24/09/2025 | Yazar: Oğulcan Özgenç
İki yıl önce Erzincan’da gökkuşağı bayrağı taşıyanlara yönelik tekbirli saldırı ve tehditlere ilişkin açılan dava devam ediyor. Sanıkların yargılandığı davada bir sonraki duruşma 22 Ekim’de görülecek.
Fotoğraf: Fulya Oral / csgorselarsiv.org
6 Şubat depremlerinin ardından 8 Mart 2023 Dünya Kadınlar Günü’nde Erzincan’da bir araya gelen kadınlar ve LGBTİ+’lar yürüyüş ve basın açıklaması yapmıştı.
Aynı gün alanda bulunanlar gökkuşağı bayrağı açtıkları için hakarete ve tehditlere maruz kaldı; bazı kişiler gökkuşağı bayrağı açanların üzerine tekbirlerle yürüdü. Hakarete ve tehditlere maruz kalanların şikayette bulunması üzerine soruşturma başlatıldı.
Tekbirlerle saldırdılar, hakaret ve tehdit ettiler
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre; haklarında soruşturma başlatılan kişiler alanda bulunanlara saldırılarını “LGBT bayrağı taşıyorlardı”, “örgüt bayrağı taşıyorlardı” diyerek gerekçelendirdi.
İddianameye göre; sanıklar, alanda bulunanlara “Böyle bir şey yapamazsınız, bu benim yaşadığım topluma aykırı, Allah sizi hidayete erdirsin, doğru yola erdirsin", "Hepimizin çocuğu var ayıptır o bayrağı indirin" dediklerini kabul etti.
Sanıklar, ifadelerinde tehdit ve hakarette bulunmadıklarını iddia ederek “Oradaki vatandaşlar tekbir getiriyordu, biz de tekbir” getirdik dediler.
Savcılık, sanıkların cezalandırılmasını talep etti
Savcılık iddianamesinde Erzincan’daki 8 Mart Yürüyüşü’nün valilikten izin alınarak gerçekleştiğini, sanıkların tekbir getirerek ve hakaret, tehdit içerikli söylemlerde bulunarak alandakilerin düşünce ve kanaatlerini açıklamalarına engel olmaya çalışarak müdahalede bulunduklarını söyledi.
Kamu davası açmaya yeterli delilin olduğunu belirten savcılık; alandakilere saldıran sanıkların inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Polis hakkındaki şikayetler takipsizlikle sonuçlandı
Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği’nden Avukat Banu Çukadar Yılmaz, o gün yaşananları ve dava sürecini KaosGL.org’a anlattı.
Yılmaz, o gün alanda toplandıklarını ancak emniyetin ilk etapta yürüyüşe ve basın açıklamasına engel olmaya çalıştığını söyledi. Ellerinde gökkuşağı bayrakları ve dövizler olduğunu belirten Yılmaz, “Yürüyüş sırasında etrafımızda insanlar toplanmaya başladı. Mum yakıp şiir okurken bazıları tekbir getirerek hakaret etmeye başladılar. Polis sürekli “dağılın” diyerek baskı yaptı. Alandan ayrılıp dernek binamıza doğru giderken bir araç arkamızdan yaklaştı. Elimizde bayrak vardı, bizi tehdit ettiler. Daha sonra dernek binasında basın açıklaması yaptık ve şikayetçi olduk” ifadelerini kullandı.
Sonraki duruşma 22 Ekim’de!
Polis hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Yılmaz, “Ancak polisler hakkındaki şikayetimiz takipsizlikle sonuçlandı. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk, fakat bu hafta ret kararı geldi. Davanın ilk duruşması görüldü, savunmalar alındı. Bazıları LGBTİ+ bayrağını örgüt bayrağı sandığını söyledi, bazıları da ‘ahlak kurallarımıza aykırı olduğu için tahrik olduk’ dedi. Zaten kısmen ikrar etmiş oldular” dedi.
Davanın mayıs ayında görülen son duruşmasında mahkeme heyeti davayı 22 Ekim’e erteledi.
Bu seneki 8 Mart’ta da Erzincan’da gökkuşağı bayrağı açanlar ifadeye çağrılmıştı
Erzincan'da 8 Mart 2025’te EMEP, Katre Kadın Dayanışma, 29 Ekim Kadın Derneği ve Eğitim-Sen'in katılımıyla kadınlar ve LGBTİ+'lar yürüyüş ve basın açıklaması düzenlemişti. Alanda gökkuşağı bayrağı açan bir kişi ve Katre Kadın Dayanışma üyesi bir kişi 9 Mart'ta ifadeye çağrılmıştı. Dosyadan takipsizlik kararı çıkmıştı.
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, aile, siyaset, dava, özel haber, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
