23/12/2025 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL’den Defne Güzel ve GALADER’den Nedime Erdoğan, Aile Yılı’nda LGBTİ+ mücadelesine dair 1+1 Express’ten Tuba Çameli’ye konuştu.

“Yine bu toplumda yaşamaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Savunuculuk Koordinatörü Defne Güzel ve Gökkuşağı Aileleri Derneği’nden Nedime Erdoğan, Aile Yılı’nda LGBTİ+ mücadelesine dair 1+1 Express’ten Tuba Çameli’ye konuştu.

birartibir.org’ta yer alan habere göre; Aile Yılı’nı LGBTİ+ mücadelesi üzerinden değerlendiren Erdoğan, “Nefretin ve ayrımcılığın daha da yükseldiği, 2015’ten beri mücadelemizi yükselttiğimiz bir süreç yaşıyoruz” dedi. 2025’in Aile Yılı ilan edilmesiyle “makbul olmayan aileler” ve “makbul olmayan insanlar” söylemleriyle karşı karşıya kalındığını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Geçen sene 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’ndeki polis saldırısı ve ardından daha da yoğunlaşan baskılar yakın dönemdeki tempomuzu artırdı. 2025’in Aile Yılı ilan edilmesiyle birlikte “makbul olmayan aileler”, “makbul olmayan çocuklar”, “makbul olmayan insanlar” söylemiyle karşı karşıya kaldık. 2025’in başında 10. Yargı Paketi adı altında bir yasa taslağı düştü önümüze. On üç LGBTİ+ derneği ve iki ebeveyn derneği olarak bir araya geldik ve nasıl mücadele edeceğimizi konuştuk. Aynı zamanda, uluslararası kurumlarla, hak örgütleriyle, sendikalarla, kadın örgütleriyle temasa geçtik, çünkü onları da etkileyen düzenlemelerle karşı karşıyaydık.”

Bir Meclis çalışma grubunun oluşturulduğunu ve 3 ay boyunca Meclis’te çalıştıklarını aktaran Erdoğan, toplamda 60 görüşme yaptıklarını söyledi. “Bizi her zaman karşılarında bulacaklarını bilsinler istiyorduk” diyen Güzel ise, yapılan vekil görüşmelerini şöyle aktardı:

“Vekil görüşmelerinde Nedime ebeveynlerin kaygılarını, ben LGBTİ+’lara yönelik hak ihlâllerini, Doğa da yargı paketindeki hukuki çerçevenin yaratacağı olumsuz etkileri anlatıyor. Vekillerle görüşürken, LGBTİ+’lar sokakta ne yaşıyor, ne gibi dertlerimiz var, Aile Yılı dedikleri aslında neyi örtbas ediyor, bakanlıkların hazırladığı Aile Eylem Planları bizi nasıl hedef alıyor gibi meseleleri anlatmaya gayret ettik. Bizi her zaman karşılarında bulacaklarını bilsinler istiyorduk. Geçtiğimiz günlerde 11. Yargı Paketi nihayet Meclis’e geldiğinde bizi hedef alan maddelerin çıkarılmış olduğunu gördük. 12. Yargı Paketi’ne mi koyacaklar, bilmiyoruz. Biz kaldığımız yerden yine mücadeleyi sürdüreceğiz.”

Genç LGBTİ+ Derneği için verilen kapatma kararını da değerlendiren Erdoğan, kararın örgütlü LGBTİ+ mücadelesini dağıtmayı, kamusal görünürlüğü bastırmayı ve dayanışma alanlarını daraltmayı hedefleyen daha büyük bir resme işaret ettiğini kaydetti:

“Devlet açık yasaklar yerine ‘müstehcenlik’, ‘genel ahlâk’ ve ‘kamu düzeni’ gibi yoruma açık kavramlar kullanarak hem yargıyı hem idareyi baskı aracına dönüştürüyor.”

Güzel ise “Bu hukuksuzluğu duyurmaya ve ses çıkarmaya devam edeceğiz” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“Savcılık Genç LGBTİ+ Derneği’nin ‘lezbiyen, gey, biseksüel, travesti veya transseksüelliğe özendirici ve teşvik edici’ faaliyetlerde bulunduğunu iddia etti. Mahkeme ise ‘trans içerikli görsel tasarlamayı’ kapatma gerekçesi saydı. Sebep müstehcenlik. Müstehcenlik olmadığı açık olan görsellerin paylaşımı kapatma davasıyla sonuçlanamaz. Müstehcenlik ifade özgürlüğünü engellemenin bir gerekçesi oldu. Kapatma kararına karşı yasal itiraz süreçleri işletilecek.”

11. Yargı Paketi’nden çıkarılan ve LGBTİ+ haklarını hedef alan maddelere dair konuşan Güzel, bu maddelerin geçmesiyle LGBTİ+ kimliklerin kamusal görünürlüğünün suç kapsamına alınacağını söyledi:

“11. Yargı Paketi’nden çıkarılan ve Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerinin açık ihlâli olan maddeler LGBTİ+ kimliklerin kamusal görünürlüğünü suç kapsamına alacaktı. LGBTİ+’ların özel hayatına müdahale edilebilecek ve yaşamsal öneme sahip cinsiyet uyum süreçlerine erişim son derece zorlaşacaktı. LGBTİ+ haklarını savunan veya LGBTİ+ haklarıyla ilgili haber yapan kişileri de etkileyecek ve kriminalize edecekti. İnanılmaz hapis cezaları öngörülüyordu: LGBTİ+’lar “hayasızca hareket” kapsamında özendirme veya teşvik suçlarıyla bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecekti.”

Tasarıdaki yaptırımların Rusya’dakinden daha ağır olduğunu ve doğrudan varoluşu suç ilan ettiğini aktaran Erdoğan, mücadeleye devam edeceklerini belirterek şöyle dedi:

“Benim çocuğuma eşcinsel, biyolojik cinsiyetine aykırı olarak tanımladıkları davranışları ve yönelimi için üç yıl hapis cezası biçilecekti. Varoluşu değişecek mi? Değişmeyecek. Ömrünü sürekli içeriye girip çıkarak mı geçirecek? LGBTİ+’lar için toplama kampı mı inşa edecekler? Bunu kabul etmek mümkün olmadığına göre, yine bu toplumda yaşamaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, aile, siyaset, trans, lgbti, ifade özgürlüğü, yargı paketi, örgütlenme özgürlüğü
GDTM