26/12/2025 | Yazar: Kaos GL

Hafıza Merkezi, Türkiye’de Onur Yürüyüşleri ve barışçıl toplanma hakkını mercek altına alan Bir Varoluş Mücadelesi başlıklı yeni politika belgesini yayınladı. Çalışma, Umut Rojda Yıldırım imzası taşıyor.

2025’te LGBTİ+’ları hedef alan tehdit ve nefret içerikli açıklamalar cezasız kaldı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Hafıza Merkezi’nin yeni yayını Bir Varoluş Mücadelesi: Türkiye’de Onur Yürüyüşleri ve Barışçıl Toplanma Hakkı Politika Belgesi yayınlandı. Umut Rojda Yıldırım tarafından hazırlanan belge, Türkiye’deki LGBTİ+ hareketinin 1980’lerin sonundan günümüze kısa bir özetini veriyor, ardından 2015’ten bu yana LGBTİ+ Onur Yürüyüşleri’ne getirilen yasaklamalar ışığında barışçıl toplanma ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanımını inceliyor.

İdari yargı süreçleri benzer bir döngü izledi

Belgeye göre, 2015’ten bu yana sistematik biçimde yasaklanan LGBTİ+ Onur Yürüyüşlerine ilişkin idari yargı süreçleri benzer bir döngü izliyor. Onur Yürüyüşü’nden bir gün önce yasaklama kararı alınıyor; yasaklara karşı yürütmenin durdurulması talepli davalar açılıyor. Ancak mahkemeler ya yürütmenin durdurulması talebini reddediyor ya da kararlarını en az bir yıl sonra veriyor. Belge, yasak kararlarına karşı açılan davalarda idare mahkemelerinin çoğunlukla idare lehine karar verdiğine de dikkat çekiyor.

LGBTİ+’ları hedef alan tehditler fiilen cezasız kaldı

Belgede 2015’ten bu yana yasaklanan Onur Yürüyüşleri ve LGBTİ+ etkinliklerinin; İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir’in yanı sıra üniversite kampüsleri başta olmak üzere birçok kentte polis saldırılarıyla engellendiği belirtiliyor. Yürüyüş ve etkinliklere yönelik saldırılarda, aktivistlere kötü muamele ve işkence uygulandığı hatırlatılıyor.

Belgeye göre; 2022 yılında LGBTİ+ yürüyüşleri ve etkinliklerine katılmak isteyen 582 kişi gözaltına alınarak bu alanda rekor bir sayıya ulaşıldı. 2025’te ise LGBTİ+ aktivistlerin yürüyüş günü takip edildiği, etkinlik alanlarından kilometrelerce uzakta gözaltına alındığı ve ilk kez Onur Yürüyüşü’ne katılan bazı kişilerin tutuklandığı kaydedildi. Buna karşılık, LGBTİ+’ları hedef alan tehdit ve nefret içerikli açıklamaların yıllar boyunca fiilen cezasız bırakıldığı vurgulandı.

Belgede yer alan tavsiyelerden bazıları şöyle:

  • LGBTİ+’lara karşı ayrımcılık anayasal düzeyde yasaklanmalı
  • LGBTİ+’lar barışçıl toplanma ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanırken kolluk tarafından ayrımcı saiklerle orantısız güç kullanımına maruz kalmamalı ve kötü muamele görmemeli
  • LGBTİ+ etkinlikleri “genel ahlak”, “kamu düzeni” gibi soyut gerekçelerle yasaklanmamalı, yasak kararı yerine etkinliğin yapılabilmesi için kolluk tarafından gerekli önlemler alınmalı
  • LGBTİ+’lara dönük nefret söylemi Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olarak düzenlenmeli
  • Barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanımını kısıtlayan, hakkın kullanımını usuli yöntemlerle zorlaştıran mevzuattaki düzenlemeler AİHM içtihadıyla uyumlu şekilde değiştirilmeli
  • Yasaklama kararları için idari yargı makamlarını etkili bir başvuru yolu haline getirecek ivedi yargılama usulleri getirmeli
  • İdari makamlar LGBTİ+ etkinliklerine yönelik sistematik yasaklama kararları almaktan vazgeçmeli
  • Barışçıl toplanma ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanan LGBTİ+’lar, kötü muamele, işkence, uzun süren soruşturma ve kovuşturma süreçleriyle cezalandırılma tehdidi altında tutulmamalı Barışçıl gösterilere müdahalede bulunan kolluk kuvvetleri hakkında yapılan suç duyuruları işleme konulmalı
  • Protestolara katılan öğrencilere burs, kredi, yurt cezaları ile baskı yapılmamalı, üniversiteli LGBTİ+’lar kampüslerinde kulüp ve topluluklar çevresinde örgütlenebilmeli
  • LGBTİ+ haklarını savunan örgütler idari pratiklerle örgütlenme hakkına zarar verecek şekilde denetimler ve yasaklarla karşı karşıya bırakılmamalı

Yayını indirmek için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, siyaset, onur yürüyüşü, dava, heteroseksizm, trans, ikili cinsiyet sistemi, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
GDTM