08/09/2025 | Yazar: Kaos GL
Avrupa Konseyi Gençlik Delegesi ve LGBTİ+ hakları savunucusu Enes Hocaoğulları’nın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü. Mahkeme, Hocaoğulları hakkında adliye kontrol şartıyla tahliye kararı verdi.

Avrupa Konseyi’nde yaptığı konuşma nedeniyle tutuklanan, Avrupa Konseyi Gençlik Delegesi ve LGBTİ+ hakları aktivisti Enes Hocaoğulları’nın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Ankara 86. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Saat 11.55’te görülmesi planlanan duruşma 13.30’a ertelendi. Davayı takip eden insan hakları savunucuları, aktivistler ve siyasi parti temsilcileri mahkeme kapısı önünde bekledi. Duruşma, izleyici yoğunluğu nedeniyle Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu’nda görüldü.
ÜniKuir’in aktardığına göre; salonda çevik kuvvet için yer ayrıldı; avukatlar, polislerin izleyici sıralarında yer alamayacağına dair itirazda bulundu.
“Sosyal medyada hedef gösterildiğim için suçlanıyorum”
Duruşma, Hocaoğulları’nın savunması ile başladı. Yaptığı konuşmanın yasal olarak ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Hocaoğulları, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Davaya konu olan konuşma Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin Mart oturumunda gerçekleştirilen “Türkiye Yerel Yönetimlerindeki Görevden Almalar ve Tutuklamalar Üzerine Acil Fasıl”da yaptığım konuşmadır. Bu faslın tek gündemi budur. Fasla benimle birlikte katılan Ulusal Delegasyon, Türkiye’nin muhtelif belediyelerinden yirmi temsilciyi içerir. Aralarında Eskişehir, Ordu, Uşak gibi illerin Belediye başkanlarının da bulunduğu ulusal delegasyondan herkes bu fasılda söz almıştır. Kamuoyunda ve sosyal medyada tartışıldığı gibi bu ulusal delegeler de 19 Mart’ta başlayan protestolarda yaşananlar konusunda benimle beraber fikirlerini beyan ettiler. Bu ulusal delegelerin veya diğer kişilerin soruşturmaya geçirilmemeleri benim yalnızca sosyal medyada hedef gösterildiğim için suçlandığımın kanıtıdır.”
Kaçma şüphesi ile tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Hocaoğulları, “Kaçma şüphesinin karşısındaki en somut delil yurda dönmüş olmamdır. İddianame ayrıca, ifademde detaylıca anlattığım mesleki seyahatlerim hakkında yalnızca "yurt dışında çalışmaz" yazılmıştır. Oysa ben dosyadaki kayıtlarda da görüldüğü üzere her ay yurt dışına çıkarım. Tutuklu yargılanıyor olmam mesleğimi icra etmeme engel olup beni ciddi ekonomik sıkıntılara itmektedir. Bu durum defalarca dile getirilse de değerlendirmeye alınmamıştır” dedi.
“İddianameye dair en esaslı sıkıntılardan biri konuşmamın çevirisine aittir”
İddianamedeki sorunlara işaret eden Hocaoğulları şunları söyledi:
“İddianameye dair en esaslı sıkıntılardan biri konuşmamın çevirisine aittir. Konuşmamın iddianamede Türkçe dilinde yer alan nüshası eksik, hatalı ve taraflı bir çeviriye tabii tutulmuştur. Konuşmamda “Akranlarım” dememe rağmen hak ihlali mağdurlarını tanıyormuşum gibi “arkadaşlarım” diye çevrilmiştir. Bu konuşmayı Türkiye’den halkın seçtiği yerel yöneticilerin huzurunda yaptığımı açıkladığım cümleler çevrilmemiştir. Barışçıl protestoları ifade etmek için kullandığım “mücadele” sözcüğü “savaş” şeklinde tercüme edilmiştir. Bu protestoların barışçılığından bahsettiğim kısımlar ise yine tamamen çeviri dışı bırakılarak yer verilmemiştir.”
“İddianamenin “sokağa çıkmaya hazırız” sözümü alıntılamasının da aynı durumdan kaynaklandığını düşünüyorum. Barışçıl protestolar dediğim cümle çevrilmemişken “sokağa çıkmaya hazırız” cümlesi ile barışçıl protestolar kastım çarpıtılmıştır.”
“Soruşturmaların bilinciyle yurda dönmüş bir vatandaşta kaçma şüphesi görmek mantığa uymaz. İfade özgürlüğü hakkımı kullandım. Suçsuzum. Bu duruşmada tahliyemi ve dava sonunda beraatimi talep ediyorum.”
Hocaoğulları'nın savunmasının tamamı için tıklayın.
“Müvekkilin söylediği her şey gerçeğe aykırı olsaydı dahi, bu konuda AYM kararları var”
Hocaoğulları’nın ardından Avukat İlayda Doğa Karaman, Hocaoğulları’nın çıplak aramaya maruz kalmasına ilişkin bir tanığın dinlenmesini talep etti. Mahkeme, sadece Hocaoğulları’nın dinleneceğini belirterek talebi reddetti. Ardından Avukat Mahmut Şeren savunmasına başladı:
“İfade özgürlüğü çok sayıda ulusal ve uluslararası belgede korunmaktadır. İfade özgürlüğü toplumun çoğunluğunun kabul ettiği, itiraz etmediği görüşleri değil; kimi zaman çoğunluğun rahatsız olduğu düşünceleri korumak için vardır. İfade özgürlüğü ihlal edildiğinde caydırıcı bir etki oluşur ve demokratik toplum zedelenir.”
“Umarım bu hikayeyi bugün sona erdireceğiz. Müvekkilin söylediği her şey gerçeğe aykırı olsaydı dahi, bu konuda AYM kararları var. Diyelim ki canlı yayınlarda polisin şiddetini, copunu, biber gazını, tazyikli suyunu, adli raporları, işkence izlerini görmedik... Bu durumda devletin bu ‘hayal ürünlerine’ cevap verebilecek sonsuz aracı, istatistik verisi vardır. Eğer bunlar gerçek değilse, devlet elindeki araçlarla bunlara karşı açıklamalar yapar; içeriğin engellenmesi kararı alınabilirdi.”
Şeren de Hocaoğulları’nın çıplak aramaya maruz kalmasına ilişkin tanığın dinlenmesini talep etti
Savunma yapan avukatlar, Enes’in ülkeye kendi isteğiyle geri dönüşü de dahil olmak üzere, yasalara uymak için elinden gelen her şeyi yaptığını söyledi.
Savcı, mütalaasında tutuksuz yargılama talep etti, mahkeme tahliye kararı verdi
Savcı mütalaasında Enes Hocaoğulları’nın tutuksuz yargılanmasını talep etti. Hocaoğulları’nın avukatları Enes’in mesleğini icra etmeye devam edebilmesi için yargılamanın adli kontrol şartı uygulanmadan sürdürülmesini talep etti. Mahkeme, Hocaoğulları’nın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
Etiketler: insan hakları, dava, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks