14/11/2025 | Yazar: Kaos GL
Trans Cinayetleri İzleme 2025 verilerine göre; Brezilya, en fazla nefret cinayetinin yaşandığı ülke. Asya’da ise nefret cinayetleri rekor seviyede arttı.
Transgender Europe’un (TGEU) Trans Cinayetleri İzleme 2025 verileri yayınlandı. Kuruluşun araştırması 2009’dan bu yana translara ve cinsiyet çeşitliliğine sahip kişilere yönelik nefret suçlarını belgeliyor. Kuruluş, 2009’dan bu yana 5322 nefret cinayeti kaydetti.
Araştırmaya göre; 2009’dan bu yana translar giderek daha fazla hedef haline geldi.
Seks işçileri en fazla hedef alınan grup
Bu yılki araştırma, nefret suçları ve cinayetlerin yüzde 14’ünün aktivistleri hedef aldığını ortaya koyuyor. Rapor, aktivistlere yönelik saldırıların belirgin biçimde arttığını özellikle vurguluyor: Bu oran 2024’te yüzde 9, 2023’te ise yüzde 6 olarak kaydedilmişti.
Raporun verilerine göre; 1 Ekim 2024- 30 Eylül 2025 arasında trans ve cinsiyet çeşitliliğine sahip 281 kişi öldürüldü. Seks işçileri, yüzde 34 oranla en çok hedef alınan grup olmaya devam etti.
Raporun verilerine göre, önceki yıllarda olduğu gibi bildirilen nefret cinayetlerinin yüzde 90’ı transfeministlere yöneldi.
Yaş dağılımı incelendiğinde, hayatını kaybedenlerin yüzde 24’ünün 19-25, yüzde 25’inin 26-30, yüzde 26’sının 31-40 yaş aralığında olduğu; yüzde 5’inin ise 18 yaşından küçük olduğu kaydedildi.
Brezilya, en fazla nefret cinayetinin yaşandığı ülke
Nefret cinayetlerinin yüzde 68’i Latin Amerika ve Karayipler’de gerçekleşti. Brezilya, üst üste 18 yıldır en fazla nefret cinayetinin kaydedildiği ülke konumunda.
Avrupa’da 5, ABD’de ise 31 nefret cinayeti bildirildi. Bu sayılar 2024 yılında sırasıyla 8 ve 41 olarak kaydedilmişti.
Asya’da vaka sayıları arttı!
Bölgesel dağılıma bakıldığında, Asya bu yıl vaka sayısının arttığı tek bölge oldu. Bölgede 51 nefret cinayeti kaydedildi; bu sayı Asya için şimdiye kadar rapor edilen en yüksek seviye. 2025 verilerine göre, Asya’da en fazla nefret cinayeti vakası Pakistan’da kaydedildi.
Veriler ayrıca nefret cinayetlerinin yüzde 44’ünün ateşli silahlarla, yüzde 25’inin sokakta, yüzde 22’sinin ise nefret cinayetleri sonucunda hayatını kaybedenlerin kendi evlerinde gerçekleştiğini gösteriyor.
Cinayetlerin bir kısmı kayıtlara geçmiyor
Rapora göre, birçok nefret cinayeti ya kayıtlara geçmiyor ya da hatalı şekilde yer alıyor. Bu nedenle gerçek sayıların rapor edilenden çok daha yüksek olabileceği belirtiliyor. Raporda, devlet kaynaklı trans karşıtı söylemlerin şiddeti meşrulaştırdığı ve mevcut insan hakları korumalarını zayıflatarak transların daha savunmasız hale gelmesine yol açtığı ifade ediliyor.
“Cinayetler, siyasi söylemlerin bir sonucudur”
TGEU Politika Yöneticisi Deekshitha Ganesan, rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Bu artış, özgürlük ve eşitliği savunanları susturmaya yönelik kasıtlı bir girişim. Bu cinayetler, transların insanlığını yok sayan siyasi söylemlerin en aşırı sonucudur. Hükümetler, trans insan hakları savunucularını korumak ve trans topluluklarının güvenli bir şekilde yaşayıp örgütlenebilmesini sağlamak için derhal harekete geçmelidir.”
TGEU Kıdemli Araştırma Sorumlusu Freya Watkins ise şu ifadeleri kullandı:
“Hükümetler ve kurumlar sivil toplumu desteklemeli, nefret suçları yasalarını uyumlaştırmalı ve seks işçiliğini suç olmaktan çıkararak bu şiddeti durdurmalıdır.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, araştırma, inceleme, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
