29/09/2025 | Yazar: Suay Yüksel
Kaliforniya Üniversitesi, yürütülen soruşturma kapsamında 160 öğretim üyesi, öğrenci ve personelin isimlerini Trump yönetimine teslim etti.

Kaliforniya Üniversitesi (UC Berkeley), ABD’deki üniversite kampüslerinde meydana geldiği öne sürülen “antisemitik olaylar”la ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 160 öğretim üyesi, öğrenci ve personelin isimlerini Trump yönetimine teslim etti.
İsimlerin arasında, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırılarına İsrail’in yanıtını açıkça kınamasıyla dikkat çeken ve bu nedenle antisemitizm suçlamaları kapsamında hedef haline gelen, UC Berkeley’deki önde gelen profesör ve nonbinary kuir teorisyen Judith Butler da bulunuyor.
Butler, isimlerin isteyerek açıklanmasının “McCarthy Dönemi’nden beri bilinen bir uygulama” olduğunu belirtti. Bu açıklamayı, dosyaları Eğitim Bakanlığı İnsan Hakları Ofisi’ne (OCR) iletilen kişilere bildiren UC Berkeley’nin hukuk danışmanı David Robinson’a yazdığı bir mektupta yaptı.
Butler, “Saf olmamalıyız. Şimdi isimleri açıklananlar olarak bir hükümet listesinde damgalanacak mıyız? Seyahat özgürlüğümüz kısıtlanacak mı? E-posta iletişimlerimiz izlenecek mi?” diye sordu.
Butler, şöyle devam etti:
“Üniversitelerin bu şekilde siyasi iş birlikçileri tarafından yönetilmesine izin vermek, üniversitenin temel ideallerini ve eleştirel düşünce, muhalefet ve demokrasinin geleceğiyle olan önemli bağlarını zayıflatır.”
Robinson ise OCR’ın “antisemitik taciz ve ayrımcılık iddialarını” soruşturduğunu ve “kapsamlı belgelerin sunulmasını talep ettiğini” açıkladı. Bu belgelerin içeriğinde ne olduğu ise bilinmiyor. Butler, Robinson’a açıklamaları hakkında sorular yöneltti ve kendisine spesifik iddialar hakkında bilgi verilmediğini ekledi.
Butler, The Guardian’a verdiği demeçte şunları söyledi:
“Üzerimizdeki suçlamaları bilme, suçlamayı yapanları tanıma, bunları inceleme ve kendimizi savunma hakkımız var. Bütün bunların gerçekleşmemiş olması nedeniyle büyük bir güven ihlali yaşıyoruz. ”
Butler, UC’nin şikayet işlem prosedürlerinin askıya alındığını ve bunun öğretim üyelerinin iddialara yanıt verme veya soruşturmalar hakkında temel bilgi edinme haklarını ellerinden alacağını söyledi.
“Bu, iddiaların anonim olanların da dahil olmak üzere, hiçbir şekilde değerlendirilmeden doğrudan yönetime iletildiği anlamına geliyor,” dedi Butler. “Kendimizin antisemitizmle suçlanıp suçlanmadığımızı ya da adımızın bir iddia ile ilişkilendirilip ilişkilendirilmediğini bilmiyoruz.”
Butler, bunun insanların üzerlerindeki suçlamaları bilme hakkını koruyan Altıncı Değişiklik haklarının ihlali olacağını ekledi. Butler, İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’deki askeri işgalini sona erdirmek amacıyla yürütülen Boykot, Yatırımları Çekme ve Yaptırımlar (BDS) kampanyasının uzun bir süredir destekçisi olarak biliniyor.
Butler, son olarak şunları şöyledi:
“Biz, UC Berkeley’de tartışmalı kamu konularının özgürce tartışılabildiği bir yer olduk. İsrail-Filistin konusunda farklı görüşlerimiz var. Bunları duymamız gerekiyor, hatta canımızı sıksa bile. Bu, 30 yıldır savunduğum ve desteklediğim yerin ruhu. Bu yüzden bu durum yürek burkucu ve utanç verici.
Kaynak: LGBTQ Nation
Etiketler: insan hakları, yaşam, çalışma hayatı, eğitim, siyaset, dünyadan, lgbti