07/07/2025 | Yazar: Kaos GL
Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, 2023’te 3. Eskişehir Onur Haftası etkinliklerine yönelik yasak kararını Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

Eskişehir Valiliği’nin 2023’te Eskişehir Onur Haftası’nın etkinliklerini kapsayacak şekilde aldığı 30 günlük yasak kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.
7-9 Temmuz 2023 tarihlerinde yapılacak Eskişehir Onur Haftası etkinliklerine gelen yasak kararının ardından yürütmenin durdurulması için iptal istemiyle dava açılmış; valilik, “toplumun bazı kesimlerini rahatsız edebileceği”, “saldırı ve terör eylemleri” ve “istihbari bilgi bulunduğu” iddialarıyla yasak kararının alındığını söylemişti. Yasak kararı yürütmenin durdurulması talebiyle mahkemeye taşınmış, talep reddedilmişti.
İlk derece mahkemesinin ret kararı, istinaf tarafından da onaylanmış; Bölge İdare Mahkemesi, yasak kararının hukuka uygun olduğuna hükmetmişti.
“Barışçıl gösterileri yasaklayan genel kararlar alınması mümkün değil”
Valiliğin 2023 Eskişehir Onur Yürüyüşü’nün hedef alan yasak kararı, Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Yaşam Bellek Özgürlük Derneği tarafından AYM’ye yapılan başvuruda toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme, düşünceyi yayma ve açıklama, düşünce ve kanaat hürriyeti, kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı, özel hayatın gizliliği ve kanun önünde eşitlik haklarının ihlal edildiği belirtildi. AYM başvurusunda yeniden yargılama talep edildi.
Başvuruda barışçıl gösterileri yasaklayan genel kararlarının alınmasının mümkün olmadığı belirtildi, şunlar kaydedildi:
“Böyle bir kısıtlama, ancak ve ancak daha hafif önlemlerle giderilemeyecek derecede ağır risklerin var olması halinde kabul edilebilir. Şiddete teşvik ve demokratik ilkelerin reddi durumları hariç, yetkililer açısından şoke edici ve kabul edilemez görüş ve kelimeler kullanılması, meşru kabul edilemeyecek taleplerin ileri sürülmesi nedeniyle toplantı özgürlüğünü kısıtlayan genel önlemler alınması demokrasiyi tehlikeye düşürecektir.”
Başvuruda, mevzuatta düzenlenen “yürüyüşün bildirime bağlanması” konusunun yürüyüş için izin alınması anlamına gelmediği, göstericilerin güvenliğinin sağlanması için devlete bilgi verilmesi amaçlı olduğuna da dikkat çekildi:
“Her şeyden öte, devlet olmanın yükümlülüğü yalnızca toplumdaki çoğunluğun değerlerine göre işleyebileceği potansiyel suçlardan, suçun potansiyel mağdurları adına çekinmek ve potansiyel mağdurları koruyamayacağı gerekçesi ile onların haklarını yok saymak değil, şayet böyle bir suçun çoğunluk tarafından işleneceğinden kaygılanıyorsa, öncelikli görevi, temel hakkını kullanma pozisyonunda olanı korumaktır.”
Ne olmuştu?
Eskişehir Pride, yasak kararının ardından yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Geçtiğimiz yıl tam buradan 2. Eskişehir Onur Haftası etkinliklerinin 15 gün süre ile Vali Erol Ayyıldız tarafından yasak kararına ve hükümet erkanının birbiri ardına çıkan nefret söylemlerine, tehditlerine karşı onlarca yasağa, baskıya, korkuya karşı mücadele ederken; birbiri ardına yayımlanarak, elden ele dağıtılan ölüm fetvalarına karşın, ‘ne olursa olsun yolundan DÖNME Lubunya!’ demiştik. Hukuki ve vicdani hiçbir dayanağı olmayan baskı, tehdit ve işkenceye rağmen, eşitlik talebinde ısrarcı olan tüm LGBTİ+ hak savunucuları bugün yargı önünde beraat etmiştir. 2022 de DÖNME derken bu yıl ‘Yeryüzünden Gökyüzüne’ diyerek yaşadığımız her bir hak ihlalini, 2023 yılında kaybettiğimiz LGBTİ+ ve kadın arkadaşlarımızı anmaktan ve hesaplarını sormaktan vazgeçmeyeceğimizi, yine tüm baskı, şiddet ve nefrete rağmen, bizim olan sokakları meydanları boş bırakmayacağımızı buradan bildiriyoruz."
Etiketler: insan hakları, onur yürüyüşü, dava, özel haber