10/07/2025 | Yazar: Oğulcan Özgenç
29 Mayıs’ta Gezi Direnişi’ni anmak üzere bir araya gelen öğrencilere dava açıldı. 5 öğrencinin LGBTİ+ bayrağı taşıması davaya gerekçe olarak gösterildi.

Fotoğraf: ANKA, Gözaltıların ardından Adliye önünde yapılan basın açıklamasından
İstanbul Üniversitesi'nde 29 Mayıs’ta Gezi Direnişi’ni anmak için bir araya gelen 23 kişiye “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede eyleme katılan 5 kişinin LGBTİ+ bayrağı taşımasını davaya gerekçe olarak gösterdi. Basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilerin tuttuğu LGBTİ+ bayraklarını “sözde LGBTİ+ renkleri bulunan flamalar” diyerek hedef gösterdi.
Savcılık, iddianamede öğrencilerin “Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu-İÜ Öğrenci Meclisi” yazılı ve “İstanbul Üniversitesi Öğrenci Meclisi” yazılı pankartları taşımasına da iddianamede yer verdi. “Jin Jiyan Azadi”, “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” ve “Beyazıt Faşizme Mezar Olacak” sloganları atılmasını da suçlama konusu yaptı.
Savcılık, iddianamesinde haklarında dava açılan 23 kişinin cezalandırılmasını ve bazı haklardan mahrum bırakılmasını talep etti.
Davanın ilk duruşması 10 Aralık 2025’te İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Ne olmuştu?
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Orta Bahçe’de düzenlenen Gezi Direnişi’nin 12. yılı anması esnasında bir grup, öğrencilere saldırmıştı. Saldırı sonrası dağılan Gezi anması yapan 20’den fazla öğrenci sivil polis tarafından Vezneciler metro istasyonunda gözaltına alınmıştı.
Gözaltındaki öğrencilerin arkadaşları, sevk saatlerinde adliye önünde bir açıklama yaparak şunları söylemişti:
“Biz, bu kampüsleri savunmaktan, yeniden özgürleştirmekten geri durmayacağız. Bizler yalnız bugünü değil, geleceği de savunuyoruz. Yoksulluğa, güvencesizliğe ve adaletsizliğe karşı bir yaşam alternatifi kurmak isteyen bir kuşağız. Artık böyle yaşamak istemiyoruz. Elimizden her şeyi alındığı, yaşam güvencemizin olmadığı bir yerde artık kaybedecek bir şeyimiz yok. Sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Eğer bugün bir suçtan bahsedilecekse, o suç; Gezi’yi anan öğrencilerin gözaltına alınmasıdır. Suç; kampüsleri öğrencilerden değil, faşist gruplardan korumak yerine gençleri hedef almaktır. Suç; üniversiteyi polisle, özel güvenlikle, baskıyla teslim alma girişimidir."
Etiketler: insan hakları, eğitim, dava, özel haber