23/12/2025 | Yazar: Oğulcan Özgenç
İHD Ankara Şube’de yapılan basın açıklamasında, trans aktivistin avukatsız ifadeye alındığı, kötü muameleye maruz kaldığı ve ifadesi sırasında kendisine ajanlık teklif edildiği belirtildi.
16 Aralık sabahı, üç yıl önce açılmış bir soruşturma gerekçe gösterilerek üç kişi, evlerine yapılan baskınlarla Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında trans aktivist Ilgaz da yer aldı.
Gözaltına alınanlardan biri aynı gün serbest bırakılırken, gözaltı süresi iki kez uzatılan diğer iki kişi ise işlemlerinin ardından yurt dışı yasağı ile serbest bırakıldı.
Bugün İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi’nde gözaltılara ilişkin basın açıklaması yapıldı.
Trans aktiviste “aile” ilgili düşünceleri soruldu
Açıklamada, trans aktivist Ilgaz’ın gözaltı sırasında ve sonrasında bir dizi hak ihlaliyle karşı karşıya kaldığı ifade edildi. Ilgaz’ın üzerini değiştirmek üzere girdiği odada bir polis eşliğinde soyunmaya zorlandığı, avukatı henüz gelmeden üç kez ifadeye alındığı aktarıldı.
Açıklamada, Ilgaz’ın gözaltı sürecinde polisler tarafından sorgulandığı ve bu sırada LGBTİ+ dernekleri, dayanışma ağları ile derneklerin ve ağların maddi kaynaklarına ilişkin sorular yöneltildiği belirtildi.
Polislerin, Ilgaz’dan LGBTİ+’larla ilgili herhangi bir gelişme olması halinde kendilerine bilgi vermesini istediği aktarıldı. Ayrıca Ilgaz’a, “aile” kavramına ilişkin düşüncelerinin de sorulduğu ifade edildi.
“Üstü kapalı olarak ajanlık dayatıldı”
Basın açıklamasında, bu görüşmelerin avukatsız yapıldığı, ifade alma sürecine ilişkin bilgilerin kayıt altına alınmamasının ve gizli tutulmasının polisler tarafından istendiği kaydedildi:
“Gözaltı sonrası öğrenildiği üzere bu gözaltı işlemi sırasında ve gözaltı boyunca trans aktivist Ilgaz, çok yönlü ve sistematik ihlallere, hukuksuzluklara ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Gözaltı işlemi sırasında paylaşımlı bir ev olmasına karşın bütün ev aranmış ve şahsilik gözetilmeden delil toplanmıştır. Bu işlem sonrası Ilgaz üzerini değiştirmek üzere odasına girdiğinde onunla birlikte bir polis de girmiş ve tamamen soyunmaya zorlanmıştır. Daha sonrasında TEM şubeye götürülen aktivist avukatının henüz gelmediği bir süreçte üç defa mülakata alınmıştır. Bu mülakatların birinde gözaltına alınan diğer bir kişi hakkında sorular sorulmuştur. Diğer ikisinde ise LGBTİ+ dernekleri, dayanışmaları, oluşumları hakkında tek tek sorular sorulmuş, kimlerin buralarda çalıştığına, maddi kaynakların nereden edinildiğine dair ayrıntılı bilgiler istenmiştir. Bununla birlikte LGBTİ+’larla ilgili herhangi bir şey olduğunda haber verilmesi istenmiş, üstü kapalı olarak ajanlık dayatılmıştır. Bütün bunların gözaltı gerekçesiyle dahi uyuşmamasının ve bu mülakatın ifade işlemi dışında avukatsız gerçekleşmesinin yanında trans aktivist Ilgaz’a aile hakkında neler düşündüğü sorulmuştur. Bu mülakatların avukatından habersiz yapıldığı ve hukuksuz olduğu polisler tarafından biliniyor olacak ki polisler mülakatların bilgisinin gizli kalmasını istemiştir.”
“TEM şubenin yaptığı hukuksuz mülakatlar münferit olaylar değil”
Basın açıklamasında TEM şubenin benzer sorgulamaları daha önce de yaptığı hatırlatıldı:
“TEM şubenin yapmış olduğu hukuksuz mülakatlar münferit olaylar değildir. Bunun TEM şubenin daha önce yapmış olduğu kriminalize etme pratiği olduğunu biliyoruz. Yakın zamanda 11. Yargı paketinde ve çok uzun süredir söylem ve eylemlerde LGBTİ+ varoluşu kriminalize ediliyor. Birçok aktivist daha önce “müstehcenlik” sebebiyle soruşturmaya, kovuşturmaya ve cezaya maruz kalmıştır. Yine geçtiğimiz günlerde Genç LGBTİ+ Derneği aynı sebep gerekçe gösterilerek kapatılmıştır. 11. Yargı paketinden LGBTİ+’ları kriminalize eden maddeler çıkarılmış olsa da LGBTİ+ varoluşuna yönelik saldırılar tırmanmıştır ve bu yargı paketinin işlevi fiili olarak uygulanmaktadır.”
“Olayın etkin şekilde soruşturulmasını talep ediyoruz”
Ilgaz için bir araya gelen hak savunucuları, olayın etkin bir şekilde soruşturulmasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğu olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Trans aktivist Ilgaz’ın deneyimleri insan hakları ihlalidir, hukuksuzdur ve TEM şubenin LGBTİ+ varoluşlara yöneldiğinin göstergesidir. Bu yaşananların bir daha tekrar edilmemek üzere sonlandırılmasının, bu olayın etkin bir şekilde soruşturulmasının ve sorumlu kişilere gerekli yaptırımların uygulanmasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve İç İşleri Bakanlığı’nın sorumluluğu olduğunu hatırlatırız. LGBTİ+ mücadelesi varoluş mücadelesidir, kriminalize edilemez!”
İHD Ankara LGBTİ+ Komisyonu: TEM, doğrudan LGBTİ+’ları hedef alıyor
Basın açıklamasının ardından İHD Ankara Şube LGBTİ+ Komisyonu adına Tunahan Gözlügül konuştu. Gözlügöl, açıklamasında “İHD olarak durumun takipçisi olacağız” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Avukatsız mülakat pratiklerini daha önce birçok alanda gördük. Yeni bir sürece girdiğimizi söyleyebiliriz. LGBTİ+’lar için ilk defa böyle bir pratik gerçekleştirildi. TEM’in arkadaşımıza tek tek LGBTİ+ derneklerini sorması, TEM’in doğrudan LGBTİ+ hareketini hedef aldığını göstermektedir. Fakat şu soru bizce önemli: LGBTİ+’lar ile ilgili TEM’in böyle bir pratiğe girişmesi TEM’in bundan sonra LGBTİ+ hareketini terör kapsamı içine mi aldığını gösteriyor? 11. Yargı Paketi’nden LGBTİ+’lar çıkmış olsa da görüyoruz ki hiçbir şey bitmiş değil.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset, heteroseksizm, trans, ikili cinsiyet sistemi, lgbti, lezbiyen, gey, biseksüel, interseks
