27/11/2025 | Yazar: Kaos GL
11. Yargı Paketi, bugün TBMM'ye sunuldu. Kamuoyuna yansıdığı günden bu yana tepkilerle karşılaşan LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler paketten çıkarıldı.
Fotoğraf: Dilara Açıkgöz / csgorselarsiv.org
Ekim ayında gündeme gelen 11. Yargı Paketi, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu. Paketten, LGBTİ+ düşmanı düzenlemeler çıkarıldı.
Yargı paketinden suça sürüklenen çocukların yetişkin gibi yargılanmasına yönelik düzenlemeler de çıkarıldı. Taslağa göre; suça sürüklenen çocukların yaş küçüklüğüne ilişkin öngörülen hapis cezalarının üst sınırlarının artırılması planlanıyordu.
Pakette yer alan düzenlemeler, pek çok kentte protesto edilmiş; insan hakları kuruluşlarından pakette yer alan düzenlemelerin kaldırılması çağrıları yükselmişti.
Sunulan pakette neler yer aldı?
Bugün AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı basın açıklamasında 11. Yargı Paketi’nin önceki reform sürecinin devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Paketin 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi esas alınarak hazırlandığını belirten Güler, düzenlemelerin kamu güvenliği ve suçla mücadele odaklı olduğunu ifade etti. Güler’in aktardığına göre, paketin yasalaşması durumunda çocukları suça karıştıran örgüt yöneticilerine 30 yıla kadar, toplu alanlarda havaya ateş açanlara 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası öngörülüyor.
Açıklanan maddeler arasında, trafikte yol kesme veya araçların hareketini engelleme fiillerine 3 yıla kadar hapis cezası öngören düzenleme de yer alıyor. Bu maddenin, uygulamada toplanma ve gösteri yürüyüşleri gibi toplu eylemlere ilişkin soruşturmalarda da kullanılabileceği değerlendirmeleri kamuoyunda tartışma yaratmış, sivil toplum ve hak savunucuları tarafından itirazlar yükselmişti.
Taslaktaki LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler neler diyordu?
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; 11. Yargı Paketi taslağında Türk Ceza Kanunu’nun “Hayasızca Hareketler” başlıklı 225’inci maddesinde değişikliğe gidiliyordu. Maddeye, LGBTİ+’ların hapis cezası almasının önünü açacak bir fıkra eklenmesi öngörülüyordu.
Taslağa göre, “Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren” kişilere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesi planlanıyordu.
Bu düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde, LGBTİ+ temalı içerikler yayınlayan dijital içerik platformların da yaptırıma maruz kalacağı öngörülüyordu.
Ayrıca aynı taslakta, “Aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapmaları halinde bu kişilere bir yıl altı aydan dört yıla kadar hapis cezası verilir” hükmü de yer alıyordu. Halihazırda mevcut olan “alenen cinsel ilişkide bulunma veya teşhircilik yapma” suçunun altı aydan bir yıla kadar olan cezasının da bir yıldan üç yıla çıkarılması teklif ediliyordu.
Cinsiyet uyum sürecini zorlaştıran düzenlemeler de yer alıyordu
Gerekçede ise “sağlıklı bireyler ve nesiller yetiştirmek” ve “aile kurumunu korumak” hedefleri öne çıkarılıyordu.
Taslakta ayrıca “cinsiyet değiştirme ameliyatı” olmayı zorlaştıran yeni düzenlemeler de bulunuyordu. Buna göre, “cinsiyet değişikliği” için yaş sınırı 18’den 25’e yükseltiliyor; ameliyat olabilmek için dört ayrı sağlık kurulu değerlendirmesi şartı getiriliyordu.
Bu düzenlemelerle, cinsiyet değişikliğine ilişkin sürecin “daha sağlıklı ve geri dönüşsüz risklerden uzak şekilde yürütülmesinin amaçlandığı” ifade ediliyordu.
Genel gerekçede ise, “aile kurumunun ve toplumsal yapının korunması”, “tek tipleştirme ve cinsiyetsizleştirme akımlarıyla mücadele edilmesi” gibi ifadeler yer alıyor, devletin “gençleri ve aileyi koruma yükümlülüğünü yerine getirmesi” gerektiği savunuluyordu.
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, aile, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, yargı paketi
