13/10/2025 | Yazar: Eylem Esen Arabacı
3-5 Ekim tarihlerinde Antakya’da ilk kez düzenlenen festivalde “Hikayemizi Yeniden Yazmak” ve “Yürünebilir Tarih Turu” etkinlikleri yapıldı.
13. KuirFest kapsamında bu yıl ilk kez Antakya’da düzenlenen festival, 3-5 Ekim tarihleri arasında üç gün boyunca kentin farklı mekanlarında gerçekleştirilen film gösterimleri, paneller ve atölyelerle festival severleri buluşturdu. Bu programın öne çıkan atölyelerinden biri de Çiğdem Erdöl’ün yürütücülüğünü üstlendiği “Hikayemizi Yeniden Yazmak” oldu.
3 Ekim 2025 günü saat 15.00-17.00 arasında Hatay Deprem Dayanışması Derneği Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen atölye, yazı egzersizleri ve sahne pratiğini bir araya getirdi. Katılımcılar, önce bedeni ve duyuları açmaya yönelik çalışmalarla başladıkları atölyede, ardından yönlendirmelerle kendi hikâyelerinden küçük bir kesiti yazıya döktü. İsteyen katılımcılar bu kesitleri sahnede bir anlatıcı olarak aktarma fırsatı buldu. Çiğdem Erdöl, atölyeyi “birkaç saatliğine özel olarak yalnızca dinlemek ve anlatmak üzerine çalıştığımız açık bir alan” vurgusuyla tanımladı.
Yürünebilir Tarih Turu etkinliği de yapıldı: “Tarihle yeniden bağ kurmamıza yardımcı oluyor”
Tuğçe Tezer’le “Yürünebilir Tarih Turu” etkinliği de festival kapsamında yapılan etkinliklerden bir diğeri oldu.
Katılımcılar, Köprübaşı’nda Eski Müze’nin önünde buluştuktan sonra Asi Nehri, Cumhuriyet Meydanı ve Antakya Parkı üzerine sohbetler eşliğinde yürüyüşe başladı. Ardından Ulu Cami ve Uzun Çarşı güzergâhında ilerleyen grup, Habib-i Neccar Camii’nin yanından Kurtuluş Caddesi’ne çıkarak tarihi dokuyu ve simgesel yapıları inceledi. Rota, Rum Ortodoks Kilisesi’nin önünde, Saray Caddesi’nde tamamlandı.
Yürüyüş boyunca anıtsal ve sivil yapılar, Antakya’nın çok katmanlı geçmişi ve hafızalarda yer eden anılar paylaşıldı. Katılımcılar, etkinliğin sonunda bir avluda veya çay bahçesinde bir araya gelerek süvari kahvesi eşliğinde sohbet ettiler.
Tuğçe Tezer, 2021’de hayata geçirdiği “Antakya Yürünebilir Tarih Rehberi”nin 6 Şubat depremleri sonrası yeni bir anlam kazandığını belirterek, “Bugün bu turu düzenlememizin amacı Antakya’yı unutmamak, hatırlamak ve hafızamızda sabitlemek. Yürüyerek paylaştığımız bu anılar, tarihle yeniden bağ kurmamıza yardımcı oluyor,” dedi.
Üç gün boyunca süren etkinliklere 110 kişi katıldı
Pembe Hayat’ın sitesinde yer alan habere göre; üç gün boyunca dans, yazı, mutfak, sokak ve sinema aracılığıyla kurulan kuir alan; Antakya’nın çok katmanlı kültürünü, lubunya görünürlüğünü ve toplumsal dayanışmayı bir araya getirdi. Festival kapsamında gerçekleştirilen etkinliklere toplam 110 kişi katıldı.
Etiketler: medya, kültür sanat, yaşam, özel haber, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
