27/10/2025 | Yazar: Kaos GL

Adalet İçin Hukukçular, 24 Ekim Cuma günü sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla, LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler içeren 11. Yargı Paketi’ne ilişkin ortak açıklama yayınladı; açıklama 6 hukuk kurumu tarafından imzalandı.

6 hukuk kurumundan LGBTİ+ karşıtı yargı paketine tepki: “LGBTİ+’ların varoluşuna yönelik tehditleri kabul etmiyoruz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Adalet İçin Hukukçular, 24 Ekim Cuma günü sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla, LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler içeren 11. Yargı Paketi’ne ilişkin ortak açıklama yayınladı; “LGBTİ+’ların varoluşuna yönelik baskıları ve tehditleri kabul etmiyoruz” dedi. Açıklama 6 hukuk kurumunun imzasıyla yayınlandı. Açıklamada, yasa tasarısının LGBTİ+ varoluşunu hedef alarak insan onuruna ve anayasaya aykırı düzenlemeler içerdiği belirtildi.

“Düzenlemelerin gerekçeleri doğrudan iktidarın ayrımcı ideolojisine ve toplumun bir kesimini tehdit olarak gören bir anlayışa dayanmaktadır” diyen hukuk kurumları, şu ifadeleri kullandı:

“Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıyan 11. Yargı Paketi "Aile Yılı" adı altında kadınları ve LGBTİ+'ları hedef alan yaşam tarzı dayatmalarının son ürünü olarak ortaya çıkmıştır ve LGBTİ+ varoluşları hedef alan, eşitlik ve insan onuruna, ayrıca anayasaya ve uluslararası hukuka aykırı düzenlemeler içermektedir. Düzenlemelerin gerekçeleri doğrudan iktidarın ayrımcı ideolojisine ve toplumun bir kesimini tehdit olarak gören bir anlayışa dayanmaktadır.

İlk olarak Türk Ceza Kanunu'nun alenen cinsel ilişkiyi ve teşhirciliği hayasızca hareket olarak nitelendirerek yasaklayan 225. Maddesine ikinci bir fıkra eklenerek "doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren" kişilerin cezalandırılması öngörülmektedir. Bu düzenleme, siyasal iktidarın tüm yurttaşları hapis tehdidiyle kendisince makbul gördüğü toplumsal cinsiyet normlarına uymaya ve gerici ideolojisine uygun makbul vatandaş haline getirmeye yönelik bir adımıdır.”

“Tasarı, doğrudan bir varoluşun kendisini kriminalize etmektedir”

Kurumlar, “Düzenleme, birçok ülkede çıkarılan LGBTİ+ karşıtı yasaların ötesine geçerek bir fiili değil doğrudan bir varoluşun kendisini kriminalize etmektedir” diyerek açıklamasına şöyle devam etti:

“Kadınlara ve LGBTİ+'lar başta olmak üzere herkese kendi tekçi ahlak anlayışını dayatan bu anlayış 10. Yargı Paketi'nde gündeme gelen düzenlemenin de ötesine geçerek biyolojik cinsiyete ve "genel ahlak" olarak ifade ettiği kendi ideolojisine aykırı olma halinin kendisini yasaklamakta, üstelik bu yasağı kamusal alanla sınırlı tutmamaktadır. Bu nedenle bu düzenleme uluslararası toplumsal cinsiyet karşıtı hareketlerin sonucu olarak birçok ülkede çıkarılan LGBTİ+ karşıtı yasaların çok ötesine geçerek bir fiili değil doğrudan bir varoluşun kendisini kriminalize etmektedir. LGBTİ+ varoluşun doğuştan olduğunu göz ardı eden bu düzenleme cinsel yönelimi ve cinsiyet kimlikleri iktidarın cinsiyet normlarına uymayan kişileri ömürlerinin sonuna kadar tekrar tekrar cezalandırma riski altında bırakmaktadır.

Torba kanun şeklinde hazırlanan pakette yer alan bir diğer düzenleme de Türk Medeni Kanunu Madde 40'ta "cinsiyet değişikliği" başlığı ile düzenlenen transların beden uyum süreçlerine ve cinsiyetin hukuken tanınması süreçlerine ilişkindir. Düzenleme öncelikle AYM tarafından iptal edilen ameliyat izni kararı için üreme yeteneğinden kalıcı olarak yoksun olma şartını yeniden getirerek hukuku dolanmakta; bunun yanı sıra yetişkin kişilerin kendi bedenleri üzerinde karar verme hakkını kısıtlayarak halihazırda 18 olan yaş şartını 25 yaşa çıkarmaktadır.”

“Tasarı, cinsiyet uyum sürecini imkansız hale getirerek yurttaşları ve hekimleri korkutma niyeti taşımaktadır”

Yasa tasarısı ile “onarım terapisi” işkencesinin ve bilimden uzak diğer yöntemlerin uygulandığı hastanelere yetki verilebileceğini hatırlatan hukuk kurumları, şu ifadeleri kullandı:

“Ayrıca zaten sınırlı sayıda hastanede yürütülen cinsiyet uyum süreçleri konusunda yalnızca Sağlık Bakanlığı'nın belirleyeceği hastaneleri yetkili kılmaktadır. Neye göre verileceği belirsiz olan bu yetki sonucu; uzun yıllardır bu alanda uzmanlaşmış hastanelerden yetki alınabilecek, "onarım terapisi" işkencesi ve benzeri bilimsellikten uzak yöntemlerin uygulandığı hastanelere yetki verilebilecektir. Bunun aksine dair herhangi bir güvence bulunmamaktadır. Mevzuat gereği cinsiyet uyum süreçleri zaten kanun temelinde yürütülürken ve bunun aksini gösteren bir veri yokken Türk Ceza Kanunu'na eklenecek 93/A maddesiyle "kanuna aykırı cinsiyet değişikliği" bir suç olarak ihdas edilmektedir.

Yurtdışında ameliyat olma, süreç kapsamında hormon kullanma, estetik müdahaleler gibi şu anda mahkeme kararı olmaksızın gerçekleştirilen fiillerin hangi prosedüre göre gerçekleştirileceğine dair bir düzenleme öngörülmemektedir. Bu nedenle kişiler hukuki öngörülebilirlikten uzak şekilde ceza tehdidi altında bırakılmaktadır. Bu düzenlemeler cinsiyetin özbelirlenim hakkına dair AİHM kararlarına açıkça aykırıdır ve zaten pratikte zorlaştırılan cinsiyet uyum sürecini artık imkansız hale getirmekte ve yurttaşları ve hekimleri daha da korkutma niyeti taşımaktadır.”

“Hukuk kurumları olarak faşizmin bir uzantısı olan bu saldırıya karşı mücadele edeceğiz”

Kurumlar, “LGBTİ+ varoluşları sonu olmayan bir şekilde cezalandırmayı öngören bu maddeleri hiçbir şekilde kabul etmiyoruz” diyerek mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Açıklama şöyle sonlandı:

“İktidar devlet aygıtını LGBTİ+'lara yönelik şiddet için kullanmayı bırakmalı ve tüm yurttaşların eşit ve onurlu bir yaşam sürmesini garanti altına almalıdır. Kendi cinsiyet rejimini halka dayatmaktan vazgeçmelidir. Biyolojik cinsiyet ve genel ahlak gibi muğlak kavramları tanımlama ve bunlara aykırı gördüklerini cezalandırma yetkisini siyasal iktidara vermeyeceğiz. Bu nedenle LGBTİ+ varoluşları sonu olmayan bir şekilde cezalandırmayı öngören bu maddeleri, hiçbir şekilde kabul etmiyoruz; hukuk kurumları olarak faşizmin bir uzantısı olan bu saldırıya karşı mücadele edeceğimizi duyuruyoruz.”

İmzacı kurumlar

Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, Toplumsal Hukuk


Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, siyaset, trans, lgbti, ifade özgürlüğü, yargı paketi
İstihdam