01/12/2025 | Yazar: Kaos GL
Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu, 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında bir açıklama yayınladı; “İnsan onuruna saygılı, eşitlikçi ve kimseyi geride bırakmayan bir HIV yanıtı için çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu (CİSÜ), 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında bir açıklama yayınladı. Platform yayınladığı açıklamada, 1 Aralık Dünya AIDS Günü’nün doğru bilgilerin yaygınlaştırıldığı ve HIV ile yaşayanlara yönelik ayrımcılığın sonlandırılması için seslerin birleştiği bir dayanışma günü olduğunu hatırlattı; Türkiye’de HIV ve AIDS’e verilen yanıtı güçlendirmek ve daha adil bir sistem inşa etmek için önerilerini paylaştı.
Bilimsel gelişmelerin doğru politikalarla bir araya geldiğinde büyük bir dönüşüm yarattığını ve HIV ile yaşayan bir kişinin düzenli tedavi aldığında viral yükünün ölçülemez düzeye indiğini belirten CİSÜ Platformu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu yıl Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS), “Aksaklıkların üstesinden gelmek, AIDS’e verilen yanıtı dönüştürmek” temasıyla küresel bir çağrı yaptı. Bu çağrı, HIV ile yaşayan herkesin hayatını güvenle ve toplumun her alanında eşit şekilde sürdürebilmesi için daha kapsayıcı ve çözüm odaklı adımların gerekliliğini hatırlattı.
Trump yönetimi, 24 Ocak 2025’te AIDS Yardım Acil Durum Planı (PEPFAR) programında yaptığı kesintiler sonucunda politik kararların insan hayatı ve HIV yayılımı üzerindeki olumsuz etkilerini acı bir biçimde bizlere gösterdi. Bu kayıplar, HIV ve AIDS alanında sürdürülebilir politikaların hayati önemini bir kez daha ortaya koydu.
Oysa bilimsel gelişmeler, doğru politikalarla bir araya geldiğinde büyük bir dönüşüm yaratıyor. 2017’de tüm bilim otoriteleri tarafından doğrulanan Belirlenemeyen=Bulaşmayan (B=B) gerçeği, HIV ile yaşayan bir kişinin düzenli tedavi aldığında viral yükünün ölçülemez düzeye indiğini ve HIV’in bulaşmaz olduğunu gösterdi. Bu bilgi, hem toplumda gereksiz korkuların önüne geçti hem de HIV ile yaşayan kişilerin herkes gibi özgür, sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürebildiğini bilimsel olarak kanıtladı. B=B gerçeğinin yaygınlaşması, damgalamanın azalması için güçlü bir fırsat.”
Öneriler
Platformun, Türkiye’de HIV ve AIDS’e verilen yanıtı güçlendirmek ve daha adil bir sistem inşa etmek için verdiği öneriler ise şu şekilde:
- “Güncel, mahremiyeti koruyan ve ayrıştırılmış HIV verileri düzenli olarak paylaşılmalı. Buna ilişkin olarak kamu kapsamlı bir izleme ve değerlendirme sistemi oluşturmalı. HIV verilerinde yaşanan karmaşa ve belirsizlikleri aşmak UNAIDS’in 95+95+95+95* hedeflerine ulaşmak için de kritik önem taşıyor.
- Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri sayısı artırılmalı, tüm yurttaşlar için erişilebilir olmalı. Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri toplumsal cinsiyet eşitliğine, danışanların mahremiyet öznelliklerine uygun bir mimaride hizmet vermeli.
- Temas Öncesi Profilaksi (TÖP) / Pre-Exposure Prophylaxis (PreP) ve Temas Sonrası Profilaksi (TSP) / (Post-Exposure Prophylaxis - PEP) gibi etkili önleme yöntemleri ulusal stratejilere acilen dahil edilmeli.
- İstihdamda ve işyerlerinde zorunlu HIV testi uygulamalarını engelleyen, aynı zamanda hukuka aykırı bu uygulamaları denetleyici, yaptırıma tabi tutacak mekanizmalar hayata geçirilmeli. Bu testler hem hukuken geçersizdir hem de damgalamayı artırır.
- Cinsiyet uyum sürecinde hormon replasman terapisinde kişinin ihtiyacı ve talebine yanıt verebilecek donanımlı uzmanlık hizmeti sağlanmalı. Özellikle ilaç etkileşimlerine dair yeterli bilgilendirme sağlanmalı.
- Sağlık ve bakım hizmetlerine erişimde ayrımcılığı azaltan düzenlemeler yapılmalı. Kriminalizasyon ve damgalama ile beden özerkliğini engelleyen tutum ve uygulamalar engellenmeli.
- HIV ile yaşayan çok sayıda yabancı GSS kapsamından çıkarılma, kimlik iptali, ikamet iznine erişim ve iptali riski ile karşı karşıya. Bu durum, başta yaşam ve sağlık hakkı olmak üzere sınır dışı edilme gibi çoklu hak ihlallerine sebep oluyor. Yaşam hakkı ve sağlık hakkı, herkes için eşittir. Yabancıların HIV tedavisine erişimini engelleyen uygulamalara acilen son verilmeli.
- Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı hakkına dair sunulan kamu, özel ve sivil toplum temelli tüm hizmetlerde planlama aşamasından uygulama aşamasına kadar risk altındaki topluluklar karar alma süreçlerine katılımcı ve kesişimsel bir yaklaşımla dahil edilmeli.”
“HIV ile yaşayan herkesin haklarına eriştiği bir geleceği birlikte kuracağız”
“B=B gerçeğiyle güçlenen, PrEP ile desteklenen, insan onuruna saygılı, eşitlikçi ve kimseyi geride bırakmayan bir HIV yanıtı için çalışmaya devam ediyoruz” diyen CİSÜ Platformu, Türkiye’de HIV ile yaşayan herkesin haklarına tamamen eriştiği ve kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı bir gelecek için mücadeleyi sürdüreceğini belirterek açıklamayı şöyle sonlandırdı:
“HIV ile yaşayan kişiler bugün dünyanın pek çok yerinde eğitim alıyor, çalışıyor, bebek sahibi oluyor, hayatlarını herkes gibi sürdürüyor. Biliyoruz ki Türkiye’de HIV ile yaşayanlar bütün bunlar için bazen sonucu olumsuz da olabilen çabalar sarf etmek zorunda kalıyor. HIV, doğru tedaviyle yönetilen bir sağlık durumudur; kişinin yaşam kalitesini, sosyal ilişkilerini veya toplumsal hayata katılımını sınırlamaz. Bütün bunları sınırlayan yapısal damgalama ve ayrımcılığın kendisi.
Bizler, CİSÜ Platformu olarak, B=B gerçeğiyle güçlenen, PrEP ile desteklenen, insan onuruna saygılı, eşitlikçi ve kimseyi geride bırakmayan bir HIV yanıtı için çalışmaya devam ediyoruz. Hem sağlık sisteminin hem toplumun dönüşmesi mümkün; bunun yolu bilimden, haklardan ve dayanışmadan geçiyor.
Türkiye’de HIV ile yaşayan herkesin haklarına tamamen eriştiği, güvende hissettiği ve kimliği nedeniyle hiçbir ayrımcılığa uğramadığı bir geleceği hep birlikte kuracağız.”
Etiketler: insan hakları, yaşam, sağlık, sağlık hakkı, hiv, trans, lgbti
