16/10/2025 | Yazar: Kaos GL

“Bu taslak, toplumsal kutuplaşmayı körüklemekte; uzun süredir siyasi söylemlerle hedef haline getirilen LGBTİ+’ları, bu kez yasal düzenlemeler yoluyla daha da görünmez ve savunmasız hale getirmektedir.”

İHD: Hiçbir yasa, hiçbir gerekçe, varoluşu suç haline getiremez! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

LGBTİ+’ları hapse atmayı ve “cinsiyet değiştirme ameliyatları” için yaş sınırını 25’e çıkarmayı hedefleyen 11. Yargı Paketi taslağına tepkiler büyüyor.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi LGBTİ+ Komisyonu açıklama yaparak, “Hiçbir yasa, hiçbir gerekçe, varoluşu suç haline getiremez” dedi.

TIKLAYIN - 11. Yargı Paketi: LGBTİ+’lara hapis cezası geliyor, “cinsiyet değiştirme” yaşı 25’e çıkıyor!

Açıklamanın tam metni:

Kamuoyuna yansıyan ve  yakın zamanda Meclis’e sunulacağı belirtilen  11. Yargı Paketi taslağında yer alan düzenlemeler, doğrudan LGBTİ+’ları hedef almakta ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Taslak, LGBTİ+ varoluşunu “hayasızlık” kapsamında tanımlayarak cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli kimlikleri suç haline getirme ve görünürlüğü cezalandırma amacı taşımaktadır. Bu yaklaşım, LGBTİ+ ları, toplumsal dışlama ve nefretin hedefi haline getirmektedir.

Taslak kapsamında, Türk Ceza Kanunu’nun 225. maddesine eklenmesi öngörülen “biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışlarda bulunmak” ifadesi; muğlak, ayrımcı ve keyfi yorumlara açık bir düzenleme niteliğindedir. Bu madde, LGBTİ+’ların insan onurunu, ifade özgürlüğünü ve özel hayata saygı hakkını doğrudan hedef almaktadır.

Ayrıca taslak, cinsiyet uyum süreçlerini fiilen imkansız hale getirmekte; mahkeme kararı olmaksızın her türlü tıbbi müdahaleyi suç saymakta ve kişilerin kendi bedenleri üzerinde tasarruf hakkına ağır bir müdahale getirmektedir. Bunun yanı sıra, sembolik törenler için cezai yaptırımlar öngörülmektedir.

Bu durum  özel hayata saygı hakının açıkça ihlali anlamına gelmektedir.

Yasaların amacı, kimlikleri ve yönelimleri nedeniyle cezalandırmak değil, herkesi eşit biçimde korumaktır. Söz konusu taslak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkına, 10. maddede yer alan ifade özgürlüğüne ve 14. maddede düzenlenen ayrımcılık yasağına açıkça aykırıdır.

Ayrıca belirtmek gerekir ki Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler ile iç hukuk hükümleri arasında bir çelişki bulunması halinde, uluslararası sözleşme hükümleri esas alınır. Bu nedenle, söz konusu düzenleme hukuken geçersiz bir müdahale niteliğindedir.

Bu taslak, toplumsal kutuplaşmayı körüklemekte; uzun süredir siyasi söylemlerle hedef haline getirilen LGBTİ+’ları, bu kez yasal düzenlemeler yoluyla daha da görünmez ve savunmasız hale getirmektedir.

İnsan haklarının evrenselliği ve eşitlik ilkesi vazgeçilmezdir. Bu nedenle bizler, söz konusu taslağın mevcut haliyle yasalaşmaması için mücadele edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Anayasaya aykırı olan bu düzenlemenin yasalaşmaması için, tüm siyasi partilerin de ortak bir çalışma yürütmesi gerekmektedir.

Türkiye Devletini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına, Anayasa’nın temel ilkelerine ve insan haklarına saygılı demokratik hukuk devleti ilkesine uygun davranması gerektiğini hatırlatıyoruz.

LGBTİ+ Hakları İnsan Haklarıdır.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, siyaset, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, yargı paketi
İstihdam