30/10/2025 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL Derneği’nin raporlarına göre; LGBTİ+’lar kamuda ve özel sektörde kapalılık stratejisi izlemek zorunda kaldı; ayrımcılığa uğradı. En temel talepler ise özgürlük, görünürlük ve eşitlik oldu.

İstihdamda LGBTİ+’ların Durumu 2025 raporları yayınlandı: "Aile Yılı" gölgesinde ekonomik istikrarsızlık, işini kaybetme korkusu… Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Derneği’nin, LGBTİ+ çalışanların Türkiye’de özel sektör ve kamu istihdamındaki durumunu anlamak ve emek gücüne tam, eşit ve özgür katılmalarını sağlamak için yürüttüğü istihdam araştırmasının 2025 sonuçları Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde yayınlandı.

Prof. Dr. Mary Lou O’Neil, Dr. Reyda Ergün, Dr. Selma Değirmenci, Dr. Kıvılcım Turanlı, Doğancan Erkengel, Öykü Deniz Aytemiz’in hazırladığı raporun editörlüğünü Defne Güzel üstlendi. Raporun sonuçları bugün çevrimiçi yapılan lansmanla açıklandı. Lansmanı 27 kişi izledi.

Tıklayın-Kamu Sektörü Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2025 Raporu

Tıklayın-Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2025 Raporu

“LGBTİ+’lar zorunlu bir kapalılık stratejisi izliyor”

Lansmanda Reyda Ergün konuştu. Ergün, konuşmasında şunları söyledi:

“LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılığın gerçek boyutlarını analiz etmek güç. İstikrarla yürütülen bu çalışma, oldukça önemli.”

Ergün LGBTİ+ çalışanların iş yerlerinde izlediği kapalılık stratejisine değinerek şu ifadeleri kullandı:

“LGBTİ+ çalışanlar ayrımcılığa ve nefret söylemine maruz kalmamak için henüz iş arama aşamasından başlayarak zorunlu bir kapalılık stratejisi izliyor. Bu nedenle LGBTİ+ çalışanlar için veri toplamak oldukça zor. LGBTİ+’lar ayrımcılık karşısında resmi başvuru mekanizmalarını işletemiyor. Bu da ayrımcılığın gerçek boyutlarını analiz etmek açısından zorluk teşkil ediyor.”

“LGBTİ+’lar ayrımcılık karşısında resmi yollara başvurmuyor”

Ergün’ün ardından Öykü Deniz Aytemiz, özel sektör raporunun bulgularını paylaştı. Aytemiz, sunuşunda şu ifadeleri kullandı:

“LGBTİ+ ayrımcılığa uğramamak için önlem almak zorunda hissediyor. Özel sektörde her üç LGBTİ+ çalışandan birisi ya ayrımcılığa tanık oluyor ya da nefret söylemine maruz kalıyor. LGBTİ+’lar ayrımcılık karşısında resmi yollara başvurmayı düşünmüyor. Temel neden de resmi yollara olan güvensizlik.”

“Kamu çalışanı LGBTİ+’lar görünmez olmaya çalışıyor”

Aytemiz’in ardından Kıvılcım Turanlı, kamu sektörü raporunun bulgularını anlattı.

Turanlı, “Kamu çalışanı LGBTİ+’lar görünmez olmaya çalıştığını söylüyor. Bu artık kapalılık stratejisinin de ötesine geçiyor. Bu sene en çok vurgulanan mesele Aile Yılı meselesiydi. Aile Yılı nedeniyle nefret söylemleri kamuda daha yüksek sesle dile getirilir oldu. Bu sene kamu çalışanı LGBTİ+’larda otosansürün daha fazla arttığını düşünüyoruz. LGBTİ+'ların bütün hakları ihlal ediliyor” dedi.

Rapor verileri ne diyor?

Türkiye’de Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2025 Yılı Araştırması’na göre; çalıştığı kurumda cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve cinsiyet özellikleri yönünden kısmen açık olduğunu beyan eden katılımcıların oranı sadece yüzde 4. Tamamen açık olduğunu beyan eden hiçbir katılımcı yok.  Özel sektörde ise bu oran yüzde 21,9.

Raporda, söz konusu sonuç için şu değerlendirmeler yer aldı:

“Çalışılan kurumda cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve cinsiyet özellikleri yönünden açık olma oranlarının her yıl kamuda özel sektöre kıyasla belirgin biçimde düşük çıkması, LGBTİ+ çalışanların ayrımcılık ve nefret söylemiyle karşılaşma riskinin kamuda özel sektörden çok daha yüksek olduğunu düşündürtmektedir.”

