01/12/2025 | Yazar: Kaos GL

SPoD’un yeni topluluk merkezi için düzenlediği ve Belçika, Hollanda, Kanada ve Brezilya Başkonsolosları ile özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı lansman, LGBTİ+ topluluğunun dayanışma alanlarını güçlendirmeyi hedefliyor.

SPoD’un Suna Sözer Topluluk Merkezi açıldı!  Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

SPoD, eylül ayında sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla Suna Sözer Topluluk Merkezi’nin açılacağını duyurmuştu. 28 Kasım Cuma günü Belçika İstanbul Konsolosluğu’nun ev sahipliğinde düzenlenen tanıtım etkinliği, Türkiye’de LGBTİ+ topluluğu için yeni ve kapsayıcı bir dayanışma alanı yaratmayı amaçlayan Suna Sözer Topluluk Merkezi’ni geniş bir kitleyle buluşturdu. Etkinlik, Belçika İstanbul Başkonsolosu Tim Van Anderlecht’ın açılış konuşmasıyla başladı.

Ardından topluluk merkezi gönüllüleri, birlikte üretmenin dönüştürücü gücünü vurgulayan ortak bir konuşma yaptı. Konuşmada Virginia Woolf’un “Kendine ait bir oda” metaforu kuir bir perspektifle yeniden yorumlanırken, gönüllüler “Bize güç veren topluluk, yan yana durmak ve güvenle var olabilmek” ifadeleriyle merkezin ruhunu aktardı.

Gecenin en duygusal anlarından biri ise 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden SPoD gönüllüsü Suna Sözer için yapılan anma konuşmasıydı. Suna’nın yakın arkadaşı Didem Kalafat, Sözer’in topluluk içindeki eşsiz bağ kurma biçimini anlatarak “Suna dirayetin, dayanışmanın ve yaşamda ısrarın kendisiydi” dedi. 

Etkinliğin son bölümünde topluluk merkezi koordinatörleri merkezin perspektifini ve gelecek dönem faaliyetlerini aktardı. Türkiye’de LGBTİ+’ların maruz bırakıldığı yalnızlık, güvencesizlik ve görünmezlik döngüsüne değinerek, merkezin bu yapısal sorunlara kolektif bir iyileşme yaklaşımıyla yanıt verdiğini vurguladılar:

“İyileşme sadece terapi odasında değil; toplulukla kurulan bağlarla, birlikte üretmekle ve dayanışmayla mümkün.”

Konuşmaların ardından düzenlenen resepsiyonda katılımcılar, potansiyel işbirliği olanaklarını değerlendirme fırsatı buldu.

Geniş katılım

Etkinliğe Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası firmaların temsilcileri, insani yardım kuruluşları, insan hakları örgütleri ve LGBTİ+ alanında çalışan aktivistler dahil 40’tan fazla kişi katıldı. Hollanda İstanbul Başkonsolosu Daan Huisinga, Kanada İstanbul Başkonsolosu Natalie Britton ve Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco De Azevedo Amaralda etkinlikte hazır bulundu.

Topluluk merkezine yoğun ilgi

“Kendine ait bir merkez” vizyonuyla yola çıkan Suna Sözer Topluluk Merkezi, açılışından bu yana geçen iki ayda topluluk tarafından hızla benimsendi. Bu kısa sürede; 40’tan fazla gönüllü başvurusu alındı, 2 gönüllü oryantasyonu yapıldı, 20’den fazla gönüllü aktif olarak merkezde yer aldı, 14 etkinlik düzenlendi, 120’den fazla başvuru alındı, yaklaşık 70 kişi etkinliklere katıldı. Merkez, ruh sağlığı destek gruplarından psikoeğitimlere, film gösterimlerinden kültürel buluşmalara kadar geniş bir yelpazede faaliyet yürütüyor.

Belçika’dan güçlü dayanışma mesajı

Açılış konuşmasında Başkonsolos Tim Van Anderlecht, Belçika’nın Avrupa’da LGBTİ+ hakları konusunda öncü konumuna değinerek ILGA-Europe’un indeksine göre ülkenin Avrupa’da ikinci sırada yer aldığını hatırlattı. Cinsiyet uyum süreçleri, evlilik eşitliği, kimlikte cinsiyet değişikliği ve onarım terapisi yasağı gibi alanlarda yürütülen öncü politikaların altını çizen Anderlecht, asıl meselenin “herkesin onurlu, eşit ve özgür bir yaşam sürebilmesi” olduğunu vurguladı.

Başka ülkelerde yükselen toplumsal cinsiyet karşıtı hareketlere işaret ederek küresel olarak geriye gidiş yaşandığını belirten Anderlecht, “Biz küçük bir ülkeyiz, dünyayı bir günde değiştiremeyiz; ama işbirlikleri kurmanın gücüne inanıyoruz. Yerel LGBTİ+ örgütlerini dinlemek, onların bağlamına saygı duymak ve uluslararası arenada bu meseleyi görünür kılmak önceliğimiz” ifadelerini kullandı.

Merkezin perspektifi: Kolektif iyileşme ve sosyo-ekonomik güçlenme

Topluluk merkezi koordinatörleri, konuşmalarında merkezin iki temel alana odaklandığını anlattı; LGBTİ+ ruh sağlığının desteklenmesi ve LGBTİ+’ların sosyo-ekonomik yaşama katılımı. SPoD’un uzun yıllara dayanan ruh sağlığı çalışmalarının merkeze taşınarak daha topluluk temelli bir hale getirildiği, iyileşmenin yalnızca klinik müdahaleye indirgenmediği vurgulandı. Konuşmada, “Yalnızlık, güvencesizlik ve görünmezlik döngüsünün antidotu toplulukla kurulan bağdır” ifadesi öne çıktı.

Sosyo-ekonomik alanda ise mesleki gelişim atölyeleri, iş/staj imkanları, destek programları ve özel sektörle işbirliklerinin merkezde geliştirilecek çalışmalar arasında olduğu aktarıldı. Konuşmanın sonunda, işbirliği için katılımcılara açık bir çağrı yapıldı:

“Topluluğun iyilik halini büyütmek, sürdürülebilir kılmak ve daha fazla kişiye ulaşmak ancak ortak değerler üzerinden kurulan uzun soluklu dayanışmalarla mümkün.”


Etiketler: insan hakları, kültür sanat, yaşam, trans, lgbti
İstihdam