siz ima ediyorsunuz, devlete bir suçun örtbas edildiğini mi söylemeye çalışıyorsunuz?” ifadelerini kullandığını aktardı.
Savcılık da anne ve kız kardeşin dinlenmesinin davaya bir yenilik katmayacağını öne sürdü.
42. duruşmada da Ahmet Yıldız için adalet sağlanamadı; dava 10 Eylül 2026 saat 11.30’a ertelendi.
“Bu tür dosyalarda yakın beyanları sıklıkla toplanır”
Avukat Birdal, davaya ilişkin değerlendirmesinde mahkemelerin bu tür dosyalarda yakın beyanlarını sıklıkla topladığını belirterek “aile beyanının dosyayı aydınlatmayacağı” yönündeki yaklaşımının ceza muhakemesinin temel ilkeleriyle bağdaşmadığını söyledi:
“Ceza yargılamasında amaç yalnızca “failin kim olduğu” sorusuna cevap vermek değil; olayın tüm koşullarını ortaya koyarak maddi gerçeğe ulaşmaktır. Bu nedenle, failin kimliği biliniyor veya dosyada bir sanık bulunuyor olsa dahi, özellikle öldürme ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet dosyalarında mahkemeler, olayın arka planını ve süreklilik gösteren riskleri ortaya koyabilecek yakın beyanlarını sıklıkla toplar ve değerlendirir.”
“Beyanların aydınlatıcı olup olmayacağı alındıktan sonra değerlendirilebilir”
Ailenin bugüne kadar hiç dinlenmemiş olduğunu hatırlatan Birdal, şöyle dedi:
“Ailenin bugüne kadar hiç dinlenmemiş olması, “aydınlatmaz” varsayımıyla talebin peşinen reddedilmesini daha da problemli kılar; çünkü bu tür beyanların aydınlatıcı olup olmayacağı, ancak alınıp içerik ve diğer delillerle karşılaştırılarak değerlendirilebilir.”
Birdal, “Davanın takipçisi olacağız” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Yargılamanın maddi gerçeği ortaya çıkaracak şekilde yürütülmesi ve eksik bırakılan hususların tamamlanması için taleplerimizi sürdürerek, Ahmet Yıldız davasının etkin biçimde aydınlatılması ve adalet sağlanana kadar sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
HEVİ: “Adalet gelene kadar takipçisi olacağız”
HEVİ LGBTİ+ Derneği ise duruşma sonrası yaptığı sosyal medya açıklamasında “Ahmet Yıldız’a adalet gelene kadar bu davanın takipçisi olacağız” diyerek şunları söyledi:
“Bugünkü duruşmada mahkeme, aile bireylerinin dinlenmesine ilişkin talebi; talebin dosyaya katkı sunmayacağı ve dosyayla ilgisi bulunmadığı yönündeki değerlendirmeyle reddetti. Oysa ceza yargılamasının amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır; bugüne kadar hiç dinlenmemiş aile bireylerinin beyanının alınması, dosyanın tüm yönleriyle aydınlatılması açısından önem taşımaktadır”
Ne olmuştu?
Ahmet Yıldız’ın 2008 yılında eşcinsel olduğu için babası tarafından öldürülmesinin ardından açılan dava yıllardır sonuçlanmadı. 2009 yılında başlayan yargılamada, firari sanık baba Yahya Yıldız’ın yakalanması hala bekleniyor. Saldırı sırasında yaralanan Ü.D’nin şikayeti üzerine 8 Eylül 2009’da açılan davada, aradan geçen 17 yıla rağmen ilerleme sağlanamadı.
Bu süre boyunca davaya müdahil olmak isteyen LGBTİ+ dernekleri ve avukatların talepleri ise neredeyse her duruşmada reddedildi.
17 Nisan 2025’te görülen 41. duruşmanın ardından avukat Yağmur Birdal şunları söylemişti:
“Ahmet Yıldız davası, Türkiye’de LGBTİ+’lara yönelik süregelen şiddetin ve bu şiddetin devlet tarafından nasıl yok sayıldığının açık bir örneği. Ailenin yüceltildiği ve “Aile Yılı” ilan edilen bir süreçte, hükümetin bir LGBTİ+’nın ailesi tarafından katledilmesine karşı sergilediği suskunluk, bu davayla birlikte açıkça görülüyor.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, dava, özel haber, trans, lgbti, eşcinsellik, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