Kamu kurumlarında nefret söylemi ile karşılaşanların oranı yüzde 58

Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu Araştırması’na göre; katılımcıların yüzde 58,6’sı iş yerinde LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemiyle karşılaştığını bildirdi.

Rapora göre; kamu çalışanı LGBTİ+’lar işe alım süreçlerinde ayrımcı tutum ve davranışlarla karşılaşmamak için cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet özelliklerini gizledi. İşe başladıktan sonra ayrımcı tutumlarla karşılaşmamak için de kapalılık stratejisini sürdürdü.

“Aile Yılı üzerinden yapılan bilgilendirmeler açık nefret söylemi niteliğinde”

Rapora göre; araştırmaya katılan kamu çalışanı LGBTİ+’ların yüzde 71,8’i işe alım süreçlerinde ve yüzde 83,8’i çalışma hayatında ayrımcılığa maruz kaldı.

Raporda kamu çalışanı LGBTİ+’ların 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesine ve buna eşlik eden LGBTİ+ karşıtlığına dair ifadeleri de yer aldı:

“Özellikle aile yılından sonra hastalıklı bireyler olduğumuzu tecrit edilmemiz gerektiğini zaten böyle birinin devlet çalışanı olmayacağını söylüyorlar.”

“Aile yılı üzerinden yapılan bilgilendirmeler açık nefret söylemi niteliğinde.”  

Ekonomik istikrarsızlık, işini kaybetme korkusu…

Rapora göre; kamu çalışanı LGBTİ+’ların yüzde 20,2’si ekonomik istikrarsızlık ve belirsizliğin çalışma koşullarını etkilediğini belirtti. İşini kaybetme korkusunun, kamu çalışanı LGBTİ+’lar arasında çok yaygın olduğuna dikkat çekildi.

Özel sektör çalışanı LGBTİ+’ların yüzde 58’i iş yerinde ayrımcılığa maruz kaldı

Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2025 Raporu’na göre özel sektör çalışanı LGBTİ+’ların yüzde 56,9’u işe alım süreçlerinde; yüzde 58’i ise iş yerinde ya ayrımcılığa maruz kaldı.

Özel sektör çalışanı LGBTİ+’ların yüzde 43,1’i işe alım süreçlerinde ayrımcı tutum, söylem, davranış ya da uygulama ile karşılaşmadığını söyledi; yüzde 48,8’i ise bu tarz bir muameleyle karşılaşmamasını cinsiyet kimliğini, cinsel yönelimini veya cinsiyet özelliklerini gizlemesine ya da cinsiyet kimliğinin, cinsel yöneliminin veya cinsiyet özelliklerinin belli olmamasına bağladı.

Rapora göre; çalıştığı kurumda cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve cinsiyet özelliklerine dayalı ayrımcılığı önlemeye yönelik etkin kurallar veya kurullar olduğunu belirten özel sektör çalışanı LGBTİ+’ların oranı yalnızca yüzde 15,9.

Bu tarz mekanizmaların olduğu ve etkili biçimde uygulandığı iş yerlerinde LGBTİ+ çalışanlar arasındaki tamamen açık olma oranı ise yüzde 55,6.

LGBTİ+ çalışanların talepleri: Özgürlük, görünürlük ve eşitlik

İstihdamda LGBTİ+ Durumu 2025 araştırmasında LGBTİ+ çalışanların temel talepleri arasında özgürlük, görünürlük ve eşitlik başlıkları öne çıktı.

LGBTİ+ çalışanlar hem genel düzeyde hem de çalışma hayatı bağlamında ayrımcılığa karşı hukuksal güvence ihtiyacını vurguladı. Bu kapsamda, yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi ve kamu kurumları ile işverenlerin sorumluluk üstlenmesi talep edildi.

LGBTİ+ çalışanlar, hükümetin LGBTİ+ haklarına ilişkin söylem ve politikalarının yarattığı endişelere dikkat çekti. Hukuki düzenlemelerin yanı sıra toplumsal farkındalığın artırılması, cinsiyet ve cinsel yönelim temelli kalıplardan uzaklaşılması ve eğitim yoluyla toplumsal kapsayıcılığın güçlendirilmesi yönünde talepler dile getirildi.

Buna ek olarak, LGBTİ+ çalışanların üniversitelerden, meslek örgütlerinden, sendikalardan ve LGBTİ+ alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarından da eşitlik ve kapsayıcılık konusunda daha etkin rol üstlenmelerini bekledikleri ifade edildi.

Tıklayın-Kamu Sektörü Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2025 Raporu-İngilizce

Tıklayın-Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2025 Raporu-İngilizce


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, çalışma hayatı, aile, sağlık, siyaset, sağlık hakkı, ekonomi, özel haber, trans, lgbti, gey, biseksüel, interseks
İstihdam