23/10/2025 | Yazar: Kaos GL
İstanbul Barosu, "11. Yargı Paketi" taslağının Anayasa ve AİHS'e aykırı olduğunu belirterek sert tepki gösterdi. Baro, taslağın özellikle LGBTİ+ haklarını ve çocuk yargı sistemini hedef aldığını, AYM ve AİHM kararlarını yok sayarak temel haklarda gerilemeye yol açacağını vurguladı.
İstanbul Barosu, son günlerde kamuoyuna yansıyan ve "11. Yargı Paketi" olarak bilinen kanun teklifi taslağına karşı sert bir açıklama yaptı. Baro, taslağın mevcut haliyle yasalaşması durumunda temel hak ve hürriyetlerde ciddi gerilemelere yol açacağını belirterek, düzenlemelerin Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) ve temel hukuk ilkelerine "açıkça aykırı" olduğunu vurguladı.
İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklamada, henüz resmiyet kazanmamış olsa da, temel hak ve hürriyetleri kısıtlayıcı her girişimin karşısında durmanın "anayasal ve mesleki bir sorumluluk" olduğu ifade edildi.
"LGBTİ+’ların haklarına müdahale içeriyor"
Açıklamada, taslağın özellikle LGBTİ+’ların temel hak ve özgürlüklerine yönelik müdahaleler içerdiği belirtildi. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre devletin yükümlülüğünün nefret ve ayrımcılığı önlemek olduğunu hatırlatan Baro, taslakta yer alan şu endişe verici noktalara dikkat çekti:
- AYM ve AİHM Kararları Yok Sayılıyor: Taslakta, cinsiyet uyum süreciyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) 2017'de ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2015'te (Y.Y. v. Türkiye kararı) hak ihlali bularak iptal ettiği "üreme yeteneğinden sürekli yoksun olma" şartının geri getirilmek istendiği belirtildi. Baro, bu durumu "yargı kararlarını yok sayan ve politik saiklerle hareket eden bir yaklaşımın göstergesi" olarak nitelendirdi.
- Yeni Suç Tipleri ve Muğlak İfadeler: Türk Ceza Kanunu'na (TCK) yapılması planlanan eklemelerle "kanuna aykırı cinsiyet değişikliğinin" suç olarak düzenlenmesi ve "doğuştan gelen biyolojik cinsiyete" veya "genel ahlaka" aykırı davranışlara hapis cezası öngörülmesi eleştirildi. Baro, "genel ahlak" gibi muğlak ifadelerin "keyfi uygulamaya açık" olduğunu ve laik hukuk devleti ilkelerini tehlikeye atacağını savundu.
- Eşitlik İlkesi İhlali: "Aynı cinsiyetteki kişilerin nişan ya da evlenme töreni yapmalarını suç sayan" bir düzenleme iddiasına da değinilen açıklamada, bu durumun Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesini açıkça ihlal edeceği vurgulandı.
Çocuk yargı sistemine yönelik eleştiriler
Taslağın çocuk yargı sistemi üzerinde yaratacağı olumsuz etkilere de geniş yer verildi. TCK'nın yaş küçüklüğünü düzenleyen 31. maddesine yapılması planlanan eklemelerin, çocuğun "fiilinin niteliği ve önceki davranışları" gibi sübjektif değerlendirmelere kapı açacağı belirtildi.
Baro, bu durumun "çocukların yetişkin gibi yargılanmasına ve ağır hapis cezalarına maruz kalmasına" yol açabileceğini, bunun da "çocuğun üstün yararı" ilkesini ve onarıcı adalet anlayışını ortadan kaldıracağını ifade etti. Açıklamada, "Cezaların artırılması, adalet sisteminin etkinliğine, suç oranlarının azalmasına hiçbir katkı sağlamayacaktır," denildi.
"Mücadeleye devam edeceğiz"
İstanbul Barosu, sonuç olarak, başta LGBTİ+’lar ve çocuklar olmak üzere toplumun her kesimini hedef alan bu girişimin karşısında durmaya devam edeceğini bildirdi. Açıklama, “Hukuka aykırı düzenlemeler içerdiği açık olan böyle bir kanun taslağının kanunlaşmaması için tüm demokratik kamuoyunu hak ve özgürlüklere sahip çıkmaya davet ederiz” çağrısıyla sona erdi.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, aile, siyaset, heteroseksizm, trans, ikili cinsiyet sistemi, lgbti, eşcinsellik, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks, yargı paketi
