15/09/2025 | Yazar: Suay Yüksel

Trans mülteci, Ukrayna yanlısı sosyal medya paylaşımları nedeniyle ev hapsinde tutuluyordu: “Elektronik kelepçemi kestim ve kaçtım.”

Rus işgali altından kaçan trans mülteci, yaşanan işkenceyi anlattı  Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin üzerinden altı ay geçmişken, trans kadın Lilia Khvylka hayati bir karar verdi. Kırım Yarımadası’nda büyüyen trans Ukraynalı, Rus işgali altında yaşıyordu; Khvylka, bağımsız Ukrayna haber kuruluşu Mezha’ya sosyal medyada Ukrayna’ya destek gösteren paylaşımlar yaptığı için ev hapsine mahkum edildiğini söyledi:

“Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’na göre Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri’ni itibarsızlaştırmak suçundan hakkımda dava açtılar. Bu çok ciddi bir suç; bunu terörizm olarak sınıflandırıyorlar.”

Khvylka’yı takip etmek için ise ayak bileğine elektronik kelepçe takıldı. 2014’te, Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in devrildiği ve Ukrayna’nın 2004 Anayasası’nın yeniden yürürlüğe girdiği Onur Devrimi’ne katıldığını hatırlıyordu. Aynı yıl Putin, Kırım’ı işgal etti. Khvylka şöyle dedi:

“Rus makamları geldiğinde ifade özgürlüğü tamamen ortadan kayboldu. Ukraynalı aktivistler ve gazeteciler hemen ya ülkeden ayrılmaya ya da ortadan kaybolmaya başladı.”

Aynı zamanda Khvylka, cinsiyet uyum sürecini yürütüyordu:

“16 yaşındayken bile zaten cinsiyet uyum sürecine gireceğimi biliyordum, çünkü ben bir kadınım. Ama Rusya’da doktora gitmekten ya da bu konuyu birileriyle konuşmaktan çok korkuyordum.”

Khvylka, Kırım’da kimliğini gizlemek zorundaydı. Paylaşımları yüzünden 15 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalan ve kimliğinin ortaya çıkmasından korkan Khvylka, ülkeden kaçtı. Kırım’ın sözde başkanı Sergey Aksyonov, LGBTİ+’lara karşı savaş ilan etmişti. Khvylka, ayağındaki elektronik kelepçeyi kesip kaçtığını aktardı. İnternetten ulaştığı gizli bir destek ağı aracılığıyla gönüllüler, kaçışında ona yardımcı oldu.

Özgürlüğe giden bu yolculukla Khvylka, diğer LGBTİ+ Ukraynalıların kurtulamadığı bir kaderden kaçmış oldu.

“Buna işkence, eziyet, aleni aşağılanma, bedensel yaralanmalar ve cinsel şiddet de dahildi,” dedi insan hakları avukatı Karolina Palaychuk. Savaşın başında Rusya tarafından dokuz ay işgal altında tutulan Herson bölgesindeki kişilerin belgelenmiş tanıklıkları, işgal altındaki topraklarda LGBTİ+’lara uygulanan dehşeti doğruluyor.

İnsan hakları merkezi ZMINA’dan yönetici Iryna Yuzyk, konuyla ilgili şöyle dedi:

“Bu tanıklığı veren kişilerden biri, bir kontrol noktasında durdurulduğunu, telefonunun incelendiğini, ilgili içeriklerin görüldüğünü ve hemen bodruma atıldığını söyledi. Orada onu dövdüler, kırmızı bir elbise giymeye zorladılar, sorguya çıplak halde götürdüler, işkence ettiler. Hayatta kalması şans eseriydi.”

Diğer bir tutuklu ise 24 yaşındaki lezbiyen, Diana’ydı.

“Bir mağazada tezgahtar olarak çalışıyordu. Saçları renkliydi; dikkat çekti. Evine arama yapmak için geldiler, bir gökkuşağı bayrağı buldular ve onu da bodruma attılar. Orada 15 kişi daha vardı. Sonra hepsini sıraya dizip rastgele ateş ettiler. Sadece dört kişi hayatta kaldı.”

İnsan hakları savunucuları; özellikle de Rusya’nın 2023’te aldığı ve LGBTİ+ topluluğunu ‘terörist örgüt’ ilan eden bir savunuculuk geçmişi olan aktivistlere, işgal altındaki topraklardan ayrılmalarını tavsiye ediyor. Ukrayna yasalarının sağladığı koruma artık işgal altındaki topraklarda geçerli değil.

Bir sivil toplum kuruluşu olan Prozhektor’a göre, işgal altındaki topraklardan ayrılan en az 50 kişi, LGBTİ+ kimlikleri nedeniyle işkence ve şiddete maruz kaldı. Yedi mağdur resmi ifade verdi; on üç kişi ise başka suçlara tanıklık etti.

Kaynak: LGBTQ Nation


Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, mülteci, nefret suçları, dünyadan, trans, lgbti, lezbiyen
İstihdam