17/10/2025 | Yazar: Kaos GL
IGLYO, LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler içeren 11. Yargı Paketi’ne tepki gösterdi; dayanışma çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Şehlem Kaçar / csgorselarsiv.org
Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, Kuir ve İnterseks (LGBTQI) Gençlik ve Öğrenci Örgütü (IGLYO), basına yansıyan ve LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler içeren 11. Yargı Paketi’ne tepki gösterdi.
Kuruluş, açıklamasında transların söz konusu düzenlemelerin hedefinde olduğunu vurgulayarak “Türkiye’de LGBTİ+ topluluğunu doğrudan hedef alan bir yasa tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması bekleniyor. IGLYO, bu olası yasa değişikliğini insan haklarına doğrudan bir saldırı olarak kınamaktadır. Mevcut LGBTİ+ karşıtı yasa ve politikalar dalgasında da görüldüğü gibi, bu düzenleme özellikle LGBTİ+ çocukları ve gençleri hedef almaktadır” dedi.
“Bedensel özerklik ve öz-belirlenim hakkı tamamen zayıflıyor”
Tasarının öz-belirlenim hakkını zayıflattığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Taslak yasa, cinsiyet uyum sürecine erişim için gereken asgari yaşı 18’den 25’e çıkarıyor-oysa Türkiye’de 18 yaş yasal yetişkinlik yaşıdır. Bu düzenleme bireylerin bedensel özerklik ve öz-belirlenim haklarını tamamen zayıflatmakta, özellikle genç trans bireyleri damgalamayı amaçlamaktadır. Ayrıca, tasarı cinsiyet uyum sürecine girecek kişilerin “üreme yeteneğinden yoksun bırakılması” şartını getiriyor. Bu durum yalnızca bedensel özerkliğe bir saldırı değil, aynı zamanda doğrudan öjeni uygulamasına yönelen bir yaklaşımdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu tür kriterleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlali olarak değerlendirmiştir.”
Açıklama şöyle devam etti:
“Taslak yasa, mahkeme kararı olmaksızın cinsiyet uyum süreciyle ilgili tıbbi müdahalelerde bulunan sağlık çalışanlarına 3 ila 7 yıl arasında hapis cezası öngörüyor. “Tıbbi müdahale” ifadesi özellikle muğlak bırakılmış olup, hormon tedavisi ve hatta psikoterapiyi bile kapsayacak şekilde yorumlanabilir. Benzer biçimde, mahkeme kararı olmadan cinsiyet uyum süreci hizmeti alan trans bireyler de hapis cezası ile karşı karşıya kalacaklar.”
“Bu tasarı her bireyin mahremiyet hakkına yönelik bir saldırıdır”
Tasarının toplumsal cinsiyet normlarına uymayan herkesi hedef aldığını vurgulayan açıklamada dayanışma ve mücadele çağrısı yapıldı:
“Taslak yasa, hangi fiillerin suç olarak değerlendirileceğini belirleyen Türk Ceza Kanunu’nda da değişiklikler öngörüyor. Değişiklikler, “Müstehcen Davranışlar” başlıklı 225. maddeye eklemeler içeriyor. Buna göre, LGBTİ+ kişilerin kamusal görünürlüğü ve insan hakları savunuculuğu dahi suç haline getiriliyor. Tasarı, “kişinin doğumda atanan biyolojik cinsiyetine ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışları teşvik eden, öven veya özendiren” kişilerin 1 ila 3 yıl arasında hapisle cezalandırılabileceğini belirtiyor. Bu düzenlemenin açık hedefi LGBTİ+’lar, özellikle trans bireylerdir. Ancak bu yasa, toplumsal cinsiyet rollerine ve normlarına sıkı sıkıya uymayan herkesi de ciddi biçimde etkileyecektir. Ayrıca, aynı cinsiyetten çiftlerin düzenledikleri birliktelik törenleri de hapis cezası tehdidi altına alınmaktadır — bu, her bireyin mahremiyet hakkına yönelik bir saldırıdır. Biz IGLYO olarak Türkiye’deki topluluğa, bu yasa tasarısına karşı örgütlendikleri süreçte dayanışmamızı iletiyoruz. Ağımız içinde bu düzenlemeyle mücadele etmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, siyaset, dünyadan, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, yargı paketi