15/10/2025 | Yazar: Kaos GL
Komisyonun 15. toplantısında davet edilen GoFor, açıklamasında LGBTİ+ karşıtı düzenlemeleri içeren 11. Yargı Paketi’ne de değindi: “Hem 11. Yargı Paketi’ne hem de barışa el kaldıramazsınız.”
Gençlik Örgütleri Forumu (GoFor), 15 Ekim 2025 Çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tören Salonu’nda düzenlenen Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 15.toplantısında konuştu.
GoFor, Emek Partisi (EMEP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından komisyona önerilmesinin ardından resmi olarak davet edildi.
GoFor Sekretaryası’ndan Genel Koordinatör Hasan Oğuzhan Aytaç, Program Yöneticisi Ezgi Gedik ve Finans Koordinatörü Barış Azar oturumda yer aldı. GoFor adına konuşmayı Hasan Oğuzhan Aytaç yaptı.
“Barış için kimse sırasını beklememeli”
GoFor, komisyonda bugün kamuoyunun gündemine gelen 11. Yargı Paketi’ndeki LGBTİ+ karşıtı düzenlemelere değindi. “Barış için kimse sırasını beklememeli” diyen GoFor, konuşmasında şunları söyledi:
“Biz, barışın bir ‘aile fotoğrafı’na sığdırılamayacak kadar çeşitli olduğunu biliyoruz. “Aile yılı” adı altında yürütülen politikalar, gençleri birer özne değil, birer nesne olarak tanımlıyor. 2015’ten bu yana artarak süren kadın ve LGBTİ+ karşıtı politikaların son bulması temel taleplerimizdendir. Bugün LGBTİ+’ları cezalandırmayı öngören 11. Yargı Paketi taslağıyla güne başladık. Hem 11. Yargı Paketi’ne hem de barışa el kaldıramazsınız. Genç kadınların ve LGBTİ+ gençlerin varlığını yok sayarak barış inşa edilemez. Barış için kimse sırasını beklememeli. Çünkü biliyoruz ki barış, masada imzalanmaz; sokakta, okulda ve günlük yaşamda yaşatılır. Biz gençler olarak barışı yaşatmak istiyoruz; biz gençler olarak toplumsal barış için sorumluluk alıyoruz.”
“Barış, erkekler arasında yapılan bir pazarlık olmamalı”
GoFor sunuşunda eşit yurttaşlık mücadelesinin toplumsal cinsiyet boyutuyla ele alınması gerektiğini de vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de genç kadınların eşit yurttaşlık talebi, yalnızca temsil ve katılımda değil, kendi yaşamları üzerinde söz sahibi olma mücadelesinde de şekilleniyor. Güvenlikçi politikalar, genç kadınların özgürlük ve güvenlik taleplerini görünmez kılıyor. Şunu da hatırlatmak isteriz, çatışma süreçlerinde genç kadınlar, çoklu ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyor. Eğitim, istihdam, sağlık ve kamusal yaşama katılım hakları ciddi biçimde sınırlandırılıyor. Bu nedenle, barış süreçlerine genç kadınların aktif katılımı garanti altına alınmalı, İstanbul Sözleşmesi’ne acilen geri dönülmeli ve 6284 uygulanmalıdır. Barış sadece erkekler arasında yapılan bir pazarlık olmamalıdır.
Konuşmanın tamamı için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, barış
