04/11/2025 | Yazar: Kaos GL
AB, Türkiye’ye ilişkin genişleme raporunu açıkladı. Raporda, “LGBTİ+ haklarına ilişkin durum, kaygı verici” ifadeleri kullanıldı.
Avrupa Birliği'nin (AB) yürütme organı olan Avrupa Komisyonu; aralarında Türkiye’nin de olduğu 10 ülke için genişleme raporlarını açıkladı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, raporlara ilişkin yaptığı açıklamada, “Genişleme, liyakate dayalı bir süreçtir. Paketimiz, tüm ortaklarımıza yönelik belirli tavsiyeler içeriyor. Ve hepsine şunu söylüyoruz: AB’ye katılım benzersiz bir tekliftir; barış, refah ve dayanışma vaadidir. Doğru reformlarla ve güçlü bir siyasi iradeyle ortaklarımız bu fırsatı değerlendirebilir” dedi.
Raporda, Türkiye hakkında geçen sene verilen tavsiyelerin hayata geçirilmediği vurgulandı. Türkiye’nin terörle mücadele mevzuatını ve uygulamalarını Avrupa standartlarına getirmesi gerektiği ve AİHM kararlarının uygulanması gerektiği belirtildi.
Raporda LGBTİ+ haklarına ilişkin durum da değerlendirildi, şu ifadeler kullanıldı:
“Kadın haklarını ve toplumsal cinsiyet eşitliğini etkin şekilde korumak, LGBTİQ kişiler dahil her türlü ırkçılık ve ayrımcılıkla etkin mücadele etmek ve azınlıkların korunmasını sağlamak için yasal çerçeveyi ve uygulamasını iyileştirmeli.”
Sivil toplum kuruluşları idari ve yargısal baskı altında
Raporda kadın hakları ve LGBTİ+ hakları konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarının idari ve yargısal baskı altında olduğuna dikkat çekildi. Sivil topluma yönelik kamu fonlarının ayrımcı bir şekilde dağıtıldığı da ifade edildi.
Ayrıca yabancı fon alan sivil toplum kuruluşlarının hedef alındığı rapora not düşüldü:
“Yabancı bağışçıları tarafından desteklenen STK’lar sık denetimlere tabi tutuldu. Ayrıca, yabancı kaynaklarla desteklenen STK’lar ve bağımsız medya kuruluşları hükümete yakın medya tarafından sıklıkla nefret söylemi ve karalama kampanyalarının hedefi oldu. Yeni yasalar ve politikalarla ilgili bağımsız STK’ların kamu istişarelerine katılımı son derece sınırlı ve etkisiz kaldı. Genel olarak, Türkiye’de sivil toplumun etkin çalışmasını engelleyen siyasi, hukuki, mali ve idari engeller değişmeden varlığını sürdürdü.”
“LGBTİ+ haklarına ilişkin durum kaygı verici”
LGBTİ+’ların korunmasına ilişkin ayrımcılık karşıtı mevzuatın eksik olduğunu belirten raporda, Türkiye’nin nefret suçu ve nefret söylemine ilişkin mevzuat konusunda bir ilerleme kaydetmediği vurgulandı. LGBTİ+ haklarına ilişkin durumun “kaygı verici” olduğunu belirten raporda, şunlar söylendi:
“Nefret suçları ve nefret söylemine dair mevcut mevzuat, AB müktesebatı ve Avrupa standartlarından hâlâ önemli ölçüde sapmaktadır; bu durum, kırılgan grupları önyargı saikli suçlara karşı yeterli hukuki korumadan yoksun bırakmaktadır.”
“Ayrımcı uygulamalar sürüyor”
LGBTİ+ haklarına dair yasal korumanın yetersiz olduğu ifade edildi:
“Türkiye’de LGBTİ+’ların temel haklarının korunması ciddi bir endişe olmaya devam etmektedir; zira ayrımcı uygulamalar ve özgürlüklere yönelik kısıtlamalar sürmektedir. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde bireyleri hedef alan nefret olayları bildirilmeye devam etmektedir. Medyada olumsuz stereotipleştirme ve üst düzey devlet yetkililerinin kışkırtıcı söylemleri, LGBTİ+’ların ve toplulukların marjinalleştirilmesini daha da artırmıştır.”
“Aile Yılı’nın ilan edilmesiyle LGBTİ+’lara yönelik saldırılar arttı”
2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesinin LGBTİ+’lara yönelik saldırıları yoğunlaştırdığına dikkat çekildi.
“Ocak 2025’te “Aile Yılı”nın ilan edilmesiyle bu sözlü saldırılar daha da yoğunlaşmıştır. Hükümetin 2024–2028 Aileyi Güçlendirme Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, sık sık “aileyi tehdit eden zararlı eğilimlere”, “küresel cinsiyetsizleştirme projelerine” ve “milli ve manevi değerlere” atıfta bulunmaktadır.”
Onur Yürüyüşü ve KuirFest yasakları hatırlatıldı
Türkiye’deki yetkililerin LGBTİ+ düşmanı Büyük Aile Yürüyüşleri’nin düzenlenmesine izin verdiğini belirten raporda, Onur Yürüyüşü ve KuirFest yasakları hatırlatıldı:
“Yetkililer, dışlama ve ayrımcılığı teşvik eden gösterilere resmi izin vererek anti-LGBTİ+ mitinglerinin düzenlenmesine izin vermiş; buna karşın karşıt görüşleri ifade eden toplanmalar ise düzenli olarak yasaklanmıştır. 2025 yılında KuirFest (Queer Fest) ve İstanbul Onur Yürüyüşü resmen yasaklanmıştır.”
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, siyaset, dünyadan, özel haber, trans, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
